317 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2270

Actuellement :
Visiteur(s) : 317
Membre(s) : 0
Total :317

Administration


  Derniers Visiteurs

administrateu. : 17h51:30
murat_erpuyan : 17h53:54
SelimIII : 1 jour, 07h18:26
Salih_Bozok : 3 jours
cengiz-han : 4 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Iftira, asagilama, kin, nefret, ikiyüzlülük...
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

Iftira, asagilama, kin, nefret, ikiyüzlülük...
Aller à la page Précédente  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10  Suivante
 
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque
Voir le sujet précédent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 22 Mar 2017 2:30    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:

İnsanda biraz utanma olur

Yimaz Özdil

19 Mart 2017


AKP il başkanı, Hazreti Muhammed'e Akp amblemiyle nüfus cüzdanı çıkardı, peygamberimizin çocuklarının arasına “Tayyip” ismini ekledi.
Akp milletvekili “Tayyip Erdoğan Allahu tealanın bütün vasıflarını üzerinde toplayan lider” dedi.

Cami avlularında ücretsiz dağıtılan sözde dini kitapta “Tayyibim” başlıklı ilahi var, o ilahide “Tayyip'i üzmek, Allah'ı üzmektir” deniyor.

Akp il başkanı “Tayyip Erdoğan bizim için ikinci peygamber gibidir” dedi.
Akp milletvekili, Tayyip Erdoğan'a dokunmanın “ibadet” olduğunu söyledi.
Akp bakanı, Tayyip Erdoğan'ın doğup büyümesine vesile olan Rize, İstanbul ve Siirt'i “mübarek” ilan etti.

İstanbul'da “helal ve Tayyip ürünler konferansı” düzenlendi, Tayyip ürünlerin en helal ürünler olduğu anlatıldı.

Camide miting yaptılar, Akpli başbakan yardımcısı mihrapta imamla beraber seçim konuşması yaptı.

Þehit cenazesinde musalla taşının başında oy istediler, miting kürsüsüne
Kuran-ı Kerim'le çıktılar.

Ramazan ayında minarelerdeki mahyalara belediye başkanlarının ismini yazdılar, besmeleli seçim şarkısı yaptılar.

Akpli başbakan Kabe'de kendisini alkışlattı, tezahürat yaptırdı, siyasi slogan attırdı.

Akpli belediye binasının önüne Kabe maketi kurdular, Hira mağarası maketi kurdular, peygamberimizin evinin maketini kurdular, peygamberimizin temsili eşyalarını sergilediler, maket Kabe'yi tavaf edenlere zemzem suyu ikram ettiler.

Akpli bir başka belediye, maketten hicret parkuru düzenledi, seçmenleri rehber eşliğinde maket Mekke'den maket Medine'ye götürdüler, yol boyunca maket Kabe'yi, maket Merve tepesini, maket Safa tepesini gösterdiler, dekor olarak Ümmü Mabed çadırı kurdular.
“Peygamber ocağı”na kumpas kuranlarla imam nikahı kıydılar, CIA casusu imamlara “ne istediniz de vermedik” dediler.

Tayyip Erdoğan'a “hoşgeldin Allah'ın elçisi” diye seslendiler.
Akpli bakan yardımcısı, bir düğünde evlilik cüzdanını geline uzatırken “Tayyip Erdoğan'ın sünnetinin gereğidir” dedi, bir başka Akpli bakan yardımcısı, yeni hastaneler yapılacağını müjdeleyerek, “Tayyip Erdoğan sünnetidir” dedi.

Akp milletvekili “Tayyip Erdoğan için her gün iki rekat şükür namazı kılmamız gerekir” dedi, bir başka Akp milletvekili “ümmetin lideri” dedi.
Akp yalakası gazeteci, Tayyip Erdoğan'ı halife-i ruy-i zemin, yani, yeryüzünün halifesi ilan etti. Bir başka Akp yalakası gazeteci, Tayyip Erdoğan'ı zıllullah-ı ruy-i zemin, yani, Allah'ın yeryüzündeki gölgesi ilan etti.

Akp milletvekili, Tayyip Erdoğan'ın mücadelesini Uhud Savaşı'na benzetti, Tayyip Erdoğan'a bağlılığını, sahabelerin Hazreti Muhammed'e bağlılığına benzetti.

Akp il başkanlığı, seçimde görev yapacak sandık görevlileri için animasyonlu eğitim filmi hazırladı, o filmde Akpli başbakan, sandık görevlilerine “Uhud tepesindeki okçularsınız” diye hitap etti.

Akpli bakan, seçim sandığı görevlilerine “kendinizi Uhud savaşındaki okçular gibi düşünün, sakın ordan ayrılmayın” dedi.

Akpli bakan sahurda konuştu, “Hazreti Muhammed Mekke'nin fethinde kendisine pay çıkardı, gurura kapıldı, onun için biz kendimize pay çıkarmıyoruz başörtüsü yasağını kaldırdık diye” dedi.

Akpli bakan “her cuma bir ayet sallıyorum, bakara makara” dedi.
Akp gençlik kolları başkanı, Akp mitingine katılmanın “farz-ı ayn hükmünde” olduğunu, yani dinimizin kesin emirlerinden olduğunu, her müslümanın bizzat yapması gereken farz olduğunu söyledi.
Akp milletvekili “Tayyip Erdoğan bütün İslam aleminin umududur, peygamber efendimiz gelip görseydi, gurur duyardı” dedi.
Akpnin sözde tarihçisi “İslami kaideye göre Tayyip Erdoğan'a oy vermek İslam'ın gereğidir, iman bunu emreder” dedi.

Akp yandaşı gazeteci “okuduğum tek kitap Tayyip Erdoğan imzalı Kuran-ı Kerim” dedi.

Akp bakanı “Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adaylığı logosunda Arapçayla Muhammed isminin kullanıldığını biliyor musunuz?” diye tweet attı.

Bir başka Akp bakanı “Tayyip Erdoğan rabbimizin insanlığa gönderdiği müjdedir” dedi.

Akp yandaşı eski milletvekili “referandumda evet çıkacağına dair hadis-i şerif var” dedi.

Akp yandaşı ilahiyatçı, referandumda hayır oyu verecek olanların “şeytan” olduğunu söyledi.

Akpli belediye başkanı “referandumda hayır diyenler haçlı zihniyetidir” dedi.
Akp ilçe başkanı “Akp'nin seçim kazanması göklerden inen bir karardır” dedi.

Akp milletvekili camide mihrabın önüne masa koydu, kıbleyi arkasına alarak, seçim konuşması yaptı, Akp'ye oy istedi.

Akp genel başkan yardımcısı, peygamberimize saygı için okunan salavat'ı Tayyip Erdoğan'a monte etti, “Recep Tayyip Erdoğan salli ala Muhammed” diye türkü söyledi.

*

Ve dün, Akpli başbakan yardımcısı numan kurtulmuş isyan etti…

“CHP dini siyasete alet ediyor” dedi.

“Referandum kampanyasına peygamberimizi karıştırmak vicdana sığmaz” dedi.

*

“Dinime küfreden müslüman olsa” atasözünün sözlük karşılığı, kelimenin tam manasıyla bu olsa gerek gari!



Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Aoû 2007
Messages: 2996
Localisation: Paris

MessagePosté le: 23 Mar 2017 12:01    Sujet du message: Répondre en citant

Bu da RTE'den

SelimIII a écrit:
Citation:


Hapisteki gazetecilerin listesini verin diyoruz. Bakıyorum, hepsi hırsız, çocuk istismarcısı, terörist.

Geçenlerde de 149 kişilik bir liste geldi. Bakıyorsunuz suçlarına, ülkemize Kuzey Irak'tan bomba düzeneği getirmek. Bir diğerinin suçu polis aracına silahlı saldırıda bulunmak. Bir diğeri patlayıcı maddeyle yakalanmış. Banka soyanından seçim bürosu yakanlara kadar ne varsa bunların içinde var.



http://t24.com.tr/haber/erdogan-149-kisilik-listeye-bakiyorum-hapisteki-gazetecilerin-hepsi-hirsiz-cocuk-istismarcisi-terorist,395059
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 24 Mar 2017 1:21    Sujet du message: Répondre en citant

Zivanadan çikmak diye buna derler iste...
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 14 Aoû 2017 0:38    Sujet du message: Répondre en citant

Balik bastan korkar sozu bosuna degil...

RTE, sanki Berberoglu suçluymus da Kiliçdaroglu onunla baglantisi çikarsa deyivermis...
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/802588/Erdogan_in_Kilicdaroglu_iddiasina_CHP_den_hodri_meydan.html



Yandas gazetede bir CHP'li Belediye baskanini karalamak için "CHP'li Karakol basti" manseti atmis...
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/802414/Aksam_in_CHP_li_Baskan_Karakol_Basti__haberi_yalanlandi.html


Yine Berberoglu ailesi kotuleniyor :
Citation:
henüz hiç evlenmemiş kızımızı FETÖ gelini olmakla, katılmadığı bir toplantıya katıldığı ve hatta tutuklandığını dahi ileri sürerek itham ettiler, iftira attılar.

diyor Bayan Berberoglu
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/802335/Oya_Berberoglu_ndan_Akit_e__Yalanlarinizda_bogulacaksiniz.html

Benim bildigim muslumanlikta iftira en buyuk gunahtir!
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 18 Aoû 2017 1:34    Sujet du message: Répondre en citant


"CHP'nin tek parti diktatörlüğünde ne yapıldı Allahaşkına?"

"CHP'ye soruyorum; Yahu senin bu memlekette dikili bir ağacın mı var?"

"Bu cibiliyetsiz partinin bu ülkeye hiçbir katkısı olmamıştır"

"CHP iktidarında şu ülkede bir taş üstüne taş kondu mu?"

"Biz bu CHP'nin cemaziyelevvelini (tüm geçmişini) biliriz, hiçbir eserleri, emekleri yoktur bu ülkede"
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
bendeniz
Expert
Expert


Inscrit le: 17 Nov 2014
Messages: 225

MessagePosté le: 12 Sep 2017 9:39    Sujet du message: Répondre en citant

Ilginç ülke Turkiye, daha dogrusu bu forumlarda geçtigi uzere AKP Turkiyesi...

Bir AKP'li çikiyor, montaj bir foto ile Atatürk'û Vahdettin'in yaveri yapiyor ve Fetocu yaverlere gonderme yapiyor. Bunu nasil paylasayim derken bu konuyu buldum, çuk oturdu.


http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/821506/AKP_li_belediye_calisani_Ataturk_u__darbeci__olarak_gosterdi.html
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Aoû 2007
Messages: 2996
Localisation: Paris

MessagePosté le: 28 Sep 2017 14:44    Sujet du message: Répondre en citant

bunlar bes vakit namaz kilarlar genelde, muslumanliklarini one çikarirlar, ama muslumanligin temeli sayilan merhametten ve iftiradan nasbini almamis kisilerdir, iste bir ornek daha :

FETOcu olduklari ileri surulerel ihraç edilenler "ağaç kökü yesin"ler derler :

Citation:
Osman Zabun, kendilerine başvuran birçok kişinin, “Eşim tutuklandı, bayramda çocuğunu göremedi” diye duygusal sömürü yaptığını belirterek, “Kusura bakma, ömür boyu babasını göremeyecek çocuklarımız var. Onların geride bıraktığı çocukları, kardeşleri var. Onları nasıl telafi edeceğiz” dedi. Zabun sözlerini şöyle sürdürdü: “Gitsinler ayakkabı boyasınlar, hamallık yapsınlar. Bu millete yaşatmış oldukları acı karşısında sadece onunla kurtuluyorlarsa dua etsinler. Bu ülkede iç savaş çıkartıp, insanları birbirine kırdırmanın bir hamlesidir. Böyle bir hamle karşısında ‘Bu insanlar ne yiyecek’ diye düşünürsek, bu vicdana sığmaz. Gitsinler ağaç kökü yesinler. Bu ülkenin onlara verecek bir şeyi yok.”


http://www.hurriyet.com.tr/ihrac-edilen-agac-koku-yesin-40242885
youtube da da var :
https://www.youtube.com/watch?v=potw_UijVZc

Allah bunlara uzun omur versin de bir gun Feto'ya ne istedilerse verenler mahkemelerde yargilansin. Biz agaç koku yesinler diyemeyiz...


.


Dernière édition par SelimIII le 14 Déc 2017 10:51; édité 1 fois
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 09 Déc 2017 2:22    Sujet du message: Répondre en citant

Adam firsati kaçirmamis, ikiyuzlulugu ortaya koymus.

Citation:

Amel defteri

Sozcu - 6 Aralık 2017


Hayırsever Rıza bey, “ekonomi bakanı Zafer Çağlayan'a 45-50 milyon euro rüşvet ödedim, ayrıca 7 milyon dolar ve 2 milyon 465 bin lira ödedim, kâr marjını sordu, yüzde 50 ortaklık istedi” dedi.

*

Hayırsever Rıza beyin bahsettiği tarihlerde… Ekonomi bakanımız Zafer Çağlayan özel uçakla Muş'a iniyor, özel helikopterle temel atma törenine geliyor, kendi parasıyla yaptırdığı Çağlayan Camisi'nin temelini atıyor ve “manevi bir çalışmayla karşınızdayız, Allah izin verirse kendi imkanlarımla cami yaptıracağım demiştim, bugünleri bana gösterdiği için Allahıma şükrediyorum, hayattayken ne eser bırakırsak inşallah öbür tarafta da yardımcımız olacak, hadiste de belirtilmiş, cami gibi hayır yaptıranların amel defteri kapanmaz, inşallah bizim amel defterimiz de kapanmaz, 1500 kişilik cami olacak, Osmanlı mimarisine uygun olacak, kadınların abdest alabilecekleri yer olacak, yüz kişilik Kuran kursumuz olacak” diyordu.

*

Hayırsever Rıza Bey, “ekonomi bakanı Zafer Çağlayan rüşvet ödemelerini nakit olarak, kıymetli eşyalarla ve havale yoluyla aldı” dedi, Zafer Çağlayan'a yaptığı ödemelerin excel tablosunu gösterdi.

*

Hayırsever Rıza beyin bahsettiği tarihlerde… Ekonomi bakanımız Zafer Çağlayan, kendi cebinden yaptırdığı Çağlayan Camisi'nin temel atma töreninde konuşmaya devam ediyordu: “Çok fakirdim, devletin verdiği kredilerle, Kızılay'ın verdiği burslarla okudum, bugünlere geldim, Allah'ın bize verdiği imkanları Allah yolunda kullanmaya gayret ediyorum, helali hoş olsun, hiçbir beklentim yok, hiçbir karşılık beklemiyorum, Allah bana hizmet yapmayı nasip etti, bu bana yeter, hayırlı olsun, şeref ve onur duyuyorum.”

*

Hayırsever Rıza Bey'in anlata anlata dili damağı kurudu, Amerikalı hakim “pastil verin şuna” dedi, hayırsever Rıza bey anlatmaya devam etti: “Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan'a rüşvet vermek için Zafer Çağlayan'dan izin istedim, Süleyman Aslan'a rüşvet vermek çok önemliydi, çünkü kapı bekçisiydi, ilk ödemede iki milyon euro nakit verdim” dedi.
*
Hayırsever Rıza beyin bahsettiği tarihlerde… Ekonomi bakanımız Zafer Çağlayan, özel uçakla Muş'a iniyor, özel helikopterle temel atma törenine geliyor, kendi parasıyla yaptırdığı Çağlayan Camisi'nin inşaatında incelemelerde bulunuyordu, “mübarek bir cuma günü temel atmıştık, mübarek bir cuma günü yine birlikteyiz, şükürler olsun, sizlerin arasından çıkmış biri olarak, sizlerin kardeşi olarak, altı yıldan fazladır yapmış olduğum milletvekili maaşımın tek kuruşuna el sürmedim, hepsini öğrencilere burs olarak veriyorum, helali hoş olsun, Allah nasip etti bize bu fırsatları verdi, kendi imkanlarımla bu camiyi yaptırıyorum, helali hoş olsun, babam memurdu, dar gelirliydik, hiç unutmuyorum liseyi bitirirken babamdan üniversite kursu için 1200 lira istedim, veremedi, hep ikinci el kitaplarla eğitimime devam ettim, mühendis oldum, altı yıldır bakanım, çok şükür kendi paramla cami yaptıracak güce ulaştım, üç milyon lirayı biraz aşacak, ne mutlu bana” diyordu.

*

Hayırsever Rıza bey, duruşma salonunun ortasına getirilen karatahtada şema çizerek izah etti, “Zafer Çağlayan şirketime ait ekstreleri bizzat kontrol ediyordu, Zafer Çağlayan'ın bilgisi dışında hiçbir şey yapmadık, ihracatımızın tamamı sahteydi” dedi.

*
Hayırsever Rıza beyin bahsettiği tarihlerde… Ekonomi bakanımız Zafer Çağlayan'ın kendi parasıyla yaptırdığı Çağlayan Camisi, mübarek bir cuma günü ibadete açıldı.

*
Hayırsever Rıza bey, Allah'ın tokadı yok misali, tam Mevlid Kandili'nin olduğu gün New York'ta hakim önüne çıkarıldı.

*

Hayırsever Rıza beyin itiraflarına başladığı dakikalarda… Zafer Çağlayan'ın kendi parasıyla yaptırdığı Çağlayan Camisi'nde Mevlit Kandili programı vardı, Kuran'ı Kerim tilavetinden ve ilahilerin okunmasından sonra vaaz veren il müftüsü, “hayırseverlere dua” ettirdi.

*
Hayırsever Rıza bey, Türkiye'nin nasıl soyulduğunu anlatmaya devam ediyor.

*

Aynı dakikalarda… Ekonomi bakanımız Zafer Çağlayan, whatsapp profilini değiştirdi, sakallı fotoğrafının yanına Tevbe Suresi'nin 40'ıncı ayetini koydu, “La tahzen! İnnallahe meana. Üzülme! Allah bizimledir” yazdı.

*

Allah kabul etmesin.

*

Amin.



Ertugrul Özkök de takilmis :




Citation:

Zafer kardeşim lütfen Allah’ı karıştırma bu işe

ARKADAÞ sakal bırakmış...

Façayı da ona göre ayarlamış...

Yani tam bugüne uygun mütedeyyin bir mostra...

*

Sonra da WhatsApp hesabına Arapça bir laf...

Demek istediği açık...

“Arkadaş ben Müslümanım, Allah’a inanan bir müminim...”

*

İstiyor ki cümlenin arkasını sen tamamla...

Yani de ki...

“Müslüman adam, Allah’a inanan adam rüşvet almaz...”

İyi de almış arkadaş... Bal gibi almış...

*

Bak kardeşim, son yıllarda bu “Allah’la aldatma” yöntemlerini çok gördük...

Bak adam “45-50 milyon Euro rüşvet verdim” diyor...

Üstelik bir de senin adını veriyor...

“Ona verdim” diyor...

*

Yani sen sen ol, Rabbimizi bu işe karıştırma...

Hem kimse yutmaz, hem de çok günaha girersin...



Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Aoû 2007
Messages: 2996
Localisation: Paris

MessagePosté le: 14 Déc 2017 11:01    Sujet du message: Répondre en citant

Bir anayasa profesoru vardi AKP milletvekil, bugunlerde pek sesi çikmiyor, yalakalik yapta zirveye çikan RTE'yi elestiren gence "çarpilirsin" deyiveren bir de su siralar çok one çikan bir zamanlarin adalet bakani olupta çocuk evlilikleri yasallastirmaya çalisan Bozdag var...

Adama 2011'de meclis kursusunden Gulen'i oven konusmasi hatirlatinca bunu yapanlar Fetocu diye savunmaya geçiyor o zaman bunlarin teror orgutu oldugunu bilmiyordum diyor.

Ergenekon kumpasi kurulurken bakan degil mi bu adam. Bilmiyormus. F.G. niye ABD'ye kaçti, 2003 de MGK raporu var. Kitaplar var, daha yayinlanmadan musvetteleri toplatilan Sik'in kitapbi var, anefi Avci'nin Haliçte Simonlar kitabi var...

Ha bilmiyorlarmis MIS, kimi uyutuyorsiunuz, bir ornek daha :
Citation:
Yıllar önce deşifre edilmesine rağmen darbeci Semih Terzi böyle terfi etmiş

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/885821/Yillar_once_desifre_edilmesine_ragmen_darbeci_Semih_Terzi_boyle_terfi_etmis.html


Ya yalan soyluyor, ya da olan bitende bu kadar habersiz ki o zaman bu ulkede nasil hukumet uyesi olmayai kendine yakistiriyorsun, sokaktaki adam senden iyi yapar bu durumda bu gorevi...

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/885833/Bozdag_dan__Gulen_e_ovgu__savunmasi__Bu_konusmami_FETO_nun_teroristleri_gundeme_getiriyor.html
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 27 Jan 2018 2:44    Sujet du message: Répondre en citant

Türk toplumunun AKP devrinde geldigi nokta :

Citation:

M.A. ile aynı otobüsle seyahat ettiğini söyleyen bu kişi, M.A.'nın otobüsteyken başkasıyla sohbet ettiği ve bu sırada ‘Cumhurbaşkanına ve devlet büyüklerine hakaret' içeren sözler kullandığını iddia etti. İhbarcı, M.A.'yı otobüsten aynı yerde inip takip ederek, polisin gelmesinin ardından M.A.’yı gözaltına aldırdı. Polis tarafından gözaltına M.A. Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.


http://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/otobusten-indikten-sonra-takip-etti-polise-cumhurbaskanina-hakaret-iddiasiyla-ihbarda-bulundu-2191046

ya da

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/913945/Muhbir_yurttas_isbasinda__Otobuste_sohbet_eden_kadini_takip_etti__gozaltina_aldirdi.html
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 01 Mar 2018 13:25    Sujet du message: Répondre en citant

Universite'de hocalik yapan adamlar oylesine saçmaliyorlar ki Turkiye'de yuksek ogrenimin ne hale geldigini gormek insanin içini karartiyor.

Son olay ise yalan ve iftiranin ne duzeylere ulastigi ve Gobels mantigi ile yalan ne kadar buyuk olursa o kadar inandirici olur.


Citation:
ÇOMÜ TV ve Radyosu'nda, İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın'ın, "12 Haziran 1924'te camiler kapatılıyor, düşünebiliyor musunuz? Camiler satılıyor. Çok özür diliyorum, Çanakkale ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var"


http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/935795/_Camileri_genelev_yaptilar__diyen_ogretim_uyesi_Abdullah_Akin_ile_ilgili_Rektorluk_ten_aciklama.html
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 01 Juin 2018 12:04    Sujet du message: Répondre en citant

Ali Sirmen bugunku kose yazisi, yalanciligin ve iftiranin politik çikar için ne kadar ayyuka çiktiginin bir gostergesi.

Inonu gibi bir adam DP'li yoneticilerin asilmasina karsi olmasi kadar dogal bir sey olamaz, hatta bu acimanin otesinde vizyon meselesi. Her seyden once idam insalikla bagdasmayan bir ceza hele hele politik nedenlerle... Inonu Menderes ve arkadaslarinin idam ile magdur ve de mitlesecegini bilecek kadar zeki bir devlet adamiydi.

Nitekim demokrasi ile alakasi olmayan Menderes bugun "demokrasi sehiti" olarak aniliyor belli kesimlerce.

Ama iftira ve yalan tonla...


Citation:



Menderes üstünde tepinmek yeter artık!

Ali Sirmen - Cumhuriyet, 01 Haziran 2018



Hafta başında, 58. yıldönümünü idrak ettiğimiz, 27 Mayıs dolayısıyla Menderes’in idamı yine gündeme geldi. AKP’nin lideri bu konuda bir kez daha kendine göre çok ince bir yöntemle İnönü’yü hedef gösterdi ve Menderes’i idam ettirenin “İnönü düşüncesi” olduğunu söyleyerek, zihinlerde bu siyasi cinayetten Atatürk’ün silah arkadaşı, Cumhuriyetin kurucusunun sorumlu olduğu algısını yaratmaya çalıştı.

Oysa, İnönü’nün herhangi bir şekilde Menderes’in idamı ile sorumlu tutulmasına imkân yoktur.

Tam tersine, Yassıada duruşmalarında karar aşamasına gelinmesinden önce İnönü, Milli Birlik Komitesi üyelerinin bir kısmı ile görüşerek idam hükmü verilmesinin çok sakıncalı olacağını anlatmaya çalışıyordu. İnönü kararların açıklanmasından iki gün önce 13 Eylül 1961 günü Milli Birlik Komitesi Başkanı Gürsel’e de bu düşüncesini bir mektupla bildirmişti.

***

Altan Öymen, yeni çıkan, 1960-61 yıllarını ve 27 Mayıs olayını bütün ayrıntılarıyla anlatan son kitabı “Umutlar ve İdamlar”da ( s.430 – 433) mektupta şu uyarıların yer aldığını anlatıyor: “Memleketimizin bugünkü halinde ne kadar az sayıda olursa olsun ölüm kararlarının tasdik ve infazı yüksek milli menfaatlere aykırıdır. Kansız bir ihtilal yapıldı. Böyle bir ihtilalden bir buçuk sene sonra geçmiş bir iktidar erkânının siyasi suçlardan dolayı idam edilmesi siyasi idamların bünyesinde zaten mevcut olan hak tereddüdünü azami ölçüde arttırmış olacaktır.”

İdamların infazının ordu tarafından istendiği izleniminin yaratılmasının en büyük mahzurlardan birini taşıyacağı ve karar verenlere tarih önünde hesapsız veballer yükleyeceği gibi, Türk ordusunun edebi şerefine karşı saygı duygusuyla bağdaştırılamaz olan böyle bir davranışın millette orduya karşı deva bulmaz bir kırgınlık yaratacağını da belirten ve bu konudaki düşüncelerinin Milli Birlik Komitesi’ne de bildirilmesini niyaz etmesiyle (yalvarması) son bulan mektubun, MGK’nin fırtınalı oturumunda İnönü’nün istediği gibi okunması engellenmişti.

Bütün bu hususları kitabında etraflı biçimde yansıtan Altan Öymen, Adnan Menderes ve arkadaşlarının naaşlarının devlet töreniyle yeni kabirlerine nakledilmeleri dolayısıyla Aydın Menderes ile 1990 yılında yaptığı söyleşide, Aydın Bey’in annesi ile birlikte, idamları önlemesi için yaptıkları ziyareti ise şöyle anlatıyor (s.420):

“...Bize fikir verenler oldu: ‘İsmet Paşa’ya gidin. Asker üzerinde, Milli Birlik Komitesi üzerinde etkisi vardır’ dediler...
...Önceden muhterem eşi Mevhibe Hanım kapıyı açtı. ‘Berin Hanım gelmişler. Berin Menderes’ diye haber verdiğini hatırlıyorum. İsmet Paşa hemen içeri geldi...

Ben annemle İsmet Paşa görüşürken, İsmet Paşa’nın yüzüne bakıyordum. Derin bir teessür gördüm. Göz pınarları doluydu diyebilirim. Sonradan zaman zaman kendi kendime ‘Acaba bana mı öyle geldi’ diye sormuşumudur. Çünkü zihnimizin çok çeşitli düşünceler, endişeler, üzüntülerle dolu olduğu bir zamandı. Ama gözlerimin tespit ettiği o fotoğrafta yanılmadığını zannediyorum. İsmet Paşa’nın ‘Çıldırmış vaziyetteler. Söz dinlemiyorlar. Her şeyi yapmaya çalıştım’ dediğini hatırlıyorum.

Ayrıca konuşmasının bir yerinde anneme ve bana dönerek, netice ne olursa olsun, Adnan Menderes’in arkasından kimsenin bir şey diyemeyeceğini, geride kalan ailesi için üzüntü verici, gurur kırıcı hiçbir şey kalmayacağını, kalmasının söz konusu olmayacağını ifade etti.”
İşte belgeleriyle ve bizzat evladının sözleriyle, Altan Öymen’in kaleminden Menderes’in idamında İnönü’nün tavrı.

Bütün bunlardan sonra, olayda İnönü’nün sorumluluğunu ileri sürmek, hem tarihe ihanet, hem vicdana aykırılık, hem de İnönü’nün olduğu kadar Menderes’in anısına sayısızlıktır.

Sağın birçok saygısız kesimi gibi AKP’ liler de Menderes’i oy için çok kullandılar.

Yeter, Menderes üstünde tepinmeyi bırakın artık!


Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 02 Juin 2018 1:54    Sujet du message: Répondre en citant

Ikiyuzluluge, dalkavuk gazetecilik yapmanin insani ne hallere soktuguna harika bir ornek:

Citation:

Bu da Recep Bey’in gazetecisi!
Sozcu - 1 Haziran 2018
Emin Colasan

Sevgili okurlarım, yazdığı her şey bir gazetecinin onurudur. Gazetecinin yalan yazma hakkı yoktur.

Bu kavram makale, köşe yazısı, söyleşi, kitap vesaire, akla gelen her şeyi kapsar.

Gazeteci sonradan kıvırtma hakkına da sahip değildir.
Bir şeyi yazarsın ve sonrasında sonuçlarına katlanırsın.

Eleştiriler gelir, hakaretler gelir, hatta hakkında davalar açılır.

Bütün bu sorunlarla baş etmeyi bileceksin.

* * *

Konuyu tahmin etmişsinizdir. Bu iktidar tarafından 2013 yılında TRT Haber Dairesi Başkanı yapılan Nasuhi Güngör isimli “Gazeteci (!)”

Geçmişte “Yenilikçi Hareket” isimli bir kitap yazıyor…Ve kitabına sağdan soldan birkaç eleştiri geliyor. Bu arkadaş o eleştirilere sosyal medya hesaplarından üç ayrı yanıt veriyor:
– “Hayatım boyunca yazdığım her satırın arkasında durdum. Bunlar üzerinden konuşmak yakışık alıyor mu sence?”
– “Arkadaşlar kimse kimseyi okumak beğenmek zorunda değil. Ben ne yazdıysam arkasındayım. Birbirimize saygı duyalım yeter.”
– “Yenilikçi Hareket kitabımda ve geçmişte yazdığım her şeyin de arkasındayım.”

* * *

Buraya kadar olanlar çok güzel!.. Demek ki bu gazeteci arkadaş, TRT Haber Dairesi Başkanı olmayı başarmış, ilkeli ve ne yazdıysa arkasında durmayı bilen kişilik sahibi bir gazeteci!

Yani dün kara dediğine bugün ak diyen korkak döneklerden değil!
Yazdığı kitabın adı AKP'nin kuruluş döneminde geliyor.

Anımsayacaksınız, o dönemde partinin adı henüz belli değildi ve kuruculardan kamuoyunda “Yenilikçiler” diye söz edilirdi.

Bu vatandaş da onlara yakın biri olduğundan, partinin nasıl kurulduğunu, o dönemde sıradan bir vatandaş olan Recep Bey'in neler yaptığını, kimlerle konuştuğunu falan anlatıyor.

* * *

Kitabında ilginç bir bölüm var. Muharrem Bey bu konuyu miting meydanlarında gündeme getirdiğinde öğrenmiş olduk.

Recep Bey partisini kurarken Pensilvanya'ya gidip Fetullah'tan görüş aldı mı, hatta iznini aldı mı?

Muharrem İnce bu konuyu gündeme getirdi ve “Evet aldı. Seçimden sonra kanıtlayacağım” dedi.

Ama bizim Recep Bey kül yutmaz…

Hemen inkâr etti, böyle bir durum olmadığını söyledi!

Ancak Muharrem İnce, kendisine bizim gazeteci Nasuhi'nin kitabıyla yanıt verdi.

* * *

AKP uzmanımız kitabında aynen şöyle yazmıştı:
“Erdoğan 2000 yılı mayıs ayında (parti henüz kuruluş aşamasında iken) ABD'ye yaptığı gezide uzun süredir orada yaşayan Fetullah Gülen ile de bir araya geldi.
Erdoğan, Gülen
görüşmesi muhtevasından (görüşülen konulardan, kapsamından) çok, uzun yıllardır birbirlerine hayli mesafeli olan iki farklı ekolün bir araya gelmesi açısından hayli dikkat çekiciydi.”

Muharrem Bey kitabın bu bölümünü kürsüden okuyunca Recep Bey yine çok sinirlendi…

Zira böyle bir görüşme olmadığını, Fetullah'ı Pensilvanya'da hiçbir zaman ziyaret etmediğini iddia ediyordu.

* * *

Þimdi bu durumda bizim “Gazeteci (!)”, AKP tarafından TRT Haber Dairesi Başkanı yapılan Nasuhi ne yapmalıydı…

Bir tarafta Muharrem İnce bu ziyaretin yapıldığını savunuyor, öbür yanda ise patronu olan Recep Bey, İnce'nin iddialarını reddediyordu…

Ve kitap Kırşehir mitinginde ortaya çıktı…

Nasuhi şimdi iki arada bir derede sıkışıp kalmıştı!

Bunu yazan öyle sıradan biri değildi ki!..

Koskoca, anlı şanlı bir gazeteci idi!

* * *

Þimdi, filmin sonunu görmeden önce bir parantez açalım başka bir belgeye daha bakalım. Bu belge dün oda tv internet sitesinde yayınlandı.

Fetullah Gülen'in en yakınlarından biri olan Osman Þimşek isimli ilahiyatçı, 15 yıldan beri Pensilvanya'da onunla birlikte yaşıyor ve aynı evde kalıyor.
Þimşek 2014 yılında yazdığı “İnkisar” isimli kitabında aynen şöyle diyor:
“2000'li yılların başında, AKP'nin kuruluş aşamasında Recep Tayyip Erdoğan Pensilvanya'ya gelmiş, yaşadığımız yeri görmüş ve kahvemizi içmişti.
Hatta o gün musluklarımız bozuktu, bizimle beraber bahçedeki hortumdan abdest almıştı.

Yine aynı dönemde (AKP'nin kurucularından ve ilk başbakanı olan) Abdullah Gül de teşrif etmiş, evimizde yaşantımıza şahit olmuş, bizimle aynı safta namaza durmuştu.”

Demek ki ikisi de Pensilvanya'ya gitmiş…

Sevgili okurlarım, şimdi parantezi kapayalım ve yine dönelim Nasuhi Güngör'ün neler yaptığına!..

* * *

Kitabında yazdıkları ortaya çıkınca zor durumda kalan Nasuhi bu durumda ne yapmalıydı. Karşısında iki seçenek vardı. Ya o zaman yazdıklarının arkasında aslanlar gibi duracak, ya da kıvırtacaktı.

O, ikinci yolu tercih etti ve bu kez şöyle dedi:
“Kitaptaki iddialar (kendi kitabında kendi yazdıkları) ne yazık ki somut bir bilgiye ve belgeye değil, tamamen o dönemdeki bazı dedikodulara dayanmaktadır. Bizzat kendi yazdığım bu iddiaların kamuoyuna bilgi veya belge gibi sunulacak hiçbir yanı yok. Ne gazeteciliğim, ne de bugüne kadar yaptığım herhangi bir görev, bu kitaptaki iddiaları doğru kılmaz…

Nerede ve hangi konumda olursam olayım, benim yıllar önce yazdığım mesnetsiz (dayanaksız) bir iddianın FETÖ ile mücadeleye ve Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki tavizsiz duruşuna zarar getirmesine asla razı olamam!”

Aferin sana be!..

Kitabı yazarken şakır şakır döşenmişsin, şimdi zor durumda kalınca kıvırtıyorsun!

Önceleri kitabını savunuyordun, “Ne yazdıysam arkasındayım” diyordun, şimdi sıkışınca 180 derece çark ediyorsun.

İşte size kısacık bir “Gazeteci, onurlu insan” portresi!

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
murat_erpuyan
Admin
Admin


Inscrit le: 30 Jan 2006
Messages: 11178
Localisation: Nancy / France

MessagePosté le: 19 Juin 2018 17:47    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:


“Dünya lideriyiz” diyen medyamız “dünya lideri” çıktı


Yilmaz ÖZDIL, Sözcü, 19 Haziran 2018



Dünyanın en prestijli bilim kurumu Oxford Üniversitesi, dünya çapında “yalan haber” araştırması yaptı.

Dünyanın en ahlaksız medyasının bizim medya olduğu anlaşıldı!

*

Meksika'dan Malezya'ya, Brezilya'dan İngiltere'ye, Japonya'dan Danimarka'ya, Arjantin'den Bulgaristan'a kadar 37 ülkenin medyasını taradılar.

Kendi milletine bile bile yalan haber veren, uydurulmuş sahte haber yayan, kasıtlı olarak yanlış bilgi aktaran, photoshoplu fotoğraflarla iftira atan dünyanın en tiksindirici medyası, bizim medya çıktı.
*
Sabah, atv, Takvim, Star televizyonu, Star gazetesi, Show Tv, Skytürk, Akşam, Güneş, Milliyet, Vatan, Kanaltürk, Digitürk, Cine5, Hürriyet, Posta, DHA, Kanal D, CnnTürk'e çeşitli yöntemlerle el konuldu, yandaşlara verildi.
TRT ve Anadolu Ajansı parti broşürü haline getirildi.

NTV yalakalarla dolduruldu.

Fetocu Samanyolu, Zaman, Bugün ve Taraf tetikçi olarak kullanıldı, işleri bitince onlara da el konuldu.

Yeni Þafak, Akit, Türkiye, ahaber, Tgrt haber, Beyaz tv, Kanal 24, Kanal 7, Ülke tv'yle yandaş koro tamamlandı.

*
Netice?

*

Özgürlükte sonuncu.

Yalanda dünya şampiyonu.

*

“Elleri eldivenli, üstleri çıplak, deri pantolonlu geziciler, Kabataş'ta başörtülü bacımın kafasına işediler, kahkaha atarak cinsel organlarını başörtüsüne sürttüler” diye yazdı bu medya…

Temel Karamollaoğlu'nu elinde rakı kadehiyle montajladılar, Muharrem İnce'yi camide bisikletle dolaşırken montajladılar, Meral Akşener'i feto'yla el sıkışıyormuş gibi montajladılar.

“Atatürk'ü İsmet İnönü zehirledi” diye manşet attılar, Atatürk'ün manevi kızıyla yatıp kalktığını, Zübeyde ana'nın aslında genelevde çalıştığını dergilerine kapak yaptılar.

*
Sadece siyaset değil, spor sayfalarından magazin sayfalarına kadar lağım fışkırıyor. Biat etmeyen sanatçılar, hatta, rakip televizyonların dizi sanatçıları linç ediliyor. Akp'nin istemediği kulüp başkanı adaylarına bile çamur atılıyor.

*
Ekonomi sayfaları, televizyonlardaki finans programları borsa ve döviz manipülasyonu için kullanılıyor. Dolar beş liraya dayanmışken “Amerikan merkez bankası'nı Türk Lirası korkusu sardı, Merkez bankamızın müdahalesi ABD'yi panikletti” diye haber yapılıyor.

*
İnanmakta güçlük çekeceksiniz ama, asrın liderimizin mitingine katılım azalmasın diye “hava durumu” bile değiştiriliyor. Ankara'yı sel götürüyor, İstanbul'da metroyu su basıyor, ana haber bültenlerinde ekranlara güzel havalardan arşiv görüntüleri veriliyor.

*
“Akp mitingi muhteşem kalabalık oldu” diye Rod Steward'ın Rio Copacabana Plajı'ndaki dört milyon kişilik yılbaşı konserinin fotoğrafını yayınlayan bunlar… “Çok kötü yönetilen İzmir'i işte böyle sel bastı” diye Çin'deki sel fotoğrafını yayınlayan bunlar… “Murat Karayılan yakalandı” diyen bunlar, “Eset yurtdışına kaçtı” diyen bunlar, “camide seks yaptılar” diyen bunlar, “dünya bize hayran” diyen bunlar, “petrol bulduk” diyen bunlar, “saniyede 300 bin kilometre hızla giden mermisiz silah yaptık” diyen bunlar, patronundan muhabirine kadar memleketin gelmiş geçmiş en namuslu gazetelerinden Sözcü'ye “terör örgütü” diyen bunlar.

*

Saymakla bitmez…

*
Oxford'un araştırmasını asla haber yapmayan gene bunlar.

*

24 haziran sadece iktidarı belirleme seçimi değildir.
Dünya çapında tescilli ahlaksızlığa devam mı, tamam mı referandumudur.

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Aoû 2007
Messages: 2996
Localisation: Paris

MessagePosté le: 06 Juin 2019 15:41    Sujet du message: Répondre en citant

Tam 6 sene once ben baslatmisim bu konuyu. Ve 6 sene sayfalar dolusu sey yazilmis. Musluman olduklari fiye baslamis 6 sene once mesajim.

Ve bunlar 6 senedir yalan, iftira ve asagilamaya devam ediyorlar. Muslumanlikta iftira en buyuk gunahlardandir benim bildigim kadariyla. Bunlar Allah'a inandiklarini soyleyip de Allah'tan korkmayan koltugu korumak için cehennemlik olmaktan çekinmeyen kisiler.

Son ornek, Imamoglu'nun Yunan olmasi. Olsa bile ne yazar, bu adam bu ulke vatandasi degil mi?
Iftiraya kuyruklu yalani da eklemis, Canikli denen yaratik, Imamoglu Makarios'un heykeli dikecekmis?
Hani soyadi Soylu olan bir baska yaratik var ya o da "tokat atti" yalanini insanlarin gozunun içine baka baka, olay tv ekranlarindan yayinlanmasina ve sosyal ortam bulunmasina ragmen soylemedi.

Istanbul Belediye Baskani olmasi amaciyla iptal edilen seçimlerin muhatabi "oylar çalindi" dedi mi? '3 bin kusur oyla seçimi kazandik" diye ekranlarin basina geçmedi mi?

Igrençlik tiksinti verici ama bunlar aptal da degiller soyluyorlarsa hala onlara inanacak insanlar oldugu için.

Citation:
İmamoğlu’na ağır suçlamalarda bulunmalarına rağmen çıkıp hiçbirini yalanlamadığını söyleyen Canikli, “Yani Yunan medyasında olan biten olayları 'ya olur mu ne alakası var, işte onlarla benim hiçbir alakam yoktur, o ziyaretlerimin amacı budur ya da Makarios’un heykelini dikmemin amacı budur. Tabii aynı şekilde Papandreu’nun kendisini özel olarak ziyarete gelmesinin amacı budur' diye makul, mantıklı herkes tarafından kabul edilebilecek açıklamalar yapması gerekiyor ama tık yok"

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/1425617/Canikli___imamoglu_nun_beyni_bu_milletin_emrinde_degil_.html?amp=1
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Aller à la page Précédente  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10  Suivante
Page 6 sur 10

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont déposés, les commentaires sont sous la responsabilités de ceux qui les ont postés dans le forum.