329 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2270

Actuellement :
Visiteur(s) : 329
Membre(s) : 0
Total :329

Administration


  Derniers Visiteurs

administrateu. : 1 jour, 18 min.39
murat_erpuyan : 1 jour, 21 min.03
SelimIII : 1 jour, 13h45:35
Salih_Bozok : 4 jours
cengiz-han : 4 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Texte : Ye kurkum, ye..."
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

Texte : Ye kurkum, ye..."

 
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » La langue turque et son apprentissage
Voir le sujet précédent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 06 Juil 2016 2:05    Sujet du message: Texte : Ye kurkum, ye..." Répondre en citant

Citation:

Doğan Hızlan
dhizlan@hurriyet.com.tr

'Ye kürküm ye...'
Hürriyet, 05.07.2016 Salı


NASRETTİN HOCA'nın fıkrasını bilmeyeniniz yoktur. Eğer bilmiyorsanız, gene Hoca'yı anımsatarak yazayım, bilenler bilmeyenlere anlatsın.

Televizyonu açtım.

Bilinen bir meydanda iyi giyimli bir çocuk, gelen geçen seviyor, okşuyor, bir isteği olup olmadığını soruyor.

Aynı çocuğun yüzüne makyaj yapıyorlar, hırpani bir kıyafet giydiriyorlar, aynı yerde duruyor.

Bu kez yüzüne bakan yok, çocuk onlara elini uzatsa elini itiyorlar, bu kıyafetle lokantaya giriyor, garsonu çağrıp dışarı attırıyorlar.

Olay şu:

Gürcistan’da insanlık üzerine bir deney yapıyorlar.

Küçük bir oyuncu rolünü başarıyla gerçekleştiriyor.

Kamerayla bütün bu olayları tespit ediyorlar.

İnsanoğlunun dış görünüşe itibar edişinin hazin ve insanı/insanlığı küçültücü bir örneği.

Çocuk oyuncu olsa da lokantadan ağlayarak çıkıyor.

Bunu görünce gençlerin yalın, süsten azade giyimlerini düşünüyorum, çok da seviyorum.

İçe önem veriyorlar.

* * *

İNSANIN anlayışsızlığına dair örnekler birbiri ardına sökün edip hafızamı işgal ediyor.

Savaş zamanında canından olanların dışında sakat kalanlar, bir köşeye atılanlar çok yazıldı ama insanoğlu bundan ders almadı, utanç da duymadı.
Vietnam Savaşı’nda savaştan dönenlerin psikolojilerini yansıtan birçok film çevrildi. Aynı bağlamda Güneydoğu’dan dönenler için de geçerli bu terk ediliş, unutuluş.

Okuduğum ve seyrettiğim bir oyunu/kitabı anmanın sırası.

Wolfgang Borchert’in Kapıların Dışında kitabı sahneye de uyarlanmıştı.

Savaşta kahramanlık gösteren, sakat kalan bir asker, birçok kapıyı çalar, yardım ister, durumunu anlatır.

Bütün kapılar yüzüne kapatılır. Durumu hiç kimsenin umurunda değildir, çünkü savaş bitmiş, artık onun gibilere ihtiyaç kalmamıştır.

O artık hiçbir yere kabul edilmeyen, kapıların dışında kalan bir kahramandır(!).

Bu unutulmaz kitabı da dilimize Behçet Necatigil çevirmişti.

İnsanların ikiyüzlülüğünü gösteren bir başka metin de büyük oyun yazarı Friedrich Dürrenmatt’ın Yaşlı Kadının Ziyareti’dir.

O kadın, geçmişte yaşadığı kasabanın ahlaki normlarına uymadığı için kovulur. Sevgilisi de onu terk etmiş, ortada kalmıştır.

Yıllar sonra servet ve itibar sahibi bir kadın olarak kovulduğu kasabaya döner, kraliçeler gibi karşılanır, çünkü oraya yatırım yapacaktır, herkesin gözü onun harcayacağı paradadır.

Kadın, adına düzenlenen törende, bu kasabadan hangi gerekçeyle kovulduğunu açıklar, şimdi de itibar gördüğünü belirterek çelişkiye dikkat çeker.
Onu kovanlar iki büklüm olarak özür dilerler.

Kadının bu konuşması beni çok etkilemişti. Paranın her şeyin üstüne şal gibi örtülmesi insanoğlunun zavallı yanlarından biri, belki de birincisi.
İnsana mevki ve para dışında yaklaşanlara artık ermiş gözüyle bakıyorum, diğerlerine nasıl baktığımı söylemiyorum.

Ben herkesin evinde mutlaka bir Yunus Emre kitabı olmasını tavsiye ederim. Çünkü o insanlık konusundaki sapkınlıklarımızı düzeltir.

Ne demişti büyük Yunus:

“Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil,

Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil.”

Sözle gönül almayı da bilenlere hayran olurum.

Gene Yunus bizi eğitir:

“Bu cihan cehennemini sekiz uçmağ ide bir söz.”

Bayramlar, tatiller insanın ışıldaklarını içe çevirmek için de bir fırsattır. Hele bayram tatilleri düşünme, muhasebe günleridir.

Şeyh Galip’in dizeleri de sizi biraz düşünmeye, insan kavramının ne olduğunu anlamaya sevk eder sanırım:

“Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen

Merdüm-i dide-i ekvân olan âdemsin sen“

(Sen kendini iyi tanı ve iyi koru Çünkü sen bütün varlığın özüsün.)

(...)


Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » La langue turque et son apprentissage Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Page 1 sur 1

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont déposés, les commentaires sont sous la responsabilités de ceux qui les ont postés dans le forum.