306 visiteur(s) et 0 membre(s) en ligne.
  Créer un compte Utilisateur

  Utilisateurs

Bonjour, Anonyme
Pseudo :
Mot de Passe:
PerduInscription

Membre(s):
Aujourd'hui : 0
Hier : 0
Total : 2270

Actuellement :
Visiteur(s) : 306
Membre(s) : 0
Total :306

Administration


  Derniers Visiteurs

administrateu. : 20h46:19
murat_erpuyan : 20h48:43
SelimIII : 1 jour, 10h13:15
Salih_Bozok : 3 jours
cengiz-han : 4 jours


  Nétiquette du forum

Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.


Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Günümüz Türkiyesi
Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum Forums d'A TA TURQUIE
Pour un échange interculturel
 
 FAQFAQ   RechercherRechercher   Liste des MembresListe des Membres   Groupes d'utilisateursGroupes d'utilisateurs    

Günümüz Türkiyesi
Aller à la page Précédente  1, 2, 3 ... 5, 6, 7 ... 14, 15, 16  Suivante
 
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque
Voir le sujet précédent :: Voir le sujet suivant  
Auteur Message
bendeniz
Expert
Expert


Inscrit le: 17 Nov 2014
Messages: 225

MessagePosté le: 12 Juil 2016 14:54    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:


Hoşça kal Türkiye

Sahi Türkiye, seni bırakmayacağız bu kesin ama seninle ne yapacağız...


29.06.2016 - ODATV

Bir sürü insan tanıdım Türkiye, henüz hiçbiri girmedi senin ölü listelerine ama nice arkadaşımı mahkemelerinde süründürdün, hapse attın. Dağa çıkan da bilirim, Nişantaşı’ndan çıkmayan da... Elit miyim bilmem ama kanımca elit Tevfik Fikret’tir Türkiye. Dünyanın en güzel adamlarından biridir. Oysa sen “münevver” diye İskender Pala’yı seçtin, cezasını da çekeceksin, çekeceğiz birlikte. Sen bizim babamızsın çünkü. Toprağı insanın evidir. Nereye gitse de insan, toprağıdır, o toprağa sinmiş dilidir, ektiği çiçektir. İnsan demişti İsmet Özel, “nerenin yerlisidir?” Ben Türkçe olmadan yaşayamam, olmadan senin gelinciğin. Fakat senin gelinlerin on bir yaşında olmasa, olmaz mı Türkiye...



SABAHATTİN ALİ’YE SENDİN KÖFTECİLİK, KAMYONCULUK YAPTIRAN

Canım Türkiye, denizlerini çok sevdim, evini, ağacını, yaprağını. Ne öğrendimse senden öğrendim: Halikarnas Balıkçısı, İzmirli Homeros, Efesli Herakleitos, Teşvikiye’de Attilâ İlhan, Haydarpaşa Garı’nda Nâzım Hikmet... Sende bildim. Suyunu içtim kana kana. Tuzuna vardım, gülünü kokladım senin. Van’da sodalı gölünde yıkadım kirli asker gömleğimi, Edirne’de üzüm kopardım bağından, şarabını içtim Dionysos’un; Ankara’da aklım uçtu bir sokakta, İzmir’de dinledim ömrümün en güzel türküsünü. Türküdeki Türk’ü seviyorum ben, Türkçü’dekini değil... Sende açtım gözümü, anamdan ağzıma dolan süt sendendi. Kemal Paşa’yı da sende tanıdım, Orhan Kemal’i de; Yılmaz Güney de benimdi, Türkan Şoray ve Tezer Özlü de... Hem sen değil miydin Sevgi Soysal’a ne iş yapıyorsun diye sorduğunda; yazarım diye cevap verince o güzel kadın; yaz kızım, ev hanımı diyen... Dedin Türkiye dedin, kusura bakma; Sabahattin Ali’ye sendin köftecilik, kamyonculuk yaptıran; çarşaflı kızlar senin sayende okudu Kürk Mantolu Madonna’yı yine... Seni sevmiyorum, senden nefret ediyorum, o yüzden seni çok seviyorum Türkiye...



LİCE’YE VE ADRASAN’A NEDEN AYNI ANDA ÜZÜLMÜYORUZ ARTIK

Söylesene Türkiye! Biz sana ne yaptık, sen bize ne? Lice’ye ve Adrasan’a neden aynı anda üzülmüyoruz artık? Çocuklar diyorum bak, çocuklar öldü Türkiye. Dünyanın çiçeğidir çocuk dediğin şey! Berkin öldü, Uğur öldü, Ali İsmail, ötekiler, ötekilerin çocukları. Daha dün yine biri, asansörün altına sıkışıp, bir işçi çocuk... Çocuklar niye işçi Türkiye? Tanrı mı böyle istiyor, para mı, sen mi izin veriyorsun? Akordeon çalarak yanıma geldi geçen gün bir tanesi, cebimdeki son parayı attım plastik bardağın içine. Benim sende parayla yapılacak bir şeyim kalmadı Türkiye. Sana dair zerre umudum yok!




ONLAR KİMİ AVLAYACAK TÜRKİYE? BENİ Mİ? BİZİ Mİ?


Beyoğlu’na çıktım geçen gün. Polislerin sol yanında, gömlek üzerinde “Avcı” yazıyor. Önce soyadı diye düşündüm. Değilmiş. Hepsinde yazıyor aynısı; tüm polisler kardeş değil herhalde. Küçük konser alanları kurmuşsun onlara, sürekli ayakta bekliyorlar. Avcılar. Onlar kimi avlayacak Türkiye? Beni mi? Bizi mi? Bir ses... Bir ses bekledim sadece. Biri hişt deseydi be Türkiye! Sen ne zaman çocuklarına vakıf odalarında tecavüz eder oldun! Saadet öğretmenin güzel yüzüne baktım yüzünde. Ne kadar güzel ağladı çocukları için. Öğretmenler, yarı analarıdır çocukların. O sakallı arkadaşlar, onların örtülü karıları (ne güzel herkesin istediği gibi giyinmesi) niçin hiç ağlamaz o çocuklar için, üzülmez hiç! Üzüldü de ben mi görmedim Türkiye!



NEDEN HER YERE AKBİL İLE GİDİYOR TÜRKİYE


Neden bunca korkuyorsun Türkiye, neden vazgeçtin bizden! Kafayı kazıtmış, elinde sigarasıyla bir kadın geçti yanımdan dün; giydiği tişörtün üzerindeki yazının ne olduğunu bilmeyen altın dişli, erkek ayakkabılı teyzeler, orospu dediler yanlarından geçince. Sen niçin kimseye bunca tahammül edemez oldun? Osmanlı hakkında bunca hiçbir şey bilmeyen torunun, neden her yere Akbil ile gidiyor Türkiye? Neden dedelerin uzandığı Viyana’yı hiç görmediler henüz. Neden görseler bile Viyana ile burası birbirinden bunca farklı diye düşünmüyorlar... Böyle torunluk mu olur?


Biz çoktan yitirdik kardeş olmayı Türkiye. Biz çoktan bölündük. Bizi birleştiren, mezarlardan başka hiçbir şey kalmadı. Onlar da önümüzdeki savaşta bombalanır belki, söyle! Tanıdığım çok insan var ki seni terk edecek. Gelgelelim biz buradayız. Gemi batana kadar... Deniz sonsuz çünkü güzel çocuğum...




KAÇ HIRSIZ VAR SENDE TÜRKİYE


Kaç mezarın kapkara çocuk nefesleriyle, kucaklarında zıpladıkları travestileri sokaklarda dövmeye çalışan kaç bıyıklı, ağır delikanlın var bakalım, söyle! O uzun tespihler metrolarda, elde sallamak için değildir, ayıptır, onu bile bilmeyen kaç raconsuz elamanın... Kaç hırsız var sende Türkiye? Kaç kişi gece yatağına yattığında rahat rahat uyuyor? Kaç ton eder kara toprağın, hani şu Âşık Veysel’i de ağırlayan bağrında? Yol yapmışlar, öyle diyorlar Türkiye, senin göğsüne ne kadar çizik attık biz, canın yandı mı! Ah biz sana ne yaptık, sen bize ne yaptın Türkiye!


Kaç köyün var, yıkıldı canım ülkem. Şırnak yok artık biliyor musun? Benim oralı, çok sevdiğim bir kardeşim var oysa. “Bir bilsen” diyordu Ahmed Arif, “kardeşlerim ne can çocuklar...” Neden yıkıldı? Ne yapacaksın oraya Türkiye? Kürtler bizim kardeşimiz olmasa da olur biliyor musun, biz de onların abisi değiliz zaten. Biz hepimiz tekiz be oğlum, canımız isterse el ele tutuşuruz, canımız istemezse işimize gücümüze bakarız, kimse kimseyi hoş görmek zorunda değil Türkiye... Sen Babil’in de bir kıyısısın aynı zamanda, bunu nasıl unuttun Türkiye? Şırnak demek biraz da Babil. Senin koynunda yatan bir evladın o da... Sen Allianoi’ye ne yaptın, İshak Paşa Sarayı’na ne eyledin, ecdadının yaptığı camilerin içindeki güzelim çinilerin önüne o boktan kaloriferleri neden koydun? Biz içki içmek için meyhaneye gideriz, camiye ayakkabıyla girmeyiz; sen de lütfedip bir gün gel bizimle içmeye, rakı istemezsen sana da bizden az şekerli kahve!




SENİN ŞAİRLERİN NEDEN NİCEDİR SANA ŞİİR YAZMIYOR


Sen bir de ölenlerin anısına karanfil koyunca nasıl tatmin oluyorsun deyiver hele? Devrimin bile şehidi var sende Türkiye! Bir süre şehit kelimesini duymasak ne olurdu? Soma’da öldürdüğün evlatlarına bile şehit dedin sen... Amerika’yı öyle bilirim, sen katil misin Türkiye? Soğudu mu acın? Ahmet Erhan diye biri vardı aklı sende yaşayan, bir şiir yazmıştı sana. Senin şairlerin neden nicedir sana şiir yazmıyor, öksüz mü kaldın Türkiye!


Mübarek ramazan ayındayız ya (çok sevdiğim bir mahya vardır, “ey oruç, tut bizi” yazar) açları anladın mı Türkiye? Fakirliği, yoksulluğu anladın mı? On bir ayın sultanı geçip de bayram ettikten sonra senin Müslümanların kaç aç insanı doyuruyor Türkiye? Doğar doğmaz nüfus kâğıdına İslam yazdırmasan, insanlara biraz da seçme hakkı tanısan olmaz mı? Yüzde yüz İslam olsak düzelir mi sanıyorsun bu kopukluk! Cemevi demekten korkma Türkiye (sana bir sır vereceğim, Alevilik sadece Ali’yi sevmek değil biliyor musun, senin de Ali’yi çok sevdiğini söylerler zira, Ali gel diye öğretirsin okumayı çocuklarına, kimse bir şey okumuyor hem de), cem, cami, kilise, cuma, icma hep aynı anlamdadır, birleşmek demek... Elif gibi dimdik değil, elif gibi göğe işaret et! Dimdik olmak, meziyet değil. Ağaçlar ayakta ölür... Elif, alçakgönüllülüktür, alçaklık değil! Geçen kış, bizim dükkânın orada, metro istasyonunda yaşayan Suriyeli çocuklara, tüm sokaktan dilene dilene para toplayıp üç kalın mont aldım üşümesinler diye biliyor musun? Cennete gitmek için yapmadım Türkiye.




MEHMET METİNER DE CENNETE GİDECEKSE BEN ÇOK SIKILIRIM


Cennet istemiyorum ben. Misal Mehmet Metiner de cennete gidecekse ben çok sıkılırım orada. Sonra dün Atatürk Havalimanı’ndaki patlama sırasında ölen insanlara şehit diyenlerle, aynı cennette nasıl yaşarım, yüzüm tutmaz Türkiye! Sen utanma duygunu nerede sakladın hazine gibi... Üstelik dünkü patlamayı yapan kişi de din uğruna öldüğüne göre o da şehit, o da cennete gitmeyecek mi Türkiye... Çocuğum Türkiye, evladım Türkiye, babam, babacığım Türkiye. Vurmayın öldüm demişti Ali İsmail. Şimdi boktan bir Twitter grubunun yaptığı bile linç oluyor. Sahi, şu trollerin maaşı ne kadar oldu bu ara Türkiye; 1,5 veriyorlar mıdır? Senin televizyonlarında oynayan dizilerini yazıp çekenlerin zekâ seviyesinden şüphe duyan var mıdır? Biliyor musun?




BEN YİĞİT BULUT’UN GİDECEĞİ CENNETİ İSTEMEM CAN ÜLKE


Hayatında hiç balık tutmadığı halde bir gün bir sahil kasabasına yerleşmeye düşünenlerin arasında olmak istemiyorum, seni bırakmayacağım Türkiye. Hani içinde çocuklar, bakırdan kolyelere ismini yazar, hani ola ki bir kurşuna kurban gider, belli olsun ismi diye; sokağa çıkmamızı niye yasakladın Türkiye? Biz senin sokaklarının meyvesiyiz canım! Her gün çıkıyorlar televizyonda, kör kurşunlardan konuşuyorlar, hiç evlatları yokmuş gibi; kör kurşuna sormuşlar mı, hiç çocuk emzirmiş mi? Ben Yiğit Bulut’un gideceği cenneti istemem can ülke. Kaç ırmağından kan aktı senin su yerine!




METROBÜSLER NEDEN O KADAR PİS KOKUYOR


Kaç meclisin, kaç ceketli politikacın, kaç okulun, kaç kitabın, kaç fabrikan, kaç zenginin, kaç kurumun var Türkiye? Ne işe yarıyorlar peki masumlar ölürken? Niye saygı bekliyorsun her şey için herkesten? Sana neden bir türlü kendin yetmiyor Türkiye? Niye sen büyüyemedin hiç... Hesapta muhafazakârsın ya, niye senden çok biz muhafaza ediyoruz her şeyini? Söylesene sen ne yaptın Mehmet Akif’e! Türkiye, yaralı ülkem, bitmiş ülkem, kan üzerine yeniden kurmak istiyorlar seni, kan akıcıdır, kalıcıdır, iz bırakır. Yıkılır kanla kurulan. Kaç orospu cebinde biber gazıyla geziniyor caddelerinde? Kaç hırsız, kaç suçlu, kaç polis, kaç canlı bomba... Sokaklarda polisler varsa güvenli olduğun için değil, güvensiz olduğun için Türkiye. Deprem olsa kaçımız kendi domatesimizi kendimiz üretebiliriz? Kaçımız ekmek yapmayı biliyor? Metrobüsler neden o kadar pis kokuyor, niye yıkanmıyorsun Türkiye? Niye üstünden atmıyorsun şu koskocaman kir tabakasını...




SENİ BIRAKMAYACAĞIZ BU KESİN AMA SENİNLE NE YAPACAĞIZ


Televizyonları her akşam durmadan “işgal eden” o bozuk Türkçeli sakallı herifleri ben hiç seyretmiyorum Türkiye. Uzmanı değilim çünkü hiçbir şeyin. Uzmanlığa gerek duymuyorum. Müslüman değilim ama kimsenin ibadetine karışmıyorum. Tanrıya inanmıyorum ama kimsenin tanrısına bir şey demiyorum. AKP’li değilim, hiç olmadım, AKP’sizlerin de yaşayabileceği bir hayat düşlüyorum. Senin partilerinden bir şey ummuyorum zaten. Bitmiş bir rejim olan demokrasinin, çoğunluk yerine az olanı koruduğunu çoktan unutmuşsun! Çok olan her daim haklı olsaydı kumsallar herkesi sollardı Türkiye! Senin soluna ne oldu sahi, sol yanına! Bir olmak için hepimizin ölmesini mi bekliyor senin solcular... Herkese avuç avuç özgürlük verebileceğimiz bir ülke kurabilmek çok mu zor? Sahi sorayım sana benim cânım efendim, bu kadar ölüyü nasıl kabul ediyor senin içinden bir zamanlar hayat fışkırmış o bereketli karnın. Senin kaç mezarın var Türkiye ve seninle neden her gün azalıyoruz?



Sahi Türkiye, seni bırakmayacağız bu kesin ama seninle ne yapacağız...



Onur Caymaz
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Aoû 2007
Messages: 2996
Localisation: Paris

MessagePosté le: 17 Juil 2016 12:01    Sujet du message: Répondre en citant

Yukarida yazar "hosça kal Türkiye" basligini koymus... Cok dogru, bir takim salaklar askeri darbe yapmaga kalkip RTE'nin ekmegine yag surmusler... Artik gerçek bir diktator olmanin yolu da açilmis oldu. Insanlarinin kutuplasarak birbirinden uzaklasip nefret içinde birbirine baktigi ulkeden gelen bir mail durumu açikca anlatiyor :


Citation:

...
bizi de iki gecedir uyku tutmuyor.

çalan ve söyleyenin aynı olduğu bir karagöz hacivat oynanıyor memleketimizde.

elinde silahla "laikçi köpek" avına çıkan ve asker kafası kesenler için uygun ortam yaratıldı ve en kısa zamanda atatürk heykellerinin yıkılacağı bir çakma devrime; ardından da birisinin hilafet ilan edeceği bir ortama doludizgin gidiyoruz. inşallah ben yanlış düşünüyorumdur.



Ne yazik ki yanlis dusunmuyor, iste kaniti :

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
bendeniz
Expert
Expert


Inscrit le: 17 Nov 2014
Messages: 225

MessagePosté le: 19 Juil 2016 1:23    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:

Biz eski Türkiye’nin insanları, yeni Türkiye’yi terk ediyoruz.

17 Temmuz 2016





Biz eski Türkiye’nin insanları, yeni Türkiye’yi terk ediyoruz.

Facebook’ta denk geldiğim, ülkenin gidişatından umudu kesip, Kanada’ya taşınma kararı almış bir ciftin veda mesajı, duygularımıza tercüman olmuştur…

“Biz gidiyoruz. Artık tanınmaz halde olan, doğduğumuz bu topraklardan, doyacağımız topraklara göç ediyoruz. Gezi zamanı içimizde alevlenen minicik umut kıvılcımı maalesef artık tamamen söndü.

Asıl sorunun bizi yöneten ayak takımı değil, böyle olması gerektiğine inanan, bundan son derece memnun olan, senden benden sırf onun gibi olmadığımız için nefret eden halk olduğunu anladık artık.

Böyle nefret dolu bir çevrede barınamıyoruz.

Azınlığız. Mutsuzuz.

Her gün ayrı bir katliamın yaşandığı, insan hayatının 5 para etmediği, üstüne bir de ülkenin yarısının inancınıza, doğduğunuz yere, ideolojinize, düşüncenize göre “oh olsun, iyi ki geberdi” dediği bir yerde daha fazla yaşayamıyoruz.

Belki tesadüfen o gün denk gelmeyip, patlayan bir bomba ile ölmüyoruz ama bu da pek yaşamaya benzemiyor doğrusu.

Biz artık insan yerine konmak istiyoruz.

İyilik yaptığımızda “enayi”, saygısızlık yapmadığımızda “ödlek”, eğitimliysek “entel”, görgülüysek “elit”, dürüst isek “saftirik”, oruç tutmuyorsak “kâfir” diye yaftalamadığımız bir hayatımız olsun istiyoruz.

Öyle ya, başka hangi dilde “entel” diye hakaret var? Ne acıklı değil mi? Daha basit bir hayat istiyoruz. Daha güzel bir hayat istiyoruz. Ayıp mı?

Her şeyden önemlisi, koca bir hayatın henüz en başında olan Uzay’ın sorumluluğu var artık üzerimizde. Sadece kendimiz için değil, onun için gidiyoruz en çok.

Bu ülkede her şey çok zor. Çalışmak, kazanmak, okumak, eğlenmek, dinlenmek, seyahat etmek, çocuk büyütmek…

Maalesef istediğiniz kadar çok para kazanın, bazı şeyleri satın alamıyorsunuz.

Kendi fanusunuzda belki huzur bulabilirsiniz ama burnunuzu kapıdan dışarı çıkardığınız an bu kötü insanlarla muhatapsınız. Sokakta, trafikte, okulda, iş yerinde…

Belki çocuğunuzu yılda 40.000 tl vererek en iyi okula gönderiyorsunuz ama canını eğitimsiz, saygısız, hatta kuvvetle muhtemel daha önce içeri girip çıkmış eski bir dolmuş şoförünün kullandığı servise emanet ediyorsunuz… Siz gece gündüz çalışıp didinip tüm servetinizi yıllarca bu okullara, kurslara yatırıyorsunuz ki çocuğunuz mezun olduğunda 1500 tl maaşla, dayısının torpiliyle yönetici olmuş bir hanzonun altında çalışabilsin…

Bu ülkede artık gerçekten, taraf olmayan bertaraf oldu.

Göz göre göre hem de.

Ramazan’da sigara içene verdikleri tepkinin yarısını 45 çocuğa tecavüz edildiğinde vermeyen insanlarla nasıl yaşanır?

Yaşayamıyoruz.

Niye terk edip bu ülkeyi onlara bırakıyoruz? Niye hep biz gidiyoruz?
Çünkü gitmezsek hep biz ölüyoruz.

Eğer başımıza bir iş gelmeden, hayatta kalmayı başarırsak, bu ay sonunda, binip uçağımıza yeni hayatımıza başlıyoruz.

Çokça buruk, bir o kadar heyecanlı, oldukça da öfkeliyim aslında. Tam bir duygudurum bozukluğu. Bakalım nasıl olacak…

Biz eski Türkiye’nin insanları, yeni Türkiye’yi terk ediyoruz.”

Kaynak: https://eksisozluk.com/entry/61738296

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 10 Aoû 2016 1:36    Sujet du message: Répondre en citant

Iste boyle bir ülke var bu dunyada : Tayipland!

Citation:

Yenikapı
9 Ağustos 2016
Yilmaz Özdil


– Hoşgeldiniz, buyrun.

– Hoşbulduk.

– Geç otur şöyle yanıma lütfen… Sana yüzkarası, seviyesiz, kirli dudaklı, pensilvanya maşası, katil esed'in en yakın arkadaşı, dhkp-c avukatı, molotofçu, terörist dediğim için kusura bakma artık.

– Rica ederim, sen de n'olur zekat soyguncusu, hırsızların hamisi, başçalan, omurgasız, utanmaz, oynak, cahil, yalancıların şahı, zalim, gözü dönmüş, küstah, insanda biraz utanma olur dediğime bakma lütfen, gönül koyma.

– Yok canım, siyasette küslük olmaz… Sen bana kukla, emir kulu, ışid kafalı, müslüman celladı, din tüccarı, gerikafalı, ormanda mı yetiştin deyince, ben de mecburen sana cibiliyetsiz, dik duramayan, tükürdüğünü yalayan, bonzai muhalefet, çapsız, sığ, iftiracı, ahlak yoksunu, siyasi sapık demek zorunda kalmıştım.

– Haklısın, söz konusu vatansa gerisi teferruattır, sen bana paralel çete mensubu, kitap okuma özürlü, Kandil ortağı, amatör şeyhülislam, fırıldak, kıvırma, oy kullanmayı bile beceremedin, yeteneksiz tip deyince, bana da haliyle, pkk tutsağı, bilgisiz, çapsızlığıyla tanınıyor, dünya buna kıçıyla gülüyor, cinsel sapık demekten başka çare kalmamıştı.

– Bi ara sana eli kanlı darbeci, cani ruhlu, soysuz, terör örgütüne üye olduğunu görürseniz şaşırmayın, etrafa zehir saçıyor, hastalıklı ruh hali demiştim, kurban olayım hakaret olarak şey etme yani.

– Canın sağolsun, senin için ahlak yoksunu, onursuz, kul hakkı yiyenin alnı temiz olmaz, bunun elleri de temiz değil, yatacak yeri yok, kıvırma olur da 180 derecelik kıvırmayı bunda gördüm, hayatımda bu kadar yalan söyleyen birini görmedim, bir hükümetin devleti nasıl soyduğuna tanık olduk, tipik vaka, ülkeyi yangın yerine çevirdi, maskeni indireceğim, birilerinin önüne yatmış, Hitler'e özenen diktatör bozuntusu, şeref ve namus kavramını sana hatırlatacağım dememe cevap vermeyip, mevzuyu uzatmadığın için asıl ben sana teşekkür ederim.

– Sen de gel bu yanıma otur lütfen, uzak kalma… Sana da vampir, kan emici, ırkçı, kafatasçı, çakma milliyetçi, şehit sömürücüsü, ağzından salyalar akıyor, köksüz, müfteri, alçak, adi, cahil, çirkin, bilinçsiz, pensilvanya ortağı, tahrikçi, eşkıya, bostan korkuluğu, zihniyle dili arasındaki kayış koptu dediğim için darılma lütfen.

– Darılmam tabii… Sen de lütfen, çeyrek adam, İsrail bekçisi, siyonist nöbetçisi, kalpsiz, ahlaksız, onursuz, Türk hasmı, kaçak ve karanlık sarayında diktatörlük hesapları yapan 17/25 rumuzlu şahıs, musibet, haçlı müttefiki, vatana yabancı, akli melekeleri yavaşlamış, bilinçsiz, korkak, İmralı canisinin önünde diz çöktü, Kandil'in oyuncağı, bölücülerin maşası, diasporacı, ekmek hırsızı, hayasız, ikiyüzlü, tatminsiz iktidar hastası, saraydaki itlerine kuduz aşısı yaptırsın dememe aldırma.

– Aldırmam ben öyle ufak tefek şeylere, merak etme… Sen bana miting meydanlarında, fahiş hata, yakın tarihimizin en yanlış şahsiyeti, arızalı mizaç, kirli surat, demokrasinin önündeki kasis, fitne saçan, bu nasıl müslüman, bu nasıl insan, milli serveti zimmetine geçiren, açgözlü, israfçı, zıvanadan çıkmış, hezeyana batmış, milliyetçilik postuna bürünmüş, aklıyla arasını açmış, klinik vaka, pişkin, hayasız, sanki duvara konuşuyorum, ahlaksız, Allah korkusu yok, günaha girme kaygısı kalmamış, gıybete bel bağlamış, şerefi işportaya düşmüş, şerefsizliğin kara bulutu başının üzerinden ayrılmıyor, Türkiye'yi satıyor, böyle birinin cumhurbaşkanı olması milli manevi depremdir, senin yaptıklarına ancak iblis teşebbüs eder dediğin için… Ben de sana cevaben, bozkurtlarla dolaşıyormuş, insanları hayvanlarla tehdit ediyor, ben eşref-i mahluk olan insanlarla dolaşıyorum demiştim, evladı yok bunun, aile nedir bilmez, çoluk çocuk nedir bilmez demiştim, incitmedim umarım.

– Amaaan, ne incineceğim Allah aşkına, lafı bile olmaz… Sen bana, marjinal sol örgütlerin maymunu, harcırahlarımı sadaka olarak sana vereyim, yavru muhalefet deyince, ben de sana mecburen, alçak, zehirli dil, rezil, çakal, senin etrafındakiler insan suretindeki ahlaksız, senin etrafındakiler esfel-i safilindir demiştim, üzmemişimdir umarım.

– Üzülmek ne kelime, helal olsun, böyle ufak tefek dokundurmalar olmasa, tadı olmaz… Hadi hep beraber kürsüye çıkıp el sallayalım.

– Çıkalım çıkmasına da, bunca kepazelikten sonra, ahali bunu yer mi yahu?

– Yok be, ne ahalisi… Bırak bunu yemeyi, dün akşam ne yediklerini hatırlıyorlarsa, aha buraya yazıyorum, bavulları toplar sarayı boşaltırım, o derece yani.

– Peki ya medya?

– Medyayı düşünmeyin siz, bu konuda çok şanslıyız, dünyada böyle omurgasız bi medya görülmemiştir, özlenen tablo filan diye çoktan goygoya başlamışlardır. Ama şu seninkileri uyar biraz lütfen, kantarın topuzunu kaçırıyorlar, yalakalıkta bizimkileri geçtiler.

– Cin gibisin valla, boşuna şark kurnazı demiyorum ben sana.

– Parti genel başkanı olmasam, direkt sana oy vericem, o kadar takdir ettim yani.

– Anlaştığımıza göre, tamamız galiba, ufak ufak kürsüye çıkalım şiir okuyalım.

– Buyrun çıkalım.

– Siz önden buyrun lütfen.

– Rica ederim, önce siz.

– İstirham ederim.

– Israr ediyorum.

– Ant verdim.

– Ölümü öp.

– E, peki hadi önce ben çıkayım bari, binali ver koçum müziği… hulusi sen de şurdan üç demli çay kap, dönüşte içelim.



Crying or Very sad
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Aoû 2007
Messages: 2996
Localisation: Paris

MessagePosté le: 10 Aoû 2016 11:56    Sujet du message: Répondre en citant

Evet bu kadar, özdil tam 12 den vurmus...

Buyurun su yakinliga, ilgiye bakin!


http://www.hurriyet.com.tr/korukle-gidiyor-40185861?utm_source=email&utm_medium=newsletter&utm_channel=Mail&utm_content=manset_baslik
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 13 Aoû 2016 0:42    Sujet du message: Répondre en citant

Kendisini ilk defa duyuyorum. Guzel bir kadin. Ben boyle kadinlari severim, koyunluk ya da yalakalik yapmayip, mantikli bir aykirilik ve cesaret sergileyen.


Citation:


7 Ağustos’ta Yenikapı’da düzenlenen Demokrasi ve Þehitler Mitingi’ne sanat dünyasından çok sayıda isim katılmış, Sıla ise birkaç gün önce yaptığı açıklamada orada olmayacağını belirterek “Kesinlikle darbe karşıtıyım ama böyle bir şovun içinde bulunmayı tercih etmiyorum” demişti. Bu açıklaması özellikle sosyal medyada eleştiri yağmuruna tutulan Sıla, tepkilere önceki gün çıktığı alışveriş turunda yanıt verdi.

Sıla: Yanikapı'daki şovda ben yokum

İSTEYEN YANLIÞ TARAFA ÇEKTİ

Nişantaşı’nda bir mağazadan çıkarken görüntülenen Sıla, konuyla ilgili sorular üzerine şöyle konuştu: “Bu konuyla ilgili izahat vermek istemiyorum. Yanlış tarafa çekmek isteyen, tabii ki yanlış tarafa çekti. Ama ben sözümün arkasındayım. Demokrasi demiyor muyuz? Ben de fikrimi, düşündüğümü söyledim işte.”

Hürriyet
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 20 Aoû 2016 0:06    Sujet du message: Répondre en citant

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 20 Aoû 2016 0:10    Sujet du message: Répondre en citant

Sirma’dan sonra Halil…

“Bitaraf olmayan bertaraf olur”

http://odatv.com/simdi-o-agzindaki-zehri-tukur...-1908161200.html
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 20 Aoû 2016 0:14    Sujet du message: Répondre en citant

Geldigi:miz noktada RTE'nin yonetimindeki ülkeden bir an :

Citation:

"Gavur oğlu gavurlar" diyerek kovdular
Gaziantep'te tarihi ve turistik yerleri gezen Güney Koreli 5 turiste, cami avlusunda bir grup “Misyonerlik yapıyorsunuz defolun gidin” diyerek saldırdı.


http://odatv.com/gavur-oglu-gavurlar-diyerek-kovdular-1908161200.html
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 22 Aoû 2016 0:37    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:
Burası İran, Arabistan, Afganistan, Fas Cezair Değil, TÜRKİYE
"Hazretlerini" Karşılayan Halveti Uşşaki Tekkesi Muritlerinin Giyim Tarzlarına İyi Bakın Geleceğin Türkiye'sini Böyle Dizayn Etmek İçin Uğraşıyorlar


http://bit.ly/2bagKBw


FG bitti belki ama geriden gelen çok...
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
SelimIII
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 30 Aoû 2007
Messages: 2996
Localisation: Paris

MessagePosté le: 22 Aoû 2016 18:55    Sujet du message: Répondre en citant

fotograf ve videosu da var...

Citation:


Düğünde katledilenlerin cenazelerine tekbirle saldırdılar


Gaziantep'te düğüne yapılan ve çoğu çocuk bir çok insanın katledildği IŞİD'in canlı bomba saldırısında ölenlerin cenaze törenine bir grup, tekbir getirerek saldırdı. Cenazelere saldıranların kafalarındaki belediyeye ait şapkaların olması dikkat çekti.

cumhuriyet.com.tr Yayınlanma tarihi: 22 Ağustos 2016 Pazartesi, 18:44

Gaziantep katliamında ağır yaralanan ve bugün yaşamını yitiren 13 yaşındaki Kumru İlter ile Ahmet Toraman'ın cenazesinin defnedilmesine bir grup engel olmaya çalıştı. Cenazeler mezarlığın camisinden alınmak istenirken ellerinde Türk bayraklarıyla gelen bir grup, aileye engel oldu. "Asker cenazesi var" denilerek cenazelerin getirilmesi geciktirildi.

Bunun üzerine HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, Valilik ile görüştü ve asker cenazesinin olmadığını öğrendi. Bunun üzerine aile bireyleri ve halk cenazeleri almak isterken, grup tekbir sesleriyle cenazeye katılanlara saldırdı.

Tekbir getiren grup ile cenaze sahiplerinin arasına jandarma girdi. Cenazeye katılanların taşlarla kovalaması üzerine tekbir getiren grup kaçtı. Ardından cenaze törenine gelen milletvekilleri, Jandarma ile görüştü. Askerler, "Herhangi bir slogan atarsanız müdahale ederiz" dedi. layların yatışmasının ardından Kumru İlter ve Ahmet Toraman'ın cenazeleri Yeşilkent Mezarlığı'na defnedildi.


http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/588909/Dugunde_katledilenlerin_cenazelerine_tekbirle_saldirdilar.html
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 29 Aoû 2016 16:50    Sujet du message: Répondre en citant

Hemen belirtelim ki asagidaki resimden sonra Turkiye 1 altin madalya alarak 41. oldu ama esasta (sur le fond) degisen bir sey yok, hele hele ancak kelimesinin altini çizersek!

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 04 Sep 2016 0:12    Sujet du message: Répondre en citant

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
cengiz-han
V.I.P
V.I.P


Inscrit le: 12 Jan 2008
Messages: 13616
Localisation: Paris

MessagePosté le: 23 Sep 2016 0:55    Sujet du message: Répondre en citant

Minnet borcumuz var bu 14 senelik AKP iktidarina, 1950 ve 1960 larda kadinlarin yari çiplak erkeklerle denize girdigi yerleri yok etmesine




>>>




>>>




<
Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
duygu
Admin
Admin


Inscrit le: 23 Sep 2008
Messages: 6519

MessagePosté le: 13 Oct 2016 0:44    Sujet du message: Répondre en citant

Citation:


Tayfun Atay

Þeytan tesettüre girerse
...

12 Ekim 2016 Cumhuriyet




İnternette hanidir tıklanma rekorları kıran Türkiye Gençlik Vakfı Kayseri Þubesi ve Kayseri Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi damgalı fantastik bir video var. Üç parçadan oluşan kısa film şeklindeki videoda her daim ve hayli alışık olduğumuz üzere yine kadın araçsallaştırılarak günah korkutmacası eşliğinde “takva”ya çağrı yapılıyor.

İlk parçada tesettürlü bir genç kızımızı kanepeye rahat vaziyette oturmuş ve elindeki cep telefonuyla iştahlıca meşgul vaziyette izliyoruz. Bu arada ezan duyuluyor ama kızımız hiç istifini bozmadan telefonla takılmaya, arkadaşlarıyla yazışmaya devam ediyor. Annesinden gelen “Hadi namaza” çağrısını da geçiştiriyor.

Ardından kızımızın suretindenmiş hissini de veren bir “dişi” varlık beliriyor onun yanında. Þeytan bu!.. Ve ona hırıl hırıl bir sesle, “Ne gereği var şimdi namazın?! Saate baksana, daha erken… Daha alışveriş yapacaksın, buluşacaksın. Namazın kazası var, ama onun yok” diyor.

Yani dini-bütün kızımızı kendisine uydurarak “takva”dan uzaklaştırmaya, “Masiva” (dünya) ile oynaşmaya kışkırtıyor. Böylece onu baştan çıkarmaya çalışıyor.

Fakat elbette son anda imam-hatiplilik ruhu imdada yetişiyor ve kızımız Þeytan’ın aldatmacasından sıyrılıp “Ben İmam-Hatipliyim, namazımı kılmalıyım, bunlarla uğraşmamalıyım” diyerek namaza duruyor. Fonda makamlıca yükselen “Bismillah”lar eşliğinde Þeytan acıyla inim inim inlerken filmin ilk kısmı tamamlanıyor.

Diğer iki parçada da benzer formatlı kurmacalar yer almakta. İlkinde aynı tesettürlü kızımızı bir kafede ve karşı masada oturan iki oğlandan biriyle mahcup mahcup “kesişirken” görüyoruz. Kızımızın Þeytan’ı yine geliyor ve onu gidip oğlanla konuşmaya, bu fırsatı kaçırmamaya kışkırtıyor. Ama tabii sonuç, yine “Bismillah”lar eşliğinde “Ben İmam-Hatipliyim. Günaha bulaşmamalıyım!..” Ve Þeytan yine mafiş…

Son parçada da tesettürlü kızımız bir mağazada etek bakıyor. İki seçenekten biri kısa etek. Þeytan onu bu defa da kısa eteği alması için tahrik ediyor. Kızımız bir an yine dünya zevklerine kayar gibi olsa da son anda yine “Bismillahlar ve “Ben İmam-Hatipliyim, kısa etek giymem!..”

Bu vasat propaganda malzemesinin internette paylaşım ve yazışım rekoru kırmasına neden olan en ilginç yanı, tesettürlü kızımızın Þeytan’ının da tesettürlü olması.

Evet, yanlış duymadınız, karşımızda kararmış gözleri ve dudaklarıyla, kırmızı boynuzları ve peleriniyle, ama aynı zamanda başı örtülü, hatta kara çarşafa bürünmüş halde İslâmi “hicab” ölçülerini gözeten bir Þeytan var!..

İmam-hatiplim Þeytan’ı tesettüre sokmuş, Allah’ın emrine, dinin farzına uydurmuş.

Acaba neden böyle yapmış? Bunun üzerinde düşünmek durumundayız biraz.

Aklıma hemen gelen, dindar-muhafazakâr camiada, özellikle mutaassıp kesimlerde sıkça dillendirildiğine tanık olduğum bir “sorun”: Genç kızların, kadınların tesettüre girseler de ne dinin kurallarına dikkat ettikleri, ne de amelleri bihakkın yerine getirdikleri yolundaki şikâyet… Onların kamusal alanda başörtülü ama (nispeten) “serbest” davranış sergilemelerinden duyulan rahatsızlık...

Söz gelimi bir erkekten gelen şöyle bir değerlendirmeyi çok net hatırlıyorum:

“Genç hanımlar ben başörtüsüyle gidebiliyorum artık her yere diyor, ama sen başörtüsü için mücadele verdiğin zamanlarda dudağında ruj yoktu! Yani kozmetiğe boğuldular. Mesela bir Müslüman kadın için namaz mı önce gelir, tesettür mü? Hiç kuşkusuz namaz önce gelir. Ama tesettürlülerin yüzde 80-90’ı namaz kılmıyor. Ben ne anladım bu işten?..”

Böyle olduğu için zahir, artık tesettürü kazıyıp altında Þeytan’ı buluyorlar! Belki filmdeki başörtülü Þeytan’ın izahı da bu…

Ve eğer buysa demek ki “ikna odaları”nın tarihe karışması da, tesettürün üniversitelerden emniyet müdürlükleri ve müdirelerine kadar serbest hale gelmiş olması da “kesmiyor”.

Kim bilir belki de “ikna odaları”nın kapıları tekrar, ama bu defa “İmam-Hatipliler” tarafından açılacak kadınlara.

Elbette başlarını açmaları için değil.

Başını kapamanın ötesinde kendilerini dünyaya da bir iyice kapamaları için!..

Revenir en haut de page
Voir le profil de l'utilisateur Envoyer un message privé
Montrer les messages depuis:   
Poster un nouveau sujet   Répondre au sujet    Forums d'A TA TURQUIE Index du Forum » Forum en langue turque Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures
Aller à la page Précédente  1, 2, 3 ... 5, 6, 7 ... 14, 15, 16  Suivante
Page 6 sur 16

 
Sauter vers:  
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum
Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum


Powered by phpBB v2 © 2001, 2005 phpBB Group Theme: subSilver++
Traduction par : phpBB-fr.com
Adaptation pour NPDS par arnodu59 v 2.0r1

Tous les Logos et Marques sont déposés, les commentaires sont sous la responsabilités de ceux qui les ont postés dans le forum.