Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.
Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Türk basininda Fransa
Forums d'A TA TURQUIE Pour un échange interculturel
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3014 Localisation: Paris
Posté le: 16 Juil 2012 19:42 Sujet du message: Türk basininda Fransa
La France vue par la Presse turque diye bir bolum var bu sitede ama son konan yazi :
Sarkozy'ye harami benzetmesi - Levent GÜNDÜZ (Hürriyet, 13/04/2011)
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3014 Localisation: Paris
Posté le: 16 Juil 2012 19:44 Sujet du message:
administrateur a écrit:
Öncü Politikada Yöncü Çapkınlık
Mine G. Kırıkkanat - Cumhuriyet 24.08.2011
Fransız siyasal tarihinin çapkınlığı tescilli politikacıları arasında rahatça ilk üçe giren Roland Dumas, Mitterrand döneminin efsane Dışişleri Bakanı ve bir ara Anayasa Mahkemesi başkanlığı da yapan yetkin bir hukukçudur. Adı silah satışıyla seks şantajının devlet düzeyinde iç içe girdiği bir skandala karışıp kendisinden gerçekten nefret eden iki kadın yargıçla yıllarca boğuşmuştur. Bu davalardan aklanarak çıkmasına karşın, uzun süren yargı sürecinde Roland Dumas’nın politakadan önce uzaklaşmasına, sonra da emekli olmasına yol açtı. Kendisini mahkûm ettiremeyen kadın yargıçlardan Eva Joly, bugün Fransız Yeşiller Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı.
Çapkınlıktan olmasa bile politikadan zorla emekli ettiği yaşlı kurt Roland Dumas ise, geçen ay “Darbeler ve Yaralar” başlıklı bir anılar kitabı yayımladı. Ne tuhaftır ki Dumas’nın becerilerini sergilemek için yazdığı anıları, Dışişleri Bakanı olarak kazandığı “efsane”yi hiç de hak etmediği gibi yarı cahil bir oportünistten ibaret olduğunu ortaya koyuyor.
Ama kitabın daha da aydınlatıcı yanı, “çapkınlığın” politikacılar nezdinde, salt ulusal değil, uluslararası politikayı belirleyecek bir ağırlığı olduğu. En azından Fransa’da böyle, ama saptamanın pek çok ülke için de geçerli olduğunu düşünüyorum.
Roland Dumas’nın anılarından, Cumhurbaşkanı Mitterrand’ın metresiyle görüşmeyip eşi Danielle ile ahbap olduğu, kendisinin de dışişleri bakanlığı sırasında Danielle Mitterrand’ın etkisinde kaldığı için Türkiye’ye düşman bir politika izlediği anlaşılıyor. Danielle Mitterrand niye Kürtlere dost, Türklere düşmandı derseniz, onun da yanıtı sevgililerinden birinin adı bende saklı bir Kürt yönderi olup, kendisine yatay sohbetlerde Türkiye nefreti aşılamasıydı, derim.
“Madam” Danielle Mitterrand, Türk gazetecileri yıllarca peşinden koşturduktan sonra 1995 yılında Türk basınından ilk kez bana röportaj vermek gafletinde bulundu. Gururla söyleyebilirim ki, pişman oldu! Yetmedi, 1999 yılında Abdullah Öcalan’ın yakalanması çerçevesinde bizi karşı karşıya getiren Fransız televizyonlarında, kendisini öylesine madara ettim ki, o günden öteye Türkiye hakkında söyledikleri kimse tarafından ciddiye alınmaz hale geldi.
***
Ama bugün madem çarşamba, Türkiye düşmanlığından emekli “Madam”, Danielle Mitterrand’ın evinde besleyip ücretini cumhurbaşkanı kocasına ödettiği bir âşığını, Roland Dumas’nın kaleminden okuyalım:
“Danielle’in çok uzun süreden beri özel bir Cimnastik öğretmeni vardı. Jean, evde her işe yarardı. Kapıyı açar, alışverişi yapar, arabayı yıkar ve Nievre milletvekili, müstakbel cumhurbaşkanını istasyona götürüp getirirdi. Tatillerini de ailenin Latche’deki yazlık köşkünde geçirirdi. Mitterrand’ların iki oğlunun amcası gibiydi, onlara kayak öğretir, dağ gezintileri yaptırır, patırtı kopacak toplantılarda da ‘ağabeyi’ Mitterrand’ın yakın korumalığını üstlenirdi. Danielle, ‘Jean, kocama göz kulak olunca içim rahat ediyor,’ derdi.
Zaten Jean da hanımını sevdiği kadar Mitterrand’ın da hayranıydı. Onu rakip politikacılara karşı uyarır, hangi mitingde kimin muhalefetiyle karşılaşacak, önceden haber verirdi. Asla ‘rakip âşık’ konumuna oturmadı ve talip olmadı.
Bievre Sokağı’ndaki evde, herkesin ayrı odası vardı. Danielle birinci katta, François (Mitterrand) çatı katında, Jean da müştemilatta uyurdu. Zaten Mitterrand, bu konuda gayet kalender olup, ‘Kendime izin verdiğim bir eylemi, karıma yasaklamaya hakkım yok!’ derdi, açık açık. Olaya bu zarif yaklaşımı, Mitterrand çiftine öylesine geniş bir özgürlük tanıyordu ki, durumdan bir Claude Sautet filmine senaryo çıkabilirdi!
***
Çoğu sabah, Mitterrand’la kahvaltı ederdim. Danielle benim geldiğimi öğrenince hemen iner, bize katılır, bana Türkiye’deki Kürtler hakkında bitmez tükenmez öğütlerini sıralardı. Danielle, Kürtlerden söz ederken coşar, kocası ‘Sakin ol,’ diye uyarmak zorunda kalırdı. Evlilik dışı öteki ailesinin varlığı, resmi eşinin siyasete karışmasına tahammülünü gerektiriyordu…”
Nasıl sevgili okurlar? Çapkınlığın politika belirleyici ağırlığından söz ederken, haksız mıyım?
‘G’ NOKTASI
“Danielle, France-Libertes Vakfı’na para toplamak için kocasına yakın tüm bakanları ve işadamlarını, haraca bağlamıştı. Cumhurbaşkanı Mitterrand da hem karısı oyalanıp başımıza bela kesilmesin, hem de vakıf bir işe yarasın diye desteklediği haraç parası için dostça baskı yapardı. Danielle’in isteği üzerine Dışişleri Bakanlığı’nda insan hakları konulu basın toplantıları düzenlerdim*. Gönülsüz değildim, çünkü Danielle benimle çok tatlıydı. Ben de bu toplantılarda ona Dışişleri’nin söyleyemediklerini söyletiyor, sonra da ‘Bakanlık’ın resmi görüşü değildir’ deyip işin içinden çıkıyordum.”
*Ç.N.: Roland Dumas’nın sözünü ettiği toplantıların dörtte üçü, Türkiye’yi yerin dibine batırıp Avrupa’da Kürt ayrılıkçılığına kamuoyu desteği oluşturmaya yarıyordu!
Inscrit le: 29 Jan 2010 Messages: 742 Localisation: Paristanbul
Posté le: 17 Juil 2012 0:03 Sujet du message:
Cok iyi olmus, yalniz küçücük bir elestirim var. Bu elestiri benim için de geçerlidir
Baslik yazisinda türk harfleri 100% kullanalim ki türkçe ögrenenler sasirmasinlar
Yorumlar'da, benim gibi tabii türk harfleri kullanmak biraz zor ve uzun olur. Hiç olmazsa basliklar 100% olsun.
Sana elestiri degil, toplu halde bir noktayi gösteriyorum. Anlamisindir.
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3014 Localisation: Paris
Posté le: 17 Juil 2012 10:56 Sujet du message:
Cuneytbelmondo a écrit:
Cok iyi olmus, yalniz küçücük bir elestirim var. Bu elestiri benim için de geçerlidir
Baslik yazisinda türk harfleri 100% kullanalim ki türkçe ögrenenler sasirmasinlar
Yorumlar'da, benim gibi tabii türk harfleri kullanmak biraz zor ve uzun olur. Hiç olmazsa basliklar 100% olsun.
Sana elestiri degil, toplu halde bir noktayi gösteriyorum. Anlamisindir.
Iyi de bunu forumda nasil yapacagimi bilmiyorum. Bugune kadar bu forumlar sayesinde ImageShack'i, bit.ly'i kullanmasini, Murat Bey'in uyarmasi ile bir konunun olup olmadigini menu'dek rechercher den yada forum recherce'den aramayi ogrendim ama...
Dernière édition par SelimIII le 21 Juil 2012 14:39; édité 1 fois
Inscrit le: 09 Oct 2007 Messages: 3474 Localisation: Somewhere in the world
Posté le: 18 Juil 2012 0:57 Sujet du message:
word'a girip oradaki "caractères spéciaux"yu kullanarak yazdigin metni "kopyala yapistir" yapabilirsin.. Ben de üseniyorum aslinda her seferinde..
Bir de lexilogos'a girip yazdiktan sonra kopyalayip yapistirabilirsin...orada her dile uygun klavye var......
http://www.lexilogos.com/clavier/multilingue.htm _________________ Родион Романович Раскольников
Inscrit le: 09 Oct 2007 Messages: 3474 Localisation: Somewhere in the world
Posté le: 18 Juil 2012 1:07 Sujet du message:
Cuneytbelmondo a écrit:
Ben, daha basitçe, bir türk sitesine girip, harfleri ararim, kopyalarim.
O kadar basit gözükmüyor bana bu yöntem.
lexilogos'u bir deneyiver bence.....daha çabuk olur gibime geliyor..... _________________ Родион Романович Раскольников
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3014 Localisation: Paris
Posté le: 24 Juil 2012 13:43 Sujet du message:
Citation:
Fransız usulü pembe dizi 40 gün sürdüArzu ÇAKIR MORIN/PARİS
24 Temmuz 2012
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın partneri Valerie Trierweiler’ın bir tweet'iyle patlak veren skandal 40 gün sürdü. Sonrasında eski first lady siyasete döndü. First lady yeniden tweet atmaya başladı. Aile kavgasına malzeme olan Fransız siyasetçi de Meclis’teki sandalyesine kavuştu. Onlar erdi muradına ama biz bu skandalı 40 gün niye konuştuk?
Yahu bir milyondan fazla insan ölmüş, başkaları olunca asılsız iddialara dayanıp, kendilerine gelince "savaş" gerekçesini ileri sürenler, apar topar, Enkisisyon mahkemelerini aratmıyacak şekilde saçma sapan yasa çıkaranlar, kendilerine gelince işin içinden sadece "üzgünüz" deyip mi çıkmayı düşünüyorlar acaba ? Komik, çok komik ! Varsan görsen yarın öbür gün bunlar bakınız biz tarihimizle yüzleştik, siz daha ne bekliyorsunuz diyecekler, buna adınız gibi emin olun.
Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures Aller à la page 1, 2Suivante
Page 1 sur 2
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum