Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.
Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Ceviri sanati !
Forums d'A TA TURQUIE Pour un échange interculturel
Inscrit le: 04 Mai 2006 Messages: 514 Localisation: Kaçkar Mountains
Posté le: 01 Juin 2009 16:37 Sujet du message:
Bu çevrilerin komikligini animsatacak birde Fransaya gelen ilk Türklerin yasadiklari olaylarda var.
Bana bunu yillar önce anlatmislardi.
Parise isçi olarak gelen Türkler, ulasim olarak tabii en basiti Metro oldugu için, metroyu kullanirlarmis ama hatlarindan hiç birsey anlamadiklari için,hep karistirdiklari için çareye metronun kapilarina renkli ip baglamakta bulmuslar...
Baska bir hikayede, evlerinde masa olmadigi için, yemeklerini yerde yerlermis, tabiiki önce gazete sererlermis, ve bol gazeteye ihtiyaçlari oldugu için, kiosktan 4 tane Le Monde veya bir kaç tane Le Figaro alirlarmis, kiosktaki satici hep sasisirmis ne yapiyorsunuz bu kadar ayni gazeteyi diye...
Baska bir olayda söyle ceyeran etmis, adamin birisi kurban bayraminda, gitmis bir koyun almis, araci olmadigi için, koyunu iple çekerek sehir otobüsüne bindirmis, kontrolcüler gelmisler, Mösyö koyunla binemessiniz diyerek ikna etmeye çalismislar o da söyle cevap vermis, ama koyuna da tiket aldim demis...
Bir defasinda da bana birisi Paris de bir sergi salonunda, burda Ayfer (Eiffel) kulesi varmis neresi diye, sunuda eklemisti, Saziye (Champs Elysées) caddesine uzak mi diye...
Inscrit le: 09 Oct 2007 Messages: 3474 Localisation: Somewhere in the world
Posté le: 01 Juin 2009 22:05 Sujet du message:
Ipso kardesim...anlattigin hikayeler gerçekten "authentique"..ben de bir ekleme yapayim...
1972 yilinda ögrenciligimde bir ara Paris'e geldim ve Porte de Clignancourt'da genellikle yabanci müsterilere hitap eden bir auto école" de çalisiyorum...Sahibi Mme Michoux veya Michaud, kocasi genç bir moniteur (avrat biraz yasli ama...) ve her saat basi 4 araba kalkiyor, tercümanlar, ben türkçe, Nathalia Portekizce, bir de sirpca tercümani.. Hatta yazar Vuk Vuco'yu bile orada tanidim, ehliyete girdi...
Bir gün bir türk geldi, tatile gidecek, bana danisiyor, Dr Sait Deniz varmis, sana bir ilaç veriyormus, uzun süre o biçim (yâni uzun süre "érection"...) Adama Saint-Denis'de sex-shop tavsiye ettiklerini anlamam için öküzlere atfedilen intikal süresini de astim o ara...
Bu islerin prosu olmadan uzun süre "bénévole" tercümanlik dönemimde de, "fistepe" (fiche de paye) , "aci parasi" (indemnité d'invalidité), "uyku parasi" (impots locaux) gibi seylere epeyi asina olmustuk, türk insaninin yaraticiligi sayesinde...
Bir de yine o yillarda bir Yahya arkadas vardi (dikkat bundan sonrasi +18 xxx...) onu bir badireden çikarip bizim "teskilata" çektigimizden komünist bildigi bizlere yakinlik gösteriyordu.. Bir gün hastaneye düstü ve hastabakiciya sulanip meramini söyle ifade etmis, yâni beklentilerini (cunnilingus..) : 'toi moustache moi moustache..."..
tamam gidiyorum... _________________ Родион Романович Раскольников
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum