Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11210 Localisation: Nancy / France
Posté le: 17 Mar 2008 2:11 Sujet du message:
Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar.
O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş."Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki".
Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. Açmışlar bakmışlar 8 tane don."7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar.
Fransız "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de
ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş."Vay be! Adamlardaki temizliğe
medeniyete bak!" demiş görevliler.
Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Þu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar "Neden 12 adet?"
Bizimki cevap vermiş "Ocak, Þubat, Mart,..."
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11210 Localisation: Nancy / France
Posté le: 18 Mar 2008 0:36 Sujet du message:
Düz mantik
Temel TRT 1 de bir yarışmaya katılır ve kazanır. Kendisine bir kitap hediye edilir. Kitabın adı da "düz mantık" tır. Temel hediyeyi alırken sorar;
-Bu kitapta ne yazıyor?
-Okuyunca öğrenirsin...
-Ben onunla uğraşamam, anlat bakayım sen bana.
-Ok bak şimdi; senin evinde akvaryum var mı mesela?
-Evet var...
-O zaman içinde su da vardır?
-Evet var...
-İçinde su varsa balık da vardır....
-Evet var...
-Balık varsa hayvanları da seviyorsundur sen?
-Evet....
-Hayvanları seviyorsan insanları da seversin her halde?
-Evet...
-O zaman senin sevgilin de vardır?
-Evet var.
-Yaşlı görünüyorsun o zaman sen evlisindir?
-Evet.
-E karın olduğuna göre de, homoseksüel değilsindir?
-Evet.
-Bak gördün mü?...
Temel çok etkilenir. Kitabı alır koltuğunun altına eve doğru giderken Dursun'u görür.
Dursun sorar;
-Temel o ne?
-Düz mantık kitabı!
-Nasıl bir şey anlat bakiiim.
-Bak şimdi; sizin evde akvaryum var mı?
-Yook!
-O zaman sen ibnesin....
Temel 20 senedir Almanya'da yaşıyormuş. Bir gün göçmen bürosuna gidip Almanya'dan kesin dönüş yapacağını söylemiş. Göçmen bürosundaki Almanlar Temel'i tanıyorlar, seviyorlar. Sormuşlar ; "Niye donuyorsun" diye. Temel "homoseksüeller yüzünden" demiş. Bürodakiler şaşırmış ;"Seni rahatsız filan ediyorlarsa hemen bir şikâyette bulun, gereğini yaparız. Buradan bu yüzden ayrılmana değmez demişler" Temel ; "Beni rahatsız etmiyorlar" demiş. Bürodakiler yine şaşırmış; "Peki neden gidiyorsun?" Temel cevaplamış : "Burada 20 yıl önce homoseksüellik yasaktı,10 yıl önce serbest oldu, 5 yıl öncede evlenmelerine izin verildi. Homoseksüellik MECBUR olmadan dönmek istiyorum.
" * ** **Kıssadan hisse :** .** **
Türkiye'de de 30 yıl önce turban diye bir şey yoktu, 20 yıl önce takmaya başladılar, simdi serbest oluyor, ** MECBUR olmadan bir şeyler yapmak lazım
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11210 Localisation: Nancy / France
Posté le: 23 Mar 2008 1:42 Sujet du message:
Adam, korkunç bir kazada kulaklarının ikisini birden kaybetmiştir. Bu alışılmadık durum, onu çok hassas ve alıngan bir kişi yapmıştır. Kaza sonucu sigorta şirketinden aldığı rekor tazminat, acısını epey hafifletmiş ve ona her zaman hayalini kurduğu işi kurma olanağı vermiştir. Gider, gelişmekte olan küçük bir bilgisayar şirketini satın alır. Ancak, hiç yöneticilik deneyimi olmadığını görür ve birini işe almaya karar verir.
Üç aday seçer ve her biriyle tek tek görüşür. İlk aday gayet iyidir ve adam onu sevmeye başlar. Derken adaya sorar: "Bende alışılmadık birşey görüyor musun?" Adam yanıtlar: "Eğer onu kastediyorsanız, kulaklarınız yok." Adam üzülmüştür, derhal adayı odadan kovar. İkinci aday, birinciden de iyidir. Konuşmanın devamında adam aynı soruyu ona da sorar: "Bende alışılmadık bir durum görüyor musun?" Aday, "Evet" der, "Kulaklarınız yok!" Adam üzgün ve kızgın, onu da dışarı atar. Derken sıra üçüncü adaya gelir. Üçüncü bizim Temel. Tümünden iyidir. Bütün sorulara mükemmel yanıtlar verir.
Adam, heyecanla sorar: "Bende, alışılmadık bir durum görüyor musun?" Temel, "Evet, kontakt lens kullanıyorsunuz" der. Adam iyice heyecanlanmıştır: "Çok iyi! Bu, senin zeki biri olduğunu gösterir. Nasıl anladın?" "Ula çok basit," der Temel: "Kulakların olsaydı gözlük takardın!"
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11210 Localisation: Nancy / France
Posté le: 18 Avr 2008 1:06 Sujet du message:
Bir Karadenizli, bir Kayserili ve bir Diyarbakırlı aynı trafik kazasında ölmüş. Cenazeleri kaldırılmış.
İki-üç gün geçmiş, bir de bakmışlar ki Karadenizli, çıkmış mezardan, üstünü silkeleyerek geliyor. Önce büyük bir panik yaşanmış haliyle, sonra bakmışlar bayağı kanlı canlı, cesaret edip yanına yanaşmış ve merakla sormuşlar:
- Yahu sen öteki dünyadan nasıl geri döndün?
Anlatmış:
- Öte tarafta da işler buradaki gibi yürüyormuş meğer, rüşvet, haksızlık, yolsuzluk... Geri göndermek için 5 bin dolar istediler, bastım parayı geri geldim.
- Eee, diÄŸer iki arkadaÅŸ niye gelmedi?
- Vallahi ben gelirken, Kayserili hâlâ "3.500 dolara olmaz mı, yap bir indirim de ayağımız alışsın!' diye pazarlık ediyordu.
- Ya Diyarbakırlı?
- O da 'Ben vermem, Devlet versin!' diye inat ediyordu..
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11210 Localisation: Nancy / France
Posté le: 06 Aoû 2008 0:25 Sujet du message:
Nedense bu laz fikralarina katki az. Cengizhan bir de kurtler uzerine fikra konusu açmis ama hiç katki olmamis. Ben de su anda bir kurt fikrasi animsamiyorum ama aklima bir Temel fikrasi geldi, aslinda XXX "tpoic"ine koymam gerekir ama herseyden once bir Temel fikrasi :
Uluslararası ünlü bir profesor maymun avina cikmak ister.Gazetelere ilan verir:
'Amazon ormanlarinda maymun avina cikacagim.Orijinal yontemlerle diri diri maymun yakalayacak avcilar araniyor.'
Temel bir mektup yazarak basvurur..Der ki;' Ben bir tufek bir kopek ile canli maymun yakalarum.'
Profesor Temel'in basvurusunu kabul eder. Birlikte Amazon ormanlarina yola cikarlar.Maymunlarin bolca oldugu bir bolgeye gelirler.Profesor bir agacin uzerindeki maymunu gostererek;'Mr.Temel,hadi becerini goster,bir tufek bir kopekle bunu canli yakala! der.'Temel guclu kollariyla agaci sallamaya baslar.Maymun yere duser dusmez kopek uzerine atlar.Maymunu opup bir guzel becerir.Maymun zevkten mayismis,hareketsiz kalir.Profesor saskinlik icinde maymunu yaklar ve kafese koyar.
Ormanin iclerine dogru yurumeye devam ederler.Yine ayni metotla birkac maymun daha yakalarlar.Temel agaci sallar,maymun duser,kopek opup bir guzel becerir.Profesor pek memnundur.Ama merakini yenemeyerek sorar;'Mr.Temel, senin ve kopeginin marifetini gordum.Ama tufek ne ise yariyor ,'diye sorar. Temel;'Hele bir bekle,'der.
Derken, profesor bir agacin yuksek dallarinda ender rastlanan maymunu gorur.'Bunu istiyorum.'der.Temel hemen agaci sallamaya baslar.Fakat nafile.Maymun yere dusecek gibi degil.Bunun uzerine Profesore doner;'Su tufegi al,tetikte bekle.Ben agaca tirmanacagim.Maymunun bulundugu dali sallayacagim.Maymun duserse mesele yok.Eger ben dusersem hemen kopege ates et, oldur.'
Temel bir gun denize gider. Denizde bogulmaya baslayinca
- Beni kurtarana 1 milyar beni kurtarana 1 milyar
deyip yardim istiyormus.
Tabiki bunu bir adam kurtarir ve hastaneye goturur. Temel taburcu oldugunda Temelden 1 milyarini ister Temelde adama derki:
- Biz lazuk laftan anlamazuk attuk sana bi kazuk haydee alasmarladuk
_________________ Delikanlilik ne racon kesmek ne adam oldurmek nede harac yemektir. Delikanlilik aksam olunca evine ekmek goturmektir.
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11210 Localisation: Nancy / France
Posté le: 05 Oct 2008 1:28 Sujet du message:
Karadenizli adam dükkana girer ve hamsi ister...
- Karadenizli misiniz? diye sorar tezgahtar.
Adam kızar:
- Karadenizliyim ne olacak?" ve başlar yine öfkeyle sormaya :
- Ne yani?
- Þimdi Antep fıstığı istesem 'Antepli misin' diye mi soracaksın?
- Ä°zmir tulumu' istesem Ä°zmirli..
- O zaman niye sorarsın be adam, karadenizli misin' diye..
Karadenizlilere bir düşmanlığın mı var?..
- Yok be hemşerim...Burası nalbur dükkanı da ondan...
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3017 Localisation: Paris
Posté le: 25 Nov 2008 16:38 Sujet du message:
Aşk gemisinde, Temel ve Amerikalı John şezlonglara oturmuş, batan güneşi seyrediyor ve sohbet ediyorlardı.
Temel: "Böyle bir gezi aklımdan bile geçmezdi. Bir yangın fabrikamı kül etti. Sigorta paramı ödeyince 'Oğlum Temel, bunca yıl eşek gibi çalıştın. Þimdi tatil zamanı' dedim kendi kendime ve geziye çıktım…"
"Tesadüfe bak" dedi John… "Benim de çok iyi iş yapan bir restoranım vardı. Bir kasırga, taş üstünde taş bırakmadı. Sigortadan paramı alınca, bu tatile karar verdim…"
Uzun bir sessizlik oldu. Güneş ufukta kaybolurken, sessizliği Temel bozdu:
'Bravo.. Bravo Temel.. Harikasın!.. Ya üçüncü?..'
'Doktor, masada oturuyordum.. Kapı çarparak açıldı, içeri fırtına gibi bir kadın girdi.. Alev alev yanıyor gibiydi. Hızla soyundu, sutyen ve külotunu da çıkardıktan sonra muayene masasının üzerine yattı ve bağırdı:
'Bana yardım et. Beş yıldır erkek yüzü görmedim..'
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11210 Localisation: Nancy / France
Posté le: 11 Mar 2009 0:47 Sujet du message:
>
Üç mahkum cezaevi yolundadır. Her birine, hapiste geçirecekleri günler için bir eşya getirmelerine izin verilmiştir. Otobüste, biri diğerine döner ve sorar:
- Eeee sen ne getirdin ?
Diğer mahkum bir boya kutusu çıkarır ve
- Bununla her ÅŸeyi boyayabileceÄŸim der.
İkinci mahkum bir deste iskambil kaağıdı çıkarır.
- Bunlarla poker oynayabilir, fal bakabilir veya herhangi bir kağıt oyunu oynayabilirim.
üçüncü mahkuma merakla sorarlar:
- Sen ne getirdin ?
Adi Temel olan üçüncü mahkum bir kutu çıkarır ve gülerek:
- Bu orkidleri getirdim der.
Diğer iki mahkumun kafası karışmıştır. Merakla sorarlar:
- Bunlarla ne yapabilirsin ki?
Temel sırıtır ve elindeki kutuyu göstererek,
- Kutuda yazdığına göre, bunlarla ata binebilir, yüzmeye gidebilir, hatta paten kayabilirmişim....
<
co
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11210 Localisation: Nancy / France
Posté le: 02 Avr 2009 0:06 Sujet du message:
>
SIRA
Temelin cok güzel bir karisi varmis.
Koydeki butun erkekler karisini gorunce ic cekerlermis.
Bir sure sonra kadin koydeki erkeklerle beraber olmaya baslamis.
Evin onunde uzun kuyruklar olusmus.
Bunu goren Temelin arkadaşı Dursun dayanamamıs
Temel'e:
- Ula Temel karinin neler yaptigini gormuyor musun?
Bu kadını neden bosamiyorsun. ?
Temel sinirli bir sekilde cevap vermis.
- Ula kariyi bosayayim de diğerleri gibi sıraya mi gireyim?
***
LUNAPARK
Fadime ile Temel lunaparka giderler fadime dönen salincaklara binmek ister ama Temel 'olmaz fadime, donun gozukur' diyerek karsi cikar
salincaga cok binmeyi isteyen fadime temel arkasını dönüp başka bir seyle ilgilendigi anda Temel'den gizli salincaga biner arkasını donen Temel Fadimeyi salincaga binmis olarak görünce bağırır :
'Fadime niye pindun donun kozukcek 'der,
Fadime cevap verir
'merak etme cikarttim.
***
FINDIK
Temel nisanlisi Fadime ile findik tarlalarini geziyormus.
'Bak Fadime' demiş, 'butun bu tarlalar benim. ama bir tanecik findik koparırsan, seni oraya yatiririm ona gore.'
Bunu duyan Fadime' nin gözleri parlamış, hemen koşup bir tane findik kopartmış.
Temel sozunun eri ya, Fadimeyi findik agacinin altina yatirmis.
Bu cezadan memnun kalan Fadime, ustunu basini toparlayip, ayaga kalkar kalkmaz bir findik daha kopartmis.
Temel bir kez daha .... Bir findik daha.....
Temel 5. findiktan sonra perişan ayaga kalkmis, bitkin bir halde Fadimeye dönüp;
'bak Fadime ' demiş eliyle tarlaları gostererek, 'burdan sonrasi Fiskobirliğin'
<
ts
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11210 Localisation: Nancy / France
Posté le: 09 Mai 2009 0:39 Sujet du message:
Temel, İdris ve Dursun göl kenarına pikniğe gitmişler. Rakıyı evde unuttuklarını anlayınca, Temel arkadaşlarını bırakıp eve dönmüş. Geri geldiğinde İdris ile Dursun'u bıraktığı yerde bulamamış. Bir müddet arandıktan sonra çalıların arasından bazı sesler geldiğini farkedip yaklaşmış. Yanlarına gidince bir de ne görsün: İdris, Dursun'un arkasına geçmiş, ikisi uygunsuz bir vaziyette ilişki halindeler. Temel şaşırmış:
- Ula napiysinuz siz?
- Hava çok sıcaktı, sen gelinceye kadar biraz göle girelim deduk ama pizim Tursun yüzme bilmiyormuş. Boğulma tehlikesi geçirdu. Pen de ona yardımcı oliyrum.
- Ula boğulma tehlikesi geçirene benim pildiğum suni teneffüs yapılır.
- Valla piz de öyle başladuk ama iş buralara kadar geldi.
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 11210 Localisation: Nancy / France
Posté le: 09 Mai 2009 0:41 Sujet du message:
Temel, İdris ve Dursun göl kenarına pikniğe gitmişler. Rakıyı evde unuttuklarını anlayınca, Temel arkadaşlarını bırakıp eve dönmüş. Geri geldiğinde İdris ile Dursun'u bıraktığı yerde bulamamış. Bir müddet arandıktan sonra çalıların arasından bazı sesler geldiğini farkedip yaklaşmış. Yanlarına gidince bir de ne görsün: İdris, Dursun'un arkasına geçmiş, ikisi uygunsuz bir vaziyette ilişki halindeler. Temel şaşırmış:
- Ula napiysinuz siz?
- Hava çok sıcaktı, sen gelinceye kadar biraz göle girelim deduk ama pizim Tursun yüzme bilmiyormuş. Boğulma tehlikesi geçirdu. Pen de ona yardımcı oliyrum.
- Ula boğulma tehlikesi geçirene benim pildiğum suni teneffüs yapılır.
- Valla piz de öyle başladuk ama iş buralara kadar geldi.
Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures Aller à la page Précédente1, 2, 3, 4, 5, 6Suivante
Page 2 sur 6
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum