Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.
Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Tayyipland'dan...
Forums d'A TA TURQUIE Pour un échange interculturel
Bu bolumun adi iyi ki TAYYIPLAND olmus, ben Turkiye ile asagidaki konusmanin birbirine yakismadigi dusunuyorum.
Adam Cumhurbaskani, muhalif bir siyasi partii liderine saldiri duzenleniyor ve milletin basindaki adam bana karsi olursan iste boyle yaparlar, bu daha iyi gunler diyor, yani daha da muhalefet yaparsa doverler, oldururler mi demek istiyor.
Evet uslup Kasimpasa külhanbeyi uslubu sanki !!!
duygu a écrit:
"Terörle, çetelerle, suç örgütleriyle mücadelede elde edilen bu başarılar birilerini rahartsız etmiştir. Gelin hanım Netanyahu’nun yanına koyuyor uzonun ardından da Rize’ye gidiyor. Gelin hanıma gayet güzel ders veriliyor. Yine dua et ki gelin hanıma çok ileriye gitmeden ders verdiler. İkizdere yetmedi, Çayeli'ne gittin. Orada da gerekeni yaptılar. Daha neler olacak neler... Bunlar iyi günler. Bu ülkede ahde vefa diye bir şey var. Eğer ahde vefa olmazsa bu millet affetmez. Bizler hep bu ülkede gerçekten saygıya dayalı bir siyasetin yanında olduk, bunun çalışmasını yaptık."
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 13627 Localisation: Paris
Posté le: 07 Juin 2021 1:43 Sujet du message:
Yukaridaki fotograf Ayasofya'da çekildi. Hani imam olacak bir pislik Atatürk'e zalim ve kafir demesini dinleyen gençler bunlar, tabii Reis de kilini kipirdatmadan dinlemisti.
Eh havuz medyasi disinda kalabilen gazeteciler konuyu arastirinca bakmislarki "Ayasofya'da Erdoğan'ın katıldığı programda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk'e "zalim ve kafir" diyen imam Mustafa Demirkan’ın, Erdoğan’ın çocukluktan beri arkadaşı, YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın ise kayınpederi "ymis !!!
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 13627 Localisation: Paris
Posté le: 07 Juin 2021 2:12 Sujet du message:
Ve Erdogan geçtigimiz gunlerde TRT'de yandas medyanin sahibini sesi mensuplarinin sozde sorularina cevap verdi... Evlere senlik...
ADAM ben ekonomistim dedi... Turkiye ekonomisini batirmak için ekonomist olmak gerekiyormus. Tabii ki oradaki gazeteci statusunde çikanlardan diplomaniz var mi diyen çikamazdi.
Ekonomist Erdogan faizler dusmeli, Merkez Bankasi Baskaniyla gorustum deyiverdi. Aninda dolar firladi. Birileri konusmadan once aldigi dolarlari konusma bittince satmissa vurgun vurmustur ki Fransizcadaki "délit d'initié" olasi gorunuyor, hele program canli denmesine ragmen gunduz çekilmisse...
Ekonomist Erdogan'a ekonomi teoremi olan tezin aksine bir soylem getirdigi faiz dusunce enflasyon azalir demesine hâlâ niye Nobel Ekonomi odulu verilmiyor anlamis degilim.
Bu arada bir munafik herif "“TCMB başkanı ile görüştüm. Faizleri düşürmemiz şart” açıklamasının ardından döviz kurları kontrolden çıktı. Politikacılar, kurda 20 kuruşluk artışa neden olan televizyon programının ülkeye maliyetinin 90 milyar TL olduğu"nu soyleyivermis...
Ve Bas Ekonomist Erdogan kendiliginde "128 milyar nerede" sorusuna da cevap vermis. Alt yapi çalismalarina harcanmismis.
Yersen, TCMB'nin alt yapi çalismalarini finanse etmesi de dunya ekonomik literturune girmis oldu boylece 128 milyara 43. çesit yanit verilmis oldu...
VE Erdogan 3. kez asi oldugunu soyledi. Agzindan mi kaçirdi acep. Dunya da 3. kez asi olan tek adam olma ozelligini Turkiye'ye mi kazandirmis oldu?!
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 13627 Localisation: Paris
Posté le: 07 Juin 2021 2:14 Sujet du message:
Ve Erdogan geçtigimiz gunlerde TRT'de yandas medyanin sahibini sesi mensuplarinin sozde sorularina cevap verdi... Evlere senlik...
ADAM ben ekonomistim dedi... Turkiye ekonomisini batirmak için ekonomist olmak gerekiyormus. Tabii ki oradaki gazeteci statusunde çikanlardan diplomaniz var mi diyen çikamazdi.
Ekonomist Erdogan faizler dusmeli, Merkez Bankasi Baskaniyla gorustum deyiverdi. Aninda dolar firladi. Birileri konusmadan once aldigi dolarlari konusma bittince satmissa vurgun vurmustur ki Fransizcadaki "délit d'initié" olasi gorunuyor, hele program canli denmesine ragmen gunduz çekilmisse...
Ekonomist Erdogan'a ekonomi teoremi olan tezin aksine bir soylem getirdigi faiz dusunce enflasyon azalir demesine hâlâ niye Nobel Ekonomi odulu verilmiyor anlamis degilim.
Bu arada bir munafik herif "“TCMB başkanı ile görüştüm. Faizleri düşürmemiz şart” açıklamasının ardından döviz kurları kontrolden çıktı. Politikacılar, kurda 20 kuruşluk artışa neden olan televizyon programının ülkeye maliyetinin 90 milyar TL olduğu"nu soyleyivermis...
Ve Bas Ekonomist Erdogan kendiliginde "128 milyar nerede" sorusuna da cevap vermis. Alt yapi çalismalarina harcanmismis.
Yersen, TCMB'nin alt yapi çalismalarini finanse etmesi de dunya ekonomik literturune girmis oldu boylece 128 milyara 43. çesit yanit verilmis oldu...
VE Erdogan 3. kez asi oldugunu soyledi. Agzindan mi kaçirdi acep. Dunya da 3. kez asi olan tek adam olma ozelligini Turkiye'ye mi kazandirmis oldu?!
İBB'nin tatlı alımına israf diyen AKP'li Tomakin'e lüks araç verilmiş
İBB'nin kilosu 392 TL'den baklava alarak israf yaptığını söyleyerek protesto düzenleyen AKP İl Gençlik Kolları Başkanı Osman Tomakin'e AKP'li İBB yönetimi tarafından bir milyonluk araç verilmiş.
İBB'nin tatlı alımına israf diyen AKP'li Tomakin'e lüks araç verilmiş
İBB'nin kilosu 392 TL'den baklava alarak israf yaptığını söyleyerek protesto düzenleyen AKP İl Gençlik Kolları Başkanı Osman Tomakin'e AKP'li İBB yönetimi tarafından bir milyonluk araç verilmiş.
Mine Sogut'un begenip izleyen biriyim. Bugunku yazisiniz paylasmamak olmaz Tayyipland'i ne hale geldigini gostermesi bakimindan.
Citation:
Gazeteciliğin karanlık yüzü
Mine Söğüt
16 Haziran 2021
Bazı gazetecilerin;
Medya patronları, iş insanları ve politikacılar arasında mekik dokuyan...
Bir komisyoncu edasıyla çeşitli iş bitiriciliklere soyunan...
Para ya da çıkar karşılığı her türlü habere imza atabilecek...
Her türlü haberi görmezden gelebilecek bir tıynete sahip olan...
Çeşitli iktidarların piyonu olmaktan gocunmayan...
Mesleğinin kendisine gerekirse mafyacılık bile oynayabilecek kadar geniş imkânlar sunduğuna inanan...
Etikle değil, sadece parayla işi olan karanlık insanlara dönüşmelerini olağanlaştıran süreç, yeraltında, sinsice ilerlemedi.
Bu süreci herkes açık açık izledi.
Bu ülkede, içinde son derece soylu değerler ve mesleki incelikler de barındıran eski Babıâli gazeteciliği törenle yıkıldı.
Tehlikeli değerleri pazarlayan İkitelli gazeteciliği onun yıkıntılarının üzerine alkışlarla kuruldu.
Gerçek gazeteciler, aydınlık akıllar, cesur kalemler öldürüldü, hapse atıldı, ülkeden kaçmak zorunda bırakıldı, gazetecilik yapamaz hale getirildi...
Bu esnada ışığı kısılan dürüst gazeteciliğe tekme atan zihniyetle, ışığı parlatılan kaypak gazeteciliğin sırtını sıvazlayan zihniyetin aynı olduğu ayan beyan görülüyordu.
Ama çoğunluk, tıpkı politikada olduğu gibi medyadaki tehlikenin farkına da inatla varmıyordu.
UĞUR MUMCU ROL MODELİ
Mesela 2009 yılında, bu ülkenin en çok satan gazetesinin, en çok okunan sütunlarından birinde şunlar yazılabiliyordu:
“Bazılarınız megalomanyak diyecek ama ben, Babıâli’ye devrim yapmak için geldim. Yeni insanlar bulmak, gazetecilikte yeni zihniyetler, yeni rol modelleri yaratmak iddiasındaydım.
Kafamda Babıâli’ye meydan okumak vardı.
Bunun için Gazeteciler Cemiyeti’ne değil, Magazin Gazetecileri Derneği’ne üye olmuştum.
Çünkü gazeteciliğin rol modellerini ‘Abdi İpekçi-Uğur Mumcu’ tekelinden kurtarmaya adaydım.”
Ertuğrul Özkök faili meçhul cinayetlerle öldürülmüş gazetecilerin adını bu şekilde anmaktan gocunmadığı bu satırları kaleme aldığında yaklaşık 20 yıldır Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmeniydi ve bu görevdeki son altı ayı olduğunu da muhtemelen biliyordu.
Yazısının ilk satırları gibi son satırları da önemliydi.
Kendi yarattığı ve idealize ettiği gazetecilik dünyasını bir “sitcom”a benzetiyor ve sözünü şöyle tamamlıyordu:
“Hürriyet sitcom’u şimdi yeni nesil insanlarını çıkarmaya hazırlanıyor.
20’nci sezonu izlemeye hazırlanın...”
SEZON SEZON SİTCOM
20’nci sezonu izledik.
Sonraki sezonları da izledik.
Hürriyet’in başına gelenlerin ve bunun paralelinde tüm medyanın ve ülkenin başına gelenlerin birbirine göbekten nasıl bağlı olduğunu da şu anda mafya temalı trajikomik bir sitcom’dan izlemeye devam ediyoruz.
Çünkü...
Özkök bu yazıyı yazdığında meslek örgütleri ayağa kalkmadı.
Uğur Mumcu öldürüldüğünde sokaklara çıkan o yığınlar, Özkök’e “Sen ne dediğinin farkında mısın” diye diklenmedi.
Hürriyet gazetesinin köşe yazarları kendilerine yakıştırılan bu etiket yüzünden kazan kaldırmadı.
“Gerçek gazetecilik bu değil!” diyen çıkmadı.
Yer yerinden oynamadı.
Şu anki iktidarın, ana akım medyanın desteğini de alarak ve önündeki tüm engelleri tek tek yıkarak ortaklarıyla birlikte iyice yükselmeye başladığı bir dönemde...
Gazeteciliği, faili meçhul siyasi cinayetlere kurban giden iki gazetecinin rol modelliğinden kurtarma niyetini devrimcilik olarak tanımlayabilen bir genel yayın yönetmeninin bu cüretinin infial yaratmadığı bu ülkenin geldiği şu noktada artık...
Hukuk ne kadar hukuksa, demokrasi ne kadar demokrasiyse, laiklik ne kadar laiklikse, basın da o anca o kadar basındır.
O yüzden şu günlerde medyada yazılan, konuşulan, tartışılan her şeyi okuyun, dinleyin ama hiçbir şeye hemen kanmayın, inanmayın.
Her şeyi şüphe süzgecinizden geçirip, öyle anlayın.
Kendi aklını ve ahlakını törenle kaybeden gazeteciliğin, nicedir sizin aklınıza ve ahlakınıza da kastettiğini asla aklınızdan çıkarmayın.
Bu genç kadin annesinin yerine HDP'nin Izmir burosunda çalismaya gittigi ve kahvaltisini yaparken kin ve nefret ile beslenmis igrenç birisi tarafinda 6 kursun sikilarak katledildi.
HDP'nin binasinda çalismak oldurulmek için bir neden olabiliyor. Istanbul Belediyesini kaybetmemek için A. O.'nin "kirmizi bultenle" aranan kardesini devletin TV'sine çikartan, muhaliflerine saldiri duzenlenip linç edilmek istenirken "sen ne yaptin da bunlar sana saldiriyor" diyen gozu ve akli kararmis bir iktidar yanlisindan, Cumhurbaskani koltugunda oturan zatin bir baska muhalefet liderine yapilan saldiriyi degil kinamak, "bunlar daha senin iyi gunlerin, bak neler neler olacak" diyebilmesi bu pis yaratiklara cesaret veriyor.
Zaten beildigim kadariyla Cumhurbaskani bu saldiri için 2 laf bile soylemedi.
Bizim sitede 50 kisiyi gotururuz diyen igrenç kadina takipsizlik karari verildi...
Iste Tayyipland, evet benim de gonlum Turkiye demek istemiyor.
Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde hekimlerin Hipokrat Andı değiştirilmek istendi
Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi mezuniyet töreninde, genç hekimlerin mesleğe başlamadan önce okuduğu Hipokrat Yemini’nden “cinsiyet, etnik kimlik ve cinsel yönelim ayrımı yapılamayacağına” yönelik bölüm çıkarıldı.
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum