316 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2270

Actuellement :
Visiteur(s) : 316
Membre(s) : 0
Total :316

Administration


  Derniers Visiteurs

administrateu. : 15h47:34
murat_erpuyan : 15h49:58
SelimIII : 1 jour, 05h14:30
Salih_Bozok : 3 jours
cengiz-han : 3 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Football en Turquie
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

Football en Turquie
Aller à la page Précédente  1, 2, 3, 4, 5 ... 21, 22, 23  Suivante
 
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum Sport
Voir le sujet précédent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 14 Déc 2011 12:36    Sujet du message: Répondre en citant

KralAuriverde a écrit:
Adalet sisteminin normal ve dengeli çalıştığı bir ülkede yargı öncelikle suçlanandan yanadır, suçluluğun kesinliği için uğraşırlar.
Bizim gibi bir ülkede de yargı öncelikle suçlayanı haklı çıkartmak için çabalar, suçun oluşması için uğraşır.



Tamam, zaten bu forumlarda yazdiklarim da bu yonde.

Burada adalet kismini konusmuyorum.
Burada meclis kismini, TFF kismini ve bir FB yoneticisinin dusme kalksin istegi...
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 14 Déc 2011 14:56    Sujet du message: Répondre en citant

cengiz-han a écrit:
KralAuriverde a écrit:
Adalet sisteminin normal ve dengeli çalıştığı bir ülkede yargı öncelikle suçlanandan yanadır, suçluluğun kesinliği için uğraşırlar.
Bizim gibi bir ülkede de yargı öncelikle suçlayanı haklı çıkartmak için çabalar, suçun oluşması için uğraşır.



Tamam, zaten bu forumlarda yazdiklarim da bu yonde.

Burada adalet kismini konusmuyorum.
Burada meclis kismini, TFF kismini ve bir FB yoneticisinin dusme kalksin istegi...




Ne zaman demis bunu, hangi gazeteye vermis bu demeci ? Kaynak nedir, güvenilir sekilde mi ? Hangi FB'li yönetici ?

Suçun ispatlanmasi konusunu bir kenara atiyorum. Ki, simdi bu iftiranamenin (dikkat et iftira kelimesini kullaniyorum, iddia degil) içi 3 temmuzda bazi medya kuruluslarina servis edilen palavralardan kalacak yani olmadigini tüm akli selim hukukçular bugün ayni görüste, birkaç yandas medya hariç tabii (taraf,cnn,habertürk, trt).

Demisse keyfinden dememistir. Bir çifte satandardin altini çizmek için söylemistir herhalde. Ki daha ortada fol yok yumurta yok bu sözde $ike davasinda. Zaten adamlar bunu anlayip Ergenekon'a çekmek istiyorlar davayi. Ordan da avuçlarini yalayacaklar. Herifin oglu ayni delili iki ayri davada kullanmis, o kadar saçma sapan seyler okuyorum ki, bu konuyla rahat rahat bir komedi filmi yapilir be. Kes yapistir babam, salla babam salla, çevir kazi yanmasin a.k. Smile



"50 Kilo Esrarla Yakalandı, Tahliye Edildi

Geçtiğimiz yıl 50 kg. esrarla yakalanan ve yedi kişiyle beraber cezaevine gönderilen Başbakan Erdoğan'ın yeğeni Mehmet Erdoğan, satıcı değil içici olduğunu ileri sürdü ve tahliye edildi.

İstanbul - BİA Haber Merkezi 29 Haziran 2011, Çarşamba

12 Þubat 2010'da 50 kg. esrarla yakalanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yeğeni Mehmet Erdoğan Pazartesi günkü (27 Haziran) duruşmada tahliye edildi.
Vatan gazetesinden Elif Altın'ın haberine göre, geçtiğimiz yıl Diyarbakır'dan İstanbul'a uyuşturucu sevkiyatı yapılacağını değerlendiren İstanbul Narkotik Polisi, yaptığı operasyonda Mehmet Erdoğan ile birlikte 11 kişiyi, 50 kilo esrarla yakalamıştı.
Sorgularının ardından mahkemeye çıkarılanlardan, aralarında Mehmet Erdoğan'ın da bulunduğu yedi kişi tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
"Satıcı değil, içiciyim"

İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 27 Haziran günü görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Serkan Emre, Esra İşcan, Mehmet Erdoğan, Bayram Kaplan, Selim Selvi, Aysen Tutkun, tutuksuz sanık Serdar Tüm ve taraf avukatları katıldı.
Mehmet Erdoğan, yaptığı savunmada, 22 yıldır uyuşturucu kullandığını, ancak hiçbir zaman bu işin ticaretine girmediğini söyledi ve hakkındaki iddiaları reddetti.
Mahkeme, sanıklardan Esra İşçal'ın tutukluluk halinin devamına karar verirken, aralarında Mehmet Erdoğan'ın da bulunduğu beş kişinin tahliyesine karar verdi."


Simdi bunu okuyan "siradan" vatandas, elbette diyecek "küme düsme kalksin" (tabii böyle bisey söylediyse, o ayri konu). Tahminimce gazetelerin bilmem kaçinci yalani olmasi gerek bu. O kadar bilgi kirliligi yaptilar ki, inanilir gibi degil. Oh ne güzel bir adalet, önce kamuoyu olustur, mahmekeye sevketmeden idam sehpasina götür, öylemi ?
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 14 Déc 2011 15:23    Sujet du message: Répondre en citant

İddianameye sorular…

Bir yanda ‘örgütbaşı’ olduğu öne sürülen Aziz Yıldırım…Diğer yanda ‘bireyselliğe’ sokulan Adalı, Havutçu ve salıverilen diğerleri…

Statlara girişleri yasaklanan...

Savcının birisine 18, diğerine 30 yıl hapis istediği Sadri Þener ve Göksel Gümüşdağ!

Sadece Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe yöneticileri ‘organize’ olarak bu işleri yaptıysa, diğerleri birbirinden bağımsız nasıl hareket eder?

Akıl almaz bir ayrıştırma!

Bu soruşturmanın başladığı ve Serdar Adalı ile Tayfur Havutçu’nun gözaltına alındıkları ve tutuklandıkları günlerde bir tezim vardı…

O da şuydu: Bir yönetici ile bir teknik direktör başkanın izni, bilgisi ve onayı olmadan nasıl olur da bir futbolcuya transfer teklif eder, ‘şike’ yapmayı önerir!

Ve nasıl olur da Sadri Þener, Nevzat Þakar ve Zeki Mazlum ‘birbirlerinin düşüncelerini okuyarak’ teşvik girişiminde bulunurlar!

Organize ise bunlar da organize değil midir?

Organize ise –eğer şike yaptılarsa- Serdar Adalı, Tayfur Havutçu, İbrahim Akın’ın kalkıştıkları iş organize değil midir?

Bir gün önce İbrahim Akın’ın ‘para’ aldığı görüntüleri (!) TV’lere boy boy servis edenlerin, 24 saat geçmeden bu futbolcuyu salıvermelerinin mantığı, izahı ve toplumsal adalet hafızası nerededir?

Zeki Mazlum’un emniyetteki ifadesini iddianamede açıkça ortaya koyan savcının, Ak Parti ile işadamı ‘değiş-tokuşunun’ sebebi nedir?

Keza; Olgun Peker’e isnat edilen ‘çete’ suçlamasının içerisinde yer alan ve Diyarbakırspor-Giresunspor maçının en önemli silueti olan Abdurrahman Yakut’un salıverilmesinin gerekçesi nedir?

****

Derdimiz yukarıda adı geçen isimlerin masumiyetinin sorgulanması değildir?

Derdimiz uygulanan çifte standardın, gözün içine baka baka yapılmasıdır!

Bu soruşturmanın temellerinin Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım üzerine nasıl yükseldiğinin artık anlaşılmaz bir tarafının olmadığı ayan beyan ortadadır…

****

Mahkeme dün saldığı 8 kişinin dışındakiler için, ‘delilleri karartma şüphesi devam ediyor’ gerekçesi öne sürmüş… Hukuka saygılıyız…

Da, 3 Temmuz nere 12 Aralık nere!

Nasıl bir delil deposu varmış bu kişilerin de ‘karara, karara’ bitmedi!

****

İddianamenin yorum kısmına bayıldım! Aziz Yıldırım 3 yıl üst üste şampiyonluk sözü verdiği, bir önceki sezon şampiyonluğu son haftada kaybettiği için bu yollara tevessül etmiş!

Bu savcının yorumu…

10 küsur yıldır Fenerbahçe Kulübü’nde başkanlık yapan bir kişinin bu kadar bir ‘organize’ çetesi var ise, 2006’da ve 2010’da ‘adamlarına’ söz geçirememiş ve işi yüzüne gözüne bulaştırmış olması lazım!

Keza; 30 yıla yaklaşan Türkiye Kupası sevdasını da bitirememesi ‘tam bir komedi çetesi’ olduklarının belgesidir herhalde!

****

Aziz Yıldırım demek ki boşuna Anelka’yı, Kezman’ı, Ortega’yı, Appiah’ı, Alex’i transfer etmiş! Bu adamları Türkiye’ye getirmek için ‘boşuna’ dil döküp, milyon dolarları harcamış!

Roberto Carlos’u göstermelik takıma kazandırmış!

Boşuna ‘devletten bir kuruş almadan’ stat yapmış! Bataklık halindeki Dereağzı’nı boşuna 5 yıldızlı tesis haline getirmiş! Samandıra’yı boşuna inşa ettirmiş! Topuk Yaylası’nı boşuna Türk futboluna kazandırmış!

Buralara akıttığı paraların sadece 34 bin TL’siyle ‘maç alıp’, her yıl Fenerbahçe’yi şampiyon yaparmış oysa!

****

‘Ayşe tatile çıksın’, ‘3 tarlayı da sürdük’, ‘İnşaat’…

İddianamede bu söylemlerin, ‘şike şifresi’ olduğu kanaati olduğu bilgisine ulaşıldığından bahsediliyor…

Ben 21 yıllık spor gazetecisiyim…

Geçtiğimiz sezon oynanan Fenerbahçe’nin ve birçok büyük takımların maçlarının tamamını neredeyse takip ettim… Benim bildiğim ‘şike’ 2 takım arasında ve ‘bir takım futbolcular’ vasıtasıyla yapılır!

Her Fenerbahçelinin sorduğu o soruyu ben de soruyorum… 13 maç… Ortada sadece 3 futbolcu… Fenerbahçe kiminle yapmış bu şikeleri!

Karabükspor-Fenerbahçe maçında futbolun normal seyrine ters gelecek bir pozisyon gösterin…

Buca maçında adı geçen Musa Aydın’ın gol ve asist fiilini bir kenara bırakıyorum bile…

Sivas maçında yediği gol ile 5 aydır tutuklu olan, ‘olmayan kız kardeşine’ ‘hediye’ edilen Mini Cooper’a ‘maç verdiği’ iddia edilen Korcan’ın haline üzülürken, bir önceki sezonda Selçuk’un 30 metreden çektiği tıngır-mıngır şutu içeri alan Leo Franco’nun kulaklarını çınlatmadan edemiyorum!

Fenerbahçe’nin öyle maçlarını izledim ki, sıkıntıdan kafamda yaralar çıktı… Hele bir Gaziantepspor maçı vardı ki, ‘birçok unsura’ rağmen, sahada ter akıtan oyuncuların şampiyonluğa nasıl inandıklarını görmek açısından yeterliydi benim için…

‘İnşaat’ kelimesine vurgu yapacak olsam, kaleci Volkan bu inşaatın kalfasıdır… Emre, bu inşaatın çavuşudur… Lugano, Stoch, Mehmet Topuz, Selçuk, Cristian, Caner, Gökhan, Özer bu inşaatın ameleleridir… Alex bu inşaatın mimarıdır… Aykut kocaman bu inşaatın mühendisidir… Taraftar bu inşaatın sakinleridir…

Ve bu inşaatın benim için tek bir anlamı vardır… O da alın terleriyle şampiyonluğun inşası için sahada mücadele eden Fenerbahçeli futbolculardır…

Yakup Sevindik

İddianameye sorular
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 14 Déc 2011 19:49    Sujet du message: Répondre en citant

2 ayri maçta kullanilan ayni bilgiler !!!!!!!! Shocked


http://imageshack.us/photo/my-images/507/471817247.jpg/
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 20 Déc 2011 1:40    Sujet du message: Répondre en citant

Bu son zamanlarda butun kose yazarlarinin "futbol uzerine yaziyor, onune gelen futbol kritikcisi oldu
Oktay Ekinci belki hayatinda ilk defa bu konuda yazmis ama cok ta dogru yazmis dıye dusundum.
Ozellikle son iki cumlesi....

Citation:

Oktay Ekinci

'Futbol Cumhuriyeti'

Ulusal gururumuzu inciten siyasi tutumlara karşı yakın yıllara dek en yaygın tepki şöyleydi: "Biz muz cumhuriyeti miyiz?.."

Þimdi o ülkeler bağımsızlıklarını savunmada öylesine mesafe aldılar ki aynı tanımlama artık "ayıp" oluyor. Dahası, ülkemizin pazarlanmasında "muz cumhuriyeti" tanımına neden olan politikalar da öylesine destekleniyor ki aynı sözün "kıymeti harbiyesi" de kalmadı...

Peki, yine de bazılarımızın ulusal gururunu inciten güncel politikalar karşısında benzer yakıştırmalar için şimdi ne söylenebilir?

Þu "şike yasası" gelişmelerini izledikçe düşünüyorum: Hemen hiçbir yasada görülmemiş siyasi ve toplumsal ilgiyle tartışılan yasanın serüvenine bakarak "Futbol Cumhuriyeti"ne döndüğümüzü söylemek, olanı biteni tanımlamanın en çarpıcı yakıştırması değil midir?

Düşünsenize, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül göreve gelmesinden bu yana "ilk kez" bir yasayı veto etti.

Bugüne dek sayısız tartışmalı yasayı; hatta ülke ve ulus çıkarlarına açıkça aykırılığı uzmanlarca belirtilen düzenlemeleri; dahası anayasaya aykırılığı nedeniyle önceki Cumhurbaşkanı Sezer döneminde birkaç kez geri çevrilmiş yasaları ve üstüne üstlük, TBMM'yi açıkça işlevsiz kılan "demokrasi ayıbı" KHK'leri bile anında onaylayan Cumhurbaşkanı, denebilir ki sadece şike yasasında bu önemli yetkisini anımsayıverdi.

Ya şu birbirlerinin gözünü oyan "siyasi partiler"imize ne buyrulur?

Hemen her konudaki ters görüşlerle bitmez tükenmez polemiklerin kahramanları olan liderler ile TBMM'deki parti grupları, sadece AKP döneminde değil, neredeyse tüm"parlamenter demokrasi tarihimiz"de görülmemiş Meclis mutabakatını şike yasasında gösterdiler.

O kadar ki Başbakan bile ağır ameliyat geçirmesine rağmen, yasanın değişmeden yürürlüğe girmesi için hasta yatağından devreye girmiş...
Cumhurbaşkanı'nı haklı gören birkaç milletvekilinin ise şimdiden gelecek seçimlerdeki "elenecekler" listesinde yer aldıkları söyleniyor.

Geçmişte Çankaya'dan veto yemiş hangi yasa, iktidar ve muhalefet partilerinin kol kola girmeleriyle "virgülüne bile dokunulmadan aynen Cumhurbaşkanı'na iade"konusunda böylesine geniş birlikteliğin nedeni olmuştur? Bir tane anımsayan var mı?

Demokratik mucize

Bu "demokratik mucize"nin nedeni elbette ki ne şike, ne de yasası..

İster iktidarda, ister muhalefette olsunlar, partilerimizin temel hedefleri "oy"dur. Milyonların sevdalandırıldığı "seyirlik" futbol, oy nedeniyle yüksek düzeyde siyasi önem taşıyor. Hemen tüm taraftarlar da kulüpleri için düzenbazlık yapan yöneticilerinin ve oyuncuların yüksek cezalar almalarına karşı olduğundan, partilerin "biz de karşıyız"deme yarışına girmeleri "Futbol Cumhuriyeti"nde olağan değil midir?

Ya şu "kamuoyu" denince akla ilk gelen "medya"ya ne demeli?

Son günlerin manşetlerini, köşe yazılarını, TV söyleşilerini anımsayın. Türkiye haftalarca şike yasasıyla yattı, şike yasasıyla uyandı. Aynı sürede nice yasa ve KHK için çok sayıda uzman ve demokratik kuruluşun açıklamaları aynı medyada kısa haber bile yapılmadı.

Tartışmanın alevlendiği 7 Aralık'ta GS-FB maçı vardı. GS'nin 3-1 kazandığı "derby"de Sarı-Kırmızılıların gollerini Arsenal'dan alınan Eboue, Bolton'dan alınan Elmander ve Juventus'tan alınan Mello; Sarı-Lacivertlilerin golünü de Brezilyalı Alex attı... Yine GS'nin 11 Aralık günü Trabzon'u 3-0 yendiği karşılaşmada da ilk gol Elmander'dendi.

Bu bir rastlantı mıdır?

Benzer örneklerle doğan görüntü, "tribünlerimiz yabancı sporcuların golleriyle şahlanıyor" değil midir?

Bizi elâleme muhtaç etmeyecek futbolcularımız nasıl yetişecek? Önce bunu dert edinmeyen; buna çare aramayan bir siyasetin ve medyanın, şike yasasında militan kesilmesi hüzün vericidir.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 25 Déc 2011 23:03    Sujet du message: Répondre en citant

İnsan hakları ayaklar altında...
Hincal Uluç

Kulüpler Birliği adı altındaki menfaatçiler gurubu, birbiri ardına insan haklarını çiğneyen kararlar alıyor ve bu ülkede kimselerin "Gık"ı çıkmıyor..
Nedir?.. Bu kadar mı pasif, bu kadar mı korkak, bu kadar mı etkisiz olduk milletçe..
Hazreti İsalar ülkesine döndük. Bir yanağımıza tokadı yiyor, ötekini çeviriyoruz.. Tokat yiyecek yüz kalmadı yahu..
Bu ülkede Futbol Federasyonu var mı?. Bu ülkede Adalet, Spor Bakanları var mı?.
Bu ülkede İnsan Hakları'nı savunan sivil toplum örgütleri var mı?.
Daha açık sorayım..
Bu ülkede "Demokrasi" var mı, sahiden?..

devami :
http://bit.ly/vuMRpn
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 26 Déc 2011 15:31    Sujet du message: Répondre en citant

Qu'est-ce qu'on ne lit pas dans la presse turque à la suite de la livraison aux avocats des dossiers annexes à la réquisition du procureur, notamment le décodage des écoutes téléphoniques !!!

Tout à l'heure j'ai utilisé l'expression boite de pandore à propos de l'adoption de la proposition de loi pénalisant les génocides. C'est ici aussi le cas.

Allez une approche humoristique :



Uploaded with ImageShack.us
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 26 Déc 2011 15:37    Sujet du message: Répondre en citant

murat_erpuyan a écrit:
Qu'est-ce qu'on ne lit pas dans la presse turque à la suite de la livraison aux avocats des dossiers annexes à la réquisition du procureur, notamment le décodage des écoutes téléphoniques !!!

Tout à l'heure j'ai utilisé l'expression boite de pandore à propos de l'adoption de la proposition de loi pénalisant les génocides. C'est ici aussi le cas.

Allez une approche humoristique :



Uploaded with ImageShack.us



Laughing Laughing Laughing
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 29 Déc 2011 2:14    Sujet du message: Répondre en citant

Kral yine gurleyecek ama gazetelerde dolasan "tapeler" de mi sahte ve uydurmaca ?

Kral, FB'li yonetici kume dusme olmasin demedi gibi bir laf etti burada ama bu is artik ayyuka çikti. Sonunda A.Y.'in 58 niye kalksin biz sucsuz çikisi geldi. Iste buna iki yorum geldi bana, ikisi de GS'li yani tarafgir, ama aktarayim :

Citation:

GARİPLİÐİN SEBEPLERİ
Dünyanın hiçbir ülkesinde göremeyeceğimiz garipliğin sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:

1-Federasyon Başkanı fenerlidir ve hayalindeki en büyük idealinin fb başkanlığı olduğunu söylemiştir.(Ben kulaklarımla duydum) Bu idealine basamak olması için geçen sene duyduğumuz kadarıyla 11-12 milyon euro voleybol için harcamıştır. Federasyon başkanlığının ise bilinirlilik ve tanınırlık adına büyük bir fırsat olduğunu düşünmüş balıklama atlamıştır. Oysa ne futbol üstüne bir birikimi ve geçmişi vardır, ne de yönetimi oluşturacak futbol dünyasının tecrübeli isimlerini tanımaktadır.

2- Yönetimin göreve gelmesinin üstünden iki hafta geçmiştir ki kriz patlamış, deneyimden uzak başkan ve yönetimi komediye dönen bir tutum sergilemeye başlamışlardır.

3- Bir tarafta başkanı olmayı hayal ettiği Fenerbahçe diğer yandan uygulanması gereken prosedür arasında çarşaflamaya başlamıştır.

4- Derken olayın maddi portresi ortaya çıkmış, fenerin yiyeceği darbe sürece damgasını vurmuştur. ÞL gelir kaybı, Bank Asya’da azami iki yabancı oynatılması, tribün gelirlerinin düşmesi vs…

5- Yok etik kurulu raporu, yok gizlilik esası, yok iddianameyi bekliyoruz geçiştirmeleriyle zaman kazanılmaya çalışılmıştır.

6-En büyük problemlerden bir de yabancı futbolculardır. Her ne kadar büyük maliyetleri olanlar hızla elden çıkarıldıysa da kalanların küme düşmesi neticesinde sözleşmeleri devam ettiği için çatır çatır paralarını alacak olması ayrı bir sıkıntıdır.
Bu liste daha çok uzar gider. Garipliğin sebebi fenerin uğrayacağı maddi krizdir. Federasyon başkanı ise camiasına sempatik gözükmek uğruna orta sahada top çevirerek zaman kazanmaya çalışmakta böylecene ligin sonınu getirmeye çabalamaktadır.


Citation:

Kronolojik olarak son 15 günü özetliyor bu ısmarlama haber.

- Aziz Yıldırım yakın zamana kadar "Nasıl olsa 58. madde değişecek" diye düşünüyordu. Bu sebeple değişmesi yönünde medya, kulüpler birliği, siyaset, kimi gözüne kestirdiyse maksimum baskı uyguladı. Bu propagandasını da özellikle Nihat Özdemir ve Ali Koç aracılığı ile yürüttü.

- Geçtiğimiz 15 günlük süreçte Galatasaray ve Trabzonspor'un onurlu duruşuna birkaç Anadolu kulübü de eşlik edince rüzgarın yönü değişmeye başladı.

- FIFA ve UEFA FC Sion'un gözünün yaşına bakmadığı gibi, kimsenin dillendiremediği tüm yaptırımları adeta bize nazire yaparcasına uygulamaya koyacağını açıkladı.

- Kamuoyunda 58. maddenin "Fenerbahçe için" değiştiriliyor olduğu algısı güçlendi, suçlarını itiraf eder pozisyona sürüklendiler. Bu durumu ancak "yok canım biz de düşürün diyoruz zaten" diyerek düzeltebilirlerdi.

Tüm bunların sonucunda "kardeşim biz suç işlemedik ki değişmesini isteyelim" ağzına dönmeye çalışıyorlar. Bu dakikadan sonra kümede kalamayacaklarını anladılar. Düştükleri anda "bizi politik sebeplerden düşürdünüz", "yapanlar hala süperlig'de" gibi beyanatları her gün işiteceğiz. Onlar Bank Asya yolunu tutarken TFF yönetimi de erken bir seçim kararı alarak aday olmayacak, Aydınlar da çok onurlu(!) bir şekilde görevi bırakacak.

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 29 Déc 2011 15:27    Sujet du message: Répondre en citant

Le mot scandale est faible pour qualifier la décision de la FFT qui vise par le truchement de l'Assemblée générale à enlever la sanction de rétragrader dans une division inférieure pour les clubs impliqués dans les matchs truqués.
Ca pue à mort.
Jamais l'honneur a été bafouée aussi clairement au profit de l'argent.
Honteux !
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Aoû 2007
Messages: 2996
Localisation: Paris

MessagePosté le: 29 Déc 2011 17:50    Sujet du message: Répondre en citant

Moi je ne comprends rien au foot mais là c'est trop!
Honteux.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 29 Déc 2011 20:10    Sujet du message: Répondre en citant

Cengiz aganin ve GS'li amigolarin bilgisine sunulur



Değişime Karşıyız

Son günlerde futbol kamuoyunun gündeminde baş sırayı işgal eden, futbol dünyasındaki isimlerin en fazla konuştuğu konu olan TFF Disiplin Talimatnamesi’nin 58. maddesi hakkında sesi en az duyulan ve görüşlerine en az başvurulan kesimlerden birinin Fenerbahçe taraftarları olduğu tartışmasız bir gerçek olarak görülmektedir. Çeşitli kesimlerin açıklamalarının ardından, TFF’nin Olağanüstü Genel Kurul kararı alması ve Genel Kurul’da ana gündemin 58. madde olacağının dillendirilmesi bizleri bu açıklamayı yapmak zorunda hissettirmiştir. Fenerbahçe taraftarları olarak bu gidişatta bir söz söylemek ve tarihe not düşmek arzusunda olduğumuzu söylemek isteriz.

Öncelikle belirtmek isteriz ki bizler sürecin başından itibaren kulübümüze destek olduk; yargısız infazlara, haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı sevdalısı olduğumuz renklerin peşinden gitmeyi kendimize görev bidik. Sürecin sonuna kadar, adalet tecelli edene kadar da bu tavrımız değişmeyecektir. Bizler, Fenerbahçe’nin şanlı tarihi ve şerefli geçmişiyle beraber dün ve bugün sahada terlerini akıtan futbolcuların emeklerinin çok değerli olduğunun farkındayız. Bu değerlerimize leke sürmeye çalışanlara karşı mücadele vermek, biz sevdalılara düşen ve en çok yakışan görevdir.

Tüm bu desteğimizin yanında, TFF Disiplin Talimatı’nın “küme düşürme cezasının verilmesi” ile ilgili bölümü olan 58. maddenin değişmesine karşı olduğumuzu tüm spor kamuoyunun bilmesini isteriz. Bizler için süreç Fenerbahçe’nin düşüp düşmeyeceğinin belli olacağı bir süreç değildir. Amaç düşmemek değildir. Amaç Fenerbahçe’nin bu süreçten alnı ak, başı dik olarak; aklanmış bir şekilde çıkmasıdır. Fenerbahçeliler’in hedefi ve beklentisi budur. Fenerbahçeliler için aşık olunan renklerin nerede mücadele ettiği değil; hangi değerlerle, nasıl mücadele ettiği önemlidir.

Hukuksal ve sportif yargılamanın devam ettiği böyle bir süreçte 58. maddenin değişmesi herkesten çok Fenerbahçe’ye zarar verecektir. Kuralın değiştirilmesi Fenerbahçe’yi doğrudan suçlu konumuna sokacak ve süreç sonunda kulübümüz aklansa da, karar her türlü şaibe altında kalacaktır. Fenerbahçe taraftarı düşmekten korkmamaktadır. Fenerbahçe taraftarı onursuzluktan, lekeli olarak bu ligde bulunmaktan korkmaktadır. Þampiyonlar Ligi’nden ihraç edildiğimiz dönemde “eğer kirliysek ligde de oynamak istemiyoruz” diyen Fenerbahçeliler kural değişikliğiyle ligde kalmayı vicdanlarına kabul ettiremeyeceklerdir.

Fenerbahçe’nin sahip olduğu reytingden, çevresinde oluşturduğu büyük ekonomik yapıdan pay alanlar ve bundan vazgeçmek istemeyenlerin 58. maddenin değişmesi için çalışmalar yapmalarını kabul etmiyoruz. Fenerbahçe kimsenin ticari faaliyetleri için araç olarak kullanılamaz. Fenerbahçe’nin değeri “Fenerbahçe değerleri”ne rağmen başkaları tarafından sömürülemez. Fenerbahçe taraftarı buna izin vermez.

Bir kez daha, altını kalın çizgilerle çizerek söylüyoruz: Fenerbahçe taraftarları olarak bu süreçte 58. maddenin değişmesini, dolayısıyla da küme düşme cezasının kaldırılmasını istemiyoruz. Yargılama süreci boyunca, bu sürece müdahale edecek ve süreci manipüle edecek her türlü girişimin karşısında olacağımızı vurguluyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu üyelerinden de bu yönde davranmalarını bekliyor, Fenerbahçe’nin sahip olduğu şanlı tarihin onları buna mecbur kıldığını hatırlatıyoruz.

Fenerbahçe Taraftarlar Birliği


Kaynak : ANTU.COM
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
KralAuriverde
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 04 Juil 2011
Messages: 1085

MessagePosté le: 29 Déc 2011 20:29    Sujet du message: Répondre en citant

Ek olarak...


58. Madde ve Fenerbahçe Yönetiminin Tavrı



Türkiye yasa çıkarmada son derece mahir bir ülke . Hatta yasa yapma konusunda bizim üstümüze bir toplum bulmak zor. En alakasız devlet kurumunun bile saçma sapan şeyleri düzenleyen iktizaları, yönergelerini bulmak mümkün. Somut hayatı kitabi bir şekile indirgeyip mükemmel toplumu bulacağını düşünen pozitivist bir görüşün üzerine kurulmuş bir devlet aklından da daha ötesi beklenemez zaten. Bu kadar çok yasa olunca tüm hayatımız boyunca bazı yasaların değişmesi kalkması meselesini konuşuyoruz. Zaman değişiyor yasa numarası değişiyor ama tartışmalar aynı.

Benim çocukluğumda Anayasa'nın 141., 142.,163. maddeleri vardı, sağda solda herkes onların kaldırılmasından falan bahsederdi, sonra 90'larda Terörle Mücadele Kanunu'nun 8. maddesi popüler, oldu, 2000 lerde TCK'nın 301. maddesi ülkenin gündemine oturdu. 82 Anayasasının geçici 15.maddesi ve TSK İçtüzüğü'nün darbeye dayanak yapılan 35. maddesi de yıllar boyu beynimize kazınan maddeler oldular.
Þimdi de başımıza 3 Temmuz sonrası Disiplin Yönetmeliğinin 58. maddesi çıktı. Günlerdir değişsin mi değişmesin mi geyikleri üzerine bilindiği üzere Federasyon olağanüstü genel kurula gitme kararı oldu.

Þunu belirtelim Fenerbahçe taraftarı bu süreçte af yada o anlama gelebilecek hiç bir çözümü kabul etmedi etmeyecek. 58. madde değişikliğine imza vermeyi düşünen Fenerbahçeli yönetici varsa önce o imzayla istifa dilekçesini imzalasın. Nihat Özdemir'in bu yönde yaptığı açıklamalar son derece can sıkıcı, söylenenlere göre Aziz Yıldırım'ın da bu duruma epey sinirlendiği ve yönetime böyle bir değişikliğe imza atmamalarını telkin ettiği belirtiliyor. Aziz Yıldırım'ın içeride gösterdiği dirayeti, Başkan Vekili sıfatıyla Nihat Özdemir'in dışarıda gösteremediğini söyleyebiliriz.

Fenerbahçe taraftarı olarak ilk günden bu yana sürecin engizisyon mahkemesine dönüşmesinden linç havasına bürünmesinden rahatsız olduğumuzu ve doğru düzgün medya manipülasyonu olmadan adil bir yargılama istediğimizi istedik. Süreç bize gösterdi ki bu yargılamanın ne hukuki aşaması ne sportif aşaması adil olacak . Trabzon'un Þampiyonlar Ligi'ne gönderilmesinden 10 saat sonra Sadri Þener'in yurtdışı yasağının kaldırılmasıyla bu soruşturmanın zaten hukuki temelden ziyade başka bir temeli olduğu benim gözümde tescillendi. Federasyonun yaacağı yarglamaya gelirsek açıkcası ben şu şartlarda Cumhurbaşkanı'yla konuşup Fenerbahçe'nin Þampiyonlar Ligi'ne gönderilmeyeceğini açıklayan, Başbakanla görüşüp daha önce "ben burada olduğum sürece değişmeyecek" dediği maddeyi değiştirmek için olağanüstü genel kurul toplayan bir federasyondan, herkesi masum bulup, şikeyi ve teşviği yapan ama alanı tespit edemeyen Etik Kurulu'ndan bir adalet falan beklemiyorum. Bunların adaletten anladığı kulaklarına üflenenleri söylemekten başka bir şey değil.

Fenerbahçe Yönetimi bence Þampiyonlar Ligi'nden men edilip, bizi düşürün talebi de kabul edilmeyince hiç bir şey olmamış gibi yoluna devam etmemeliydi, tarihinin en radikal ama en gerekli kararını alıp Türkiye sınırları içerisinde faaliyet gösteren ve bir lig içinde mücadele eden bütün branşlarının faaliyetlerini askıya aldığını, söz konusu branşların yarışabilecekleri ülke liglerinin belirlenmesi için de ilgili ülke federasyonlarıyla görüşmelere başladığını kararlı bir şekilde açıklasaydı görürdük o zaman Türkiye'de federasyon mu kalacaktı futbol mu kalacaktı?

Fenerbahçe Yönetimi Fenerbahçe'nin etinden sütünden yararlanalım ama süründürmeye devam edelim politikasının içinde figüran olmaya daha ne kadar devam edecek bilmiyorum. Politika belli: Bütün değişiklikler sanki Fenerbahçe lehine yapılıyormuş havası verilip aslında Fenerbahçe'yi soyutlamak.

58. maddenin değiştirilme isteği de muhtemelen iddianamede adı geçen diğer takımlara herhangi bir ceza verilmemesi için yapılacak ama kamuoyu önüne Fenerbahçe atılacak. Aziz Yıldırım için yasa değişikliği yapıldı deyip hala Aziz Yıldırım'ın içerde olması karşısında utanmadan konuşan insanlar bir kez daha bu değişiklik Fenerbahçe için yapılıyor propagandasına girecek.

Fenerbahçe yönetimine sesleniyorum. Hepimiz aynı gemideyiz romantizmini falan bırakın, bize şu yaşatılanlardan sonra siz aynı gemide kalmayı içinize sindirebiliyorsanız bile biz bu federasyonla bu akbaba kulüplerle aynı gemide olmak istemiyoruz. Fenerbahçe'nin kalemini şu iddianameyle bu rezil Etik Kurulu raporuyla kıracak kadar gözlerini karartmışlarsa buyursunlar yapsınlar, bırakın 58. maddeye istinaden amatör lige kadar da düşürsünler.

Siyasilerle her görüşmesinde U dönüşü yapan bir özerk federasyon başkanı, UEFA Müfettişi'nin yalancılıkla suçlayan ama ne hikmetse bir türlü dava açamayan Federasyon yöneticileriyle pazarlık yapmayın. Puan silme pazarlığına girip bu rezil düzene karşı boyun eğerseniz oyuncuların terleri, taraftarın emekleri yakanızı bırakmaz. 58. madde de dahil mevcut süreçteki yaptırımların hiç biri değiştirilmesin, şike yapan da teşvik veren de teşebbüs eden de bugünkü ceza neyse onla tecziye edilsin.

Bu düzenle pazarlık yaparak ayakta kalmak mümkün değil, sonunda beraberlik olmayan bir sonucun olmasını bu operasyonu yapanlar istediler. Kimseyle tek bir puanı tek bir golü bile pazarlık etmeden taraftarın gösterdiği dirayeti gösterin, başka bir şey istemiyoruz. Fenerbahçe ölümü gösterip sıtmaya razı edilebilecek bir kulüp değil, biz cellatımızla uzlaşmak yerine ölümü tercih ederiz.


Kaynak : Papazin çayiri




Bu arada iki gündür medyaya zavalli ve gariban gariban demeç veren GS kulübüne güzel kapak olmustur sanirim. Tabii anlayis kabiliyetine sahip olana.
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 30 Déc 2011 16:30    Sujet du message: Répondre en citant

Kral yine GS'a vurmus. Fotbolun içine dustugu igrençlikte problem. Burada sike yapti yapmadi tartismiyor, sike yapti ama isine hazirlanan kilifa igrençligi tartisiyorum.

A.Y. 58. degismesine karsiyiz demis iyi de bugune kadar diger FB yoneticileri sanki kendisinden habersiz mi yapmislar girisimlerini...

Kaldiki sorun sadece futbolda degil. Basketbolda da son hakem atamasi tam bir provokasyon (GS'a karsi olmasi onemli degil, spor ahlakina olmasi onemli)

Turkçede mizrak kilifa sigmiyor diye bir deyis vardir !


Dernière édition par cengiz-han le 30 Déc 2011 16:36; édité 1 fois
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 30 Déc 2011 16:34    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:


30 Aralık 2011 Cuma

Güçlenen ve zayıflayan eller!..
Öcal Uluç

Ben başkan olduğum sürece, küme düşürülmenin olduğu 58’inci madde değişmez” diyen Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, sonunda “Þike ve teşvik primi kararlarını erteleye erteleye” formülü buldu; alkışlar!..

Bugüne kadar “Ben ne dersem o olur” diyen Mehmet Ali Aydınlar, Federasyon yönetim kurulunu topladı ve kararı çıkarttı; “Haklarında şike ve teşvik primi iddiası bulunan kulüplere uygulanması muhtemel yaptırımların değiştirilip değiştirilmemesinin görüşülmesi ve karara bağlanması için, TFF’nin en yetkili karar organı olan genel kurulunun olağanüstü olarak çağrılmasına karar verildi.”

26 Ocakta, “çoğunluk sağlanamazsa” 27 Ocakta, o gün de “çoğunluk sağlanamazsa” 3 Þubatta toplanacak Futbol Genel Kurulu’nda karar verilecek ve Federasyona, “büyük bir ihtimal ile” herkesi rahatlatacak olan “Bir defaya mahsus olmak üzere küme düşme kaldırılmalıdır, şike ile şikeye teşebbüsü, teşvik ile teşvike teşebbüsü ayır, 58’inci maddeyi ona göre yeniden yap” denilecektir!..

Elbette Federasyon da, Genel Kurul’un bu direktifini yerine getirecektir, zira, “Genel Kurul kararlarına uymak zorundadır!..”
Bu Genel Kurul’u toplama kararı ile orada alınacak kararın hedefinin ne olduğu “açık” olarak ortadadır, tamam da, bu karar, “acaba” hemen ve kolay anlaşılamayan “bir başka” ve de “örtülü” gelişmeyi beraberinde getirmeyecek midir?..

Mesela, bugüne kadar, Nihat Özdemir ve Ali Koç başta, taraftarları da sokağa dökerek ve de medyadaki kalemşorları da ön cepheye sürerek “Düşme kaldırılsın” kampanyalarını gün be gün arttıran Fenerbahçe yönetiminin “bu kararlığına karşı”, birkaç gün önce “gazetelerde çıkan ve yalanlanmayan” bir habere ne dememiz lâzım; “Aziz Yıldırım Metris’ten ‘Küme düşme kalksın kampanyalarını desteklemeyin, kaldırılmaması yönünde oy kullanın’ mesajını acaba neden göndermiştir?..”

Aziz Başkan, küme düşürülmesinin “bir defalık” ya da “tamamen kaldırılmasının” hangi gelişmeyi de beraberinde getireceğini düşünüp de, uyanmış mıdır acaba?..

Zira, “Küme düşmesinin kaldırılması” demek, “Aziz başkan ve Metris’teki diğer Fenerbahçeliler şikeden suçlu bulunsa bile, Fenerbahçe küme düşmeyecek” demektir; peki “bu gelişme” ne demektir; “Fenerbahçe’yi küme düşürmemek için Federasyon ‘Aziz Başkan’a ve Metris’teki Fenerbahçeli yöneticilere ceza vermez, veremez’ kalkanının kalkması” demek değil midir?..

Þimdi sorulması gereken “asıl” soru şudur; “Başkan ve yöneticileri şike yapmışlarsa bile Fenerbahçe düşmeyecek” kararı, Genel Kurul kararı ile değişecek bir 58’inci madde ile “Fenerbahçe’yi hedeften kaldıracağına göre”, kimin elini zayıflatmış ve hedefe kimi, kimleri “doğrudan” oturtmuş olacaktır?..

Bu gelişme, 3 Temmuzdan beri, “Fenerbahçe’yi kurtarmak, Süper Ligi Fenerbahçesiz oynatmamak için” çabalayanları rahatlatmıştır ve onlar için tam bir “çıkış yolu” olmuştur; peki ama, bu çıkış yolunun bedelini “kimler” ödeyecektir; onu da yaşayıp göreceğiz!..

Fenerbahçe’nin son “taraftar mitingindeki kalabalığın beklenmedik cılızlığı” da, “çıkış yolunun bedelini ödeyecek olanların elini” daha da zayıflatmış ve Fenerbahçe camiasının büyük çoğunluğunun “acaba” sorusunu sormaya ve “öz eleştiri yapmaya” başladığını, mitingin gazete sayfalarına ancak “Rıdvan ağlattı” başlıklarıyla yansıması ile “acı bir gerçek” olarak ortaya çıkmıştır!..
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum Sport Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Aller à la page Précédente  1, 2, 3, 4, 5 ... 21, 22, 23  Suivante
Page 4 sur 23

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont déposés, les commentaires sont sous la responsabilités de ceux qui les ont postés dans le forum.