Forums d'A TA TURQUIE

[Alex]

Au looser du foot qui veut donner des leçons de morale et d'éthique aux autres, je crois ne pas avoir été exhaustif dans mon avant dernier message. Alors je rectifie le tir, en remettant une couche supplémentaire.
La question ici, n'est pas de savoir "tu as fait, donc j'ai le droit de le faire aussi", mais plutôt "pourquoi tu éprouves le besoin de sermonner les autres quand il te sied mal de le faire" ? En gros, ça rejoint l'histoire de la poutre et de la paille.


(...) "Zorbalikla maç kazaniliyor" deyip Kadiköy'ü isaret ediyor. Fenerbahçe yanitini zaten sitesinden verdi. "19 polisin yaralanip, birinin gözü kör edilirken, 13 bin koltuk kirilip 8,5 ton su atilirken neredeydiniz ? (...)

http://www.fotomac.com.tr/yaz1316-50120-116.html



Sormazlarmi adama simdi, kör olan n'olcak diye ?

[cengiz-han]

Alex efendi, goruyorum ki FB'li olmak Ercan Saatçi agziyla da konusmayi gerektiriyor.
Ben senin bir yerlerine birseyler koymadim. Verdigin yanit terbiyesizlik.
Ben Keita'dan konusmadim, FB'nin galibiyetinden de...
Ustelik Arda'nin arkasindan gelip kendisini iten FB'li gozlerimle gordum.
Artik tum olaylardan sonra bunlarin planli yapildigina da inaniyorum.
O stadda GS seyircisin sidik torbalari da atilmisti...
Son GS FB maçi da guzel bir gosterge. Kadinin biri çikiyor birseyler yapiyor, salak aptal GS'li tuzage dusuyor sahaya iniyor. FB basketbolcusu adam dovuyor. Sonra da FB isyanlari oynuyor bir kaç hafta once Efes'le yaptiklari maçi es geçiyor...
GS 5 maç ceza almisti, bana gore az bileydi, ama hakemin kafasini yarmamisti. Alex efendinin oyle gozu donmusku, savunmasini aslinda o madde hakeme atilmamisti diyeiliyor. Hakem kafasi yarmak iki maç ceza FB olunca. Eric Gerets'inde kafasi yarilmisti o stadda.
Ondan sonra galibiyetimize golge dusuruyorlar diye bozuluyor adam.
Hadi oradan.


Not : Bu mesajda GS seyirci aslandir, melektir supozisyonu yok. Artik Turkiye'de sporda kaba guç kullanmak bir strateji, kimin eli guçluyse mumkun olani gucu oraninda yapiyor. Amma bu curumuslugun birinci sorumlulari herseyi parayla halletme zihniyetinde olanlar.

[Alex]

Hadi ordan, sen ilk önce sarikirmizi at gözlüklerini çikar Cengiz-Han. Hem sen bana "terbiyesiz" diyemezsin, sen kimsin ya ? Yangini körükle ondan sonra timsah gözyaslari dök ha ! Hadeee ordan ! Adam gibi sorulari ya yanitla, ya sus.

Neymis efendim kadin parmak göstermiste, o hareket olmasaydi, salonda sinegin siçtigi bokta mazeret arayacaktiniz. Lafa bak, ulan kimbilir kadincagiz ne kadar küfür yedi bozuk para geldi kafasina o seyirci denen hayvan sürüsünden, parmak hareketi yapmadan önce. Kargalar güler bee, tüm bu rezilliklerden arinmak için, adamlarin aradiklari mazerete bak ! Siz bes yasindaki çocugu mu kandirmak istiyorsunuz ? O kadinin tek suçu son saniyede Kinsey'in kaçirdigi basketi (durum 56-56 iken) yanmakti, elleriyle kafasini tutarak. Ondan sonra olanlar oldu. Ha bu arada hatirlatayim, o maçta bir polisin kafasi yarildi. Cok komiksin Cengiz-Han çoook, neden biliyormusun, zeytin yag gibi su üstüne çikma çabasinda oldugun için. Sen ne zannediyorsun bütün o rezillikleri sadece o kadinin parmak hareketiyle örtbas edecegine mi inaniyorsun ? Sen saf misin birader ?


"Herseyi parayla halletme zihniyetinde olanlar" . O konuda ilk önce çuvaldizi kendinize batiracaksiniz. Açiklasin bakalim o Denizlispor'un meshur baskani para dolu bavulu, neyin nesiymis ? Hodri meydan Cengiz-Han. Hem kimmis efendim o "parayla sorunlari halletmek istiyen" ? Ispatin varmi ?

Öyle bos bos konusma.


Parayla marayla hiç alakasi yok, aslinda bu olaylari körüklüyen senin tuttugun takimin zavalli yöneticilerin ta kendisi. Adnan Polat' la Haldun Üstünel. Insanda biraz utanma denen sey olur ya ! Bu kadar mi piskinlik olur ya !

[murat_erpuyan]

Hadi Cengizhan'dan once ben aktarayim da kavga çikmasin!

Tabii yazinin notu hariç (çunku Ben mor formayi çok sevenlerdenim...)yorum da yapmaya gerek gormuyorum.


Cumhuriyet 16.12.2009
SPOR GÖZLEM / ALÄ° ABALI


İlk Yarı Biterken...

Futbolda süper ligin ilkyarısı bu hafta sonu yapılacak karşılaşmalarla bitiyor. Alışılmışın dışında bu kez üç büyüklerin hegemonyası yok. Hafta sonu yapılacak karşılaşmalar sonunda sıralama değişir mi? Aslında zor görünüyor. Çünkü averajla da olsa liderlik koltuğunu kapan Kayserispor, bu son maçını kendi sahasında Antalyaspor ile yapacak. Gerçi Antalya da kolay lokma olacak takım değil ama ibre Kayserispor lehinde görünüyor. Nedeni de ikinci durumda olan Fenerbahçe son karşılaşmayı deplasmanda Trabzonspor ile yapacak. Üçüncü ve dördüncü sırada olan takımlardan Galatasaray, Gençlerbirliği ile Beşiktaş da Bursasporla oynayacak. Bu her iki karşılaşmada sarı-kırmızılılar ve siyah-beyazlılar kolay puan alamayacaklar gibi görünüyor. Bu arada Trabzonspor, Fenerbahçe karşısında üç puan alırsa ligin çehresi ikinci yarıda daha da değişecek ve Anadolu takımları bu kez tek takımla değil, topluca görüldüğü kadarı ile 3, hatta 4 takımla, üç büyüklerin karşısına daha da güçlü çıkacak.

Aslında takımlar arasında güç dengeleri bu ÅŸekilde korunursa ve gerçekleÅŸirse, ligin havası da deÄŸiÅŸecek ve futbol Anadolu’da gerçek kimliÄŸine kavuÅŸacaktır. Ne var ki böyle bir oluÅŸumun karşısına, malum güçler mutlaka karşı çıkacaklardır. Son bir örnek, ortada önemli bir haksızlık yokken, Fenerbahçe kulubünün baÅŸkanının baÅŸta Futbol Federasyonu olmak üzere, hakemlere karşı yaptığı söylem yerini bulmuÅŸ ve son karşılaÅŸmada Ankaragücü’nün son dakikada bariz golü verilmemiÅŸtir. Daha açık deyimle maçın hakemleri böyle bir karar vermeyede cesaret edememiÅŸlerdir. Bu lig bittikten sonra, halen çalkantılı dönem yaÅŸayan “baÅŸkent”in Sarı-Lacivertlileri bir puanla güç durumda kalırlarsa, bunun hesabını kim verecektir? Yine Fenerbahçe’nin baÅŸkanı, Kulüpler BirliÄŸi baÅŸkanı olarak Futbol Federasyonu’nu gelecek toplantılarına davet etmiÅŸtir. Federasyon bu daveti reddetmiÅŸtir. Ama bu iÅŸin sonunda kaybedenin federasyon olacağını kundaktaki çocuklar bile anlayabilmektedir. Bu federasyon ve baÅŸkanı bu göreve icazetle gelmiÅŸlerdir. Olaya her zaman olduÄŸu gibi kulüpler egemendir. Þayet üç büyüklerin karşılaÅŸmalarında sonuçlar istedikleri gibi olmazsa bu federasyon yolcudur. DileÄŸimiz tüm karşılaÅŸmaların kavgasız, gürültüsüz ve ÅŸaibesiz bir ÅŸekilde yapılması ve sona ermesidir.

• Not: Okuyucularımız Galatasaray’ın mor formalarından ciddi bir ÅŸekilde yakınmaktadırlar. DoÄŸrusu bu mor forma gerçekten Sarı-Kırmızılılara yakışmıyor. Adnan Polat ve yönetimi bu konuyu ciddi bir ÅŸekilde ele alırlarsa taraftarlarını memnun edeceklerdir. Bizden duyurması...

[murat_erpuyan]

Ilginç Cumhuriyet'te ikinci makale ayni konuya deginen. Yucelman rahmetli olunca Cumhuriyet'in spor servisinde FB agirligi gitti mi ? Gerçi Deringor FB'li ama !

Cumhuriyet 16.12.2009
GÖRÜÞ / HALİT DERİNGÖR


Ãœltimatom


Aziz Yıldırım F.Bahçe’nin tarihsel geliÅŸimi içinde diÄŸer baÅŸkanlardan çok daha popüler olan bir kiÅŸidir. Artık o, 1999’daki Yıldırım deÄŸil. O köprünün altından çok sular aktı. Evrensel bir kiÅŸilik kazandı. Böylesi belki dünyada bile az. Zirveye çıkabilmek çok önemlidir, bu herkese nasip olmaz. Ama daha da önemlisi o noktada kalabilmektir. Nedense bu bir türlü olmuyor. Buraya gelenlere bir rehavet çöküyor. Gereksiz iÅŸler yapıyorlar. Tarih zirveden tangur tungur yuvarlanan birçok kiÅŸiyle doludur. Siyasette ve sosyal hayatta olduÄŸu gibi sporda da bu böyledir. Ne yazık ki, sayın baÅŸkanımız da son yıllarda olumsuz davranışlarıyla her gün şöhretini biraz daha erozyona uÄŸratıyor. Hepimizin gördüğü veya okuduÄŸu gibi sayın baÅŸkanımız 200 milyon Avro’ya kurduÄŸu F.Bahçe için 3 yıl ÅŸampiyonluk vaat etmiÅŸti. Ne var ki ibre öyle göstermiyor. Takım, lig sıralamasında baÅŸlarda olmasına karşın sıradan bir futbol sergiliyor. BaÅŸkanın vaat ettiÄŸi ÅŸampiyonluk ise ÅŸimdilik Kaf Dağı’nın arkasında görünüyor. Takım 2. lige düşen ekiplere bile yeniliyor. Bu durum da onu çok sinirlendiriyor. Sayın baÅŸkan suçu kendi oyuncularında araması gerekirken kendilerine haksızlık yapıldığı gerekçesiyle MHK ve TFF ile adeta savaÅŸa giriyor. Tek kiÅŸinin böyle örgütlerle mücadelesi kolay kolay kazanılamaz. Aziz Yıldırım’ın bunun bilinci içinde olması gerekir. Aksi halde mücadelesi, Don KiÅŸot’un deÄŸirmenlere karşı savaşından öteye gitmez. Oysa sayın baÅŸkanımız suçu büyük paralarla transfer ettiÄŸi ama iki metreden gol kaçıran, saha içinde ruhsuz dolaÅŸan ve ancak uzatmalarda kör topal gol atabilen futbolcularda ararsa daha rasyonel davranmış olur.

Hakem hata yapmaz mı? Elbette yapar. Hata yapmak insanlar içindir. Saniyenin yarısı kadar bir süre içinde doğru veya doğruya yakın karar vermek gerçekten zordur. Hatta insanlara mahsus değildir. Verilecek karar doğru da olabilir, yanlış da. Buna biz insan olarak saygı göstermek durumundayız. At gözlüğüyle değil de gerçekçi gözle bakarsak hakemlerimiz bugün futbolumuzdan da ileri.

Sayın Yıldırım, son günlerde MHK ve TFF ile bir mücadele içine girdi. Tehditlerle dolu, adeta bir muhtıra niteliÄŸinde bir deklarasyon yayımladı. Mücadeleyi doÄŸru yapabilmek ve etki altında kalmamak için Kulüpler BirliÄŸi BaÅŸkanlığı’ndan da istifa etti. Ama ne oldu? Tekrar geri döndü. Tehditleri pek önemsenmedi. Mücadele de buzdolabına kaldırıldı. Bana göre kim olursa olsun sık sık istifa sözcüğünü kullanmamalı. “Ä°stifa cebimde”, “Ä°stifa edeceÄŸim” gibi birtakım söylemlerin hiç kıymeti harbiyesi yoktur. Ä°stifa tek taraflıdır. Ä°stifa edecek adam önce düşünür, sonra istifasını verir ama bir daha geriye almaz. Alırsa toplum karşısında tamamen güvenilirliÄŸini kaybeder. Ben F.Bahçeli olduÄŸum halde sayın baÅŸkanımızın böyle mücadeleler içine girmesinin yanlış olduÄŸunu düşünüyorum ve her olayın diyalogla, barış içinde halledilmesini istiyorum.

[Alex]

Bu yazilara en güzel cevabi da futbol oynamis ve futboldan anlayan bir adam verebilirdi zaten.


"Bunlari da görün" (mor menekse medyasi)


http://www.fotomac.com.tr/yaz1316-50120-101.html



Tabii bir de Antalya'nin ilk yarinin son dakikasinda verilmeyen açik ve net penaltisini da ekliyelim, ve maçin hakeminin sonuca nasil etkiledigini de belirtelim. Durum antalya lehine 3-1 olacakti muhtemelen. BJK-FB maçinda durum 0-0 iken Gökhan Gönül'e yapilan ve Mars'lilarin bile gördügü bariz penaltinin verilmemesi. Vesaire vesaire. Sakin Adnan Polat'in, Aziz Yildirim'a destek çikmasindan ve verdigi demeçlerden kaynaklanmasin ?

Ne hikmetse böyle pozisyonlari, at gözlüklü GS medyasi göremiyor maalesef. Kendilerini acilen bir göz doktoruna görünmelerini tavsiye ediyoruz. Muhteremler su anda Cemal Nalga olayini unutturma çabasindalar su anda. Kazim Kazim sözde seks skandalinda adi karisti ya , Almanya'da FB'nin Ulm'a karsi oynanan özel maçta sözde sikede adi karisti ya ! Nalga mi geçiyorsunuz milletle ?


http://www.hurriyet.com.tr/spor/yazarlar/13210124.asp

[Alex]

Bir de Ankaragücü'nün teknik direktörüne bi lafim olacak, birader en iyi adamini, FB defansini hallaç pamugu gibi atan Vassel'i çikar diye kim akil verdi diye sormazlar mi adama ?

Ayrica, bu hirs niye böyle, kaçan puanlar pardon kaçan balik çok mü büyüktü ? Bi bavul dolu $$$$$$$$$$$ mi kaybettiniz ?

[cengiz-han]

Alex hep ayni nakaratta, onlara da oluyor tabii bize de olacak, ama en çok aglayan da mizikçi Aziz ikide bir istifa edip donen, onlar benim bilyalarim bana verin diye tutturan da o...
Isin ilginci bayagi ise yariyor...
Normalde FB'li adamlar bile artik susamiyor iste iki ornek :

1 >
http://www.aksam.com.tr/2009/12/24/yazar/15680/deniz_gokce/sen_oyna_aziz_baskan__sen_oyna_.html

Sen oyna Aziz BaÅŸkan, sen oyna!
Deniz Gökçe

Sonunda Turkcell futbol liginin ilk yarısı bitti. Kimin lider olduğu, kimin geriden geldiği, nerede ise, son demlerde bir 'tekme' ve bir 'düdük' tarafından belirlendi.
Spordan sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak ligin gidişatını güzel özetledi.
'Federasyon, Merkez Hakem Kurulu ve hakemler konusunda herkes çok konuşuyor!' diyen Bakan ligin esas sorununa parmak basmış oldu.
Durum trajikomik, çünkü ligin en çok 'ağlaşan' Kulüp Başkanı lider FB'nin Başkanı Aziz Yıldırım oldu. Fevri bir davranışla Kulüpler Birliği'nden hakemlere veriştirerek istifa etti, sonra çark etti. Ama bir hafta sonra Ankaragücü maçında son dakikadaki bariz golün iptali ve son haftada da Trabzon'da maç berabere giderken Alanzinho'nun üç metre geride iken ofsayt kararı ile durdurulması tezinin ne kadar saçma olduğunu ortaya koydu. Tanrı'ın sopası olmadığını, hakemleri olduğu, ama Aziz Yıldırım'ın da işine gelince dilini yutabildiği, sus pus olduğu da açıkça ortaya çıkmış oldu.
Lig liderimiz ligin en çok gol atan takımı değil. Galatasaray 36 gol atmış, Bursa 34, Fenerbahçe ise 31.
Lig liderimiz ligin en az gol yiyen takımı da değil. Beşiktaş 10, Kayseri 13, Eskişehir 16 ve FB 17 gol yemiş.
Fenerbahçe ligin iç sahada en az mağlubiyet alan takımı da değil. Galatasaray iç sahada sıfır mağlubiyetle ilk yarıyı kapattı. Fenerbahçe ise iç sahada bir mağlubiyet aldı.
Fenerbahçe ligin dış sahada en çok kazanan takımı da değil. Bursa dış sahada 5 galibiyet almış, Fenerbahçe ve Kayseri de öyle!
Fenerbahçe ligde en çok maç kazanan takım. 12 galibiyeti var. Galatasaray ve Bursa da 11 galibiyete sahip. Son dakikada Fenerbahçe'nin 'hakem kararı ile kazandığı' Ankaragücü maçında uzatmada verilmeyen gol verilse, üçü de 11 galibiyetle eşit olacaklar. Fenerbahçe de ligi Bursa ile eşit puanla üçüncü bitirecek.
Yukarıdakileri Aziz Yıldırım'ın yaklaşımının yanlışlığını vurgulamak için yazıyoruz. Medyadaki genç arkadaşların bazıları Aziz Yıldırım tarafından sindirildiğinden ve medya sürekli itilip kakıldığından, horlandığından, bunları yazma görevi bize düşüyor.
Ama Türk futbolunu değerlendirenler esas başka bir noktayı açık seçik görmeliler. Spordan sorumlu Bakan Faruk Özak zaten konuyu gündeme getirmiş.
Bakan 'Takımlarımızda oynayan 100'den fazla yabancı oyuncu var. İthalat fazla, ihracat yok, yani cari açık var!' diyor. Çok haklı!
Durumun kötülüğü gol krallığı istatistiklerinde daha da güzel görülüyor. Ligin ilk yarısında gol kralı 13 gol ile Kayseri'den Makukula. Galatasaray'dan Kewell ve Gaziantep'ten Souza 9 gol atmış. 7 gol atanlar Fenerbahçe'den Alex ve Guiza, Galatasaray'dan Nonda, Kasımpaşa'dan Moritz, Trabzon'dan Colman. 6 gol ile Beşiktaş'tan Bobo da listede.
Listenin daha aşağısı da birçok yabancı futbolcu ile dolu. Gol krallığı listesinde zirvede Türk yok. Milli takımın neden gol atamayıp Dünya Kupası'ndan dışarıda kaldığı anlaşılabilir. Kendi ligimizde gol krallığı listesinde zirvede yokuz.
Gol kısırlığımızın önemli bir nedeni demek ki belli. Kendi ligimizde önemli golcü olup da milli takımda forvet oynayacak aday kişi bulmanın zor olması.
Milli takımda golcü adayı olarak, kendi takımında ilk onbire zor giren Semih, henüz performansı toparlanamayan Nihat ve bu sezon ligde asist kralı olan ama pek gol atamayan Arda gibi futbolcular düşünülebilir. Ama bu futbolcular şu anda uluslararası arenada bize büyük başarı getirecek golcüler gibi durmuyor.

2>
Burada hakli GS elestirisi var ama yazinin butunlugunu bozmamak için sadece hakem hatalarini aktarmadim.

Kemal Ozcanli - Fotospor

Rijkaard'lı Galatasaray, 2009-10 sezonunun ilk yarısını 36 puanla ikinci olarak tamamladı. Oysa Sarı-Kırmızılılar sezona büyük hedeflerle başlamıştı. Aslında mevcut duruma göre kaybedilmiş fazla bir şey yok ama Galatasaray'ın sıralamadaki yeri bu olmamalıydı. Çünkü rakiplerinin performansı ve kadrosundaki futbolcularının kariyerleri, Cimbom'un bulunduğu yere layık olmadığını işaret ediyor. Bugünkü yazımda sizlere Galatasaray'ın sezonun ilk yarısını ikinci bitirmesine neden olan olaylardan bahsedeceğim. 17 maçlık periyotta yapılan hataları şöyle sıralamak mümkün:
1: Rijkaard sezon başında her maçta 3-4 gol atan canım takımı yap boz tahtasına çevirdi. Takım tam zirvedeyken Hollandalı sahaya her hafta değişik bir kadro sürmeye başladı. Bu anlamsız rotasyon Galatasaray'ı istikrarlı takım hüviyetinden uzaklaştırdı. Bu durum doğal olarak sonuca yansıdı.
2: Galatasaray çalıştırıcısı, Nonda ile başarılı olan Keita'yı birbirinden ayırdı. Bu anlamsız otorite savaşı ilk yarı boyunca takımın tek ayakta kalan adamı Keita'nın performansını düşürdü.
Ofsayt komedisi
3: Sezon içindeki sakatlıklar Galatasaray'ı çok etkiledi. Bunların en önemlisi tabii ki Fenerbahçe maçında Baros'un sakatlanmasıydı. Yarım sezon Cimbom'un santrforsuz oynamasına sebep oldu. Buna bir de defansta Gökhan Zan'ın yine 'Cam Adam' rolünü sürdürmesi, Emre Güngör'ün bitmeyen sakatlığı, Servet, Hakan Balta ve Sabri'nin adeta birbirlerine nazire yaparcasına sakatlık yarışına girmeleri, defansı güçsüz bıraktı. Son iki haftadır yaşanan ofsayt komedisi de bu sakatlıkların ürünüdür.
4: Hakem hatalarından en çok zarar gören takım Galatasaray oldu. Yanlış hakem yorumları özellikle Manisa ve İBB maçlarında çok belirgindi. Buna birde yaşanan liderliği yakalama telaşının eklenmesi ve son dakikalarda yenen goller gereksiz puan kayıplarına neden oldu.
5: Kaptan Arda'nın formsuzluğu ... Sezon başında Fenerbahçe'nin yapmış olduğu transfer teklifi ve yönetimin buna karşı bir atak yaparak takımın kaptanlığına getirmesi ve bu sorumluluk altında bocalaması...
Hakem yanlışları
6: Belki de en önemlisi hakemlerin yanlış kararları ..... Bir hafta önce Fenerbahçe-Ankaragücü maçında Ankaragücü'nün 90+3'te attığı en az 10 cm içeri giren topa devam diyen hakemlerin, bir hafta sonra Trabzon'da yaşanan, gözünün önünde en az 3.5 metre geriden gelen adama ofsayt bayrağı kaldıran bir hakemin tabii ki ligin ilk yarısının liderini belirlemesi, en önemli etkendir. Acaba bunda Merkez Hakem Komitesi Başkanı Oğuz Sarvan'ın ailece Fenerbahçeli olmasının etkisi olabilir mi? Bunu ben söylemiyorum. MHK başkanı Oğuz Sarvan'ın eşi kızına Fenerbahçe forması alırken bir televizyon kanalına söylüyor. Bunun yorumunu kamuoyuna bırakıyorum. Bütün bunların sonucunda, Galatasaray'ın en az 5-6 puan önde olması gerekirken, yaşanan bu olayların ardından ligi ikinci bitirmesi bile büyük başarıdır...

[Alex]

Vah vah vah, zavalli GS medyasinin derdine bakarmisiniz !

Neymis efendim top 10 cm içeri girmiste (tabii tuvalet kagidiyla ve borularla ölçtü ya Erman abileri ) , 3,5 metre ofsayt olmayan TS'un pozisyonu kesilmiste, vesaire vesaire...Sanki akin devam etse gol olacak mismis. Su piskin GS medyasina bakarsiniz, o maçta Bilica'ya yapilan açik faulü ve sonradan gol olan pozisyona görmezden geliyorlar muhteremler.


Ha aciz atgözlüklü GS medyasi, zamaninda FB'nin "3" metre içeri giren golü verilmediginde, bu sezon özellikle Guiza ve Kazim'in sözde ofsayt ve fauller gerekçesiye kesilen akinlari varken, sayalim mi daha ? Son müsabakalarda FB en az 5 maç üst üste hakemlerce dogranirken, gözünüzün önünde koca bir kalas mi vardi, yoksa baska kaleye gol mü atiyordunuz ?

Besiktas maçinda durum 0-0 iken, FB'in 100 de 200 verilmeyen penaltisini varsayarsak, GS-TS maçinda TS'un verilmeyen açik penaltisi var iken, saymakla bitmiyor yahu.

Bütün bu verileri göz önünde bulundurursak, acaba kim açik arayla önde olurdu, hem de forvetsiz oynayan bir FB. Haa at gözlüklü GS medyasi ?


Piskinllik denen sey bu olsa gerek.

[cengiz-han]

Hakli adam, kendi stadinda hakemin kafasi yarilinca birsey olmuyor maç devam ediyor, ama Diyarbakir'da maç yarida kalinca Bursa hukmen galip sayilinca sasiriyor !
At gozlugu pardon FB gozlugu boyledir iste :

[Alex]

Sahtekâr Keita'nin elle düzeltigi topu hakkinda ne düsünüyor acaba bazi sari kirmizili at gözlüklüler ?

Yoksa deve kusu gibi kuma mi soktular kafalarini ?


Anelka, Anelka, Anelka diye atip sallayanlar nerdesiniz ?

Alooooooooooooooooooooooooooooooooooo ! Var mi birisi ? Yorumlarinizi alalim

[murat_erpuyan]

Keita sahtekarda, geçen hafta iki kez elle oynamadan atilacak futbolcu gormeyenler mi durust, kadiki Keita'nin elinde kasit var mi çarpti mi yorumlari açik. Hiçbir kritik bu pozisyonun ustunde durmadi neden ?

Geçen yil degme kaleciye tas çikararak topu elle kurtaran adam da kirmizi filan gormemisti.

Keita sahtekar dogru Carlos'a dayanamayip vurmustu !!!

[Alex]

Tabii canim siz olunca yorumlar açik oluyor, FB yaptigi zaman dokuz köye duyurulup yilllarca konusulur. 3 metre içeri giren golü verilmez, sözde yedigi ve tartismaya açik olan gerçek pozisyonlar tuvalet kagidiyla borularla girdi diye ugrasilir emi ?

FB'nin son oynadigi maçta Lugano yaka paça indiriliyor ceza sahasi içinde, penalti yine yok, öte yandan GS'ya leblebi gibi uyduruk penalti çalmaya devam ha ? Gökhan Gönül'e arkadan çift taban giren oyuncuya sadece sari kart ha ? Alex'e havada ikili mücadelede oldugu halde belki sari kart bile gerektirmiyecek pozisyonda direkt kirmizi.

Geçin bunlari geçin.


Keita sahtekârin tekidir. Psikolojisi bozuk ve karsisinda dirençli birisini buldugu zaman agresif tavir alan zavalli birisi, ve tam GS'ya yakisan bir futbolcu dogrusu. Ayrica zekasi kisitli olan birisi, orda kirmizi kart yemesi FB'yi ilgilendirmez. FB kulübü aptal GS'li futbolculardan sorumlu degildir. O problem, onu maçtan önce dolduran zavalli yöneticilerdir.


Ayrica hakem kelimesini agzina alacak son kulüp GS'dir.

[Alex]

Kadiköy'de FB-GS maçinda oynanan maçta bilindigi gibi yan hakemlerden birisinin tribünlerden gelen bir cisimle kafasi yarildigi diye 2 maç ceza almisti FB kulübü Fe(n)erasyon tarafindan.

Geçen gün oynanan, GS-Ankaragücü maçinda, 2 metre yükseklikten bu sefer cisim degil adam, evet yanlis okumadiniz, bir insan atiliyor, karsiligi 180.000 TL ceza. Vay beee. Bu kadar mi kollanir bir kulüp yahu, inanilir gibi degil ? Bir tek altin madalya takmasi kaldi Fe(n)erasyonun.

Sirf FB'ye karsi saha avantajini korumasi için bu kiyak çekiliyor muhteremlere.

Bakalim bizim sari kirmizili at gözlüklü deve kuslari ne tür mazeret üretecekler bu defa ? Tekrar "yoruma açik" (!) gibi kargalari dahi güldürecek nitelikte laf jimnastigi mi yapacaklar ? Hep beraber okuyacaz.

[Alex]

Vay be, adam atmak münferitmis Türkiye'de de bizim haberimiz yokmus !






http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/14161268.asp?top=1