Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.
Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Tayyipland'dan...
Forums d'A TA TURQUIE Pour un échange interculturel
Ikincisi, Diyanet ozenle Ataturk adini anmadan bu sene cumaya denk geln 30 Agustos zafer bayrami hutbesi okutuyor. Bahçeli'nin danismani bile bundan irite olmus.
Citation:
Bahçeli'nin danışmanı, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın istifasını istedi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin basın danışmanı Yıldıray Çiçek, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın istifasını istedi: "Atatürk'ü sevmiyorsan, onun kurduğu kurumda ne işin var?"
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3005 Localisation: Paris
Posté le: 13 Sep 2019 17:14 Sujet du message:
Cumhuriyet ve Hürriyet gibi gazeteleri okudukça içim karariyor, halbuki Sabah, Star gibi gazeteler herseyin iyi gittiginden butun dunyanin kiskançigindan sozediyorlar. RTE iktidarinin ne kadar dirayetli, karsi olanlarin ise birer terorist, hain ve satilmis oldugunu yaziyorlar.
Ben de RTE iktidarina muhalif olarak demek teroristim, hainim, satilmisim! Vah halime.
Simdi bu Cumhuriyet, Sozcu gibi gazetelerde ki bu yazilar birer yalan mi?
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3005 Localisation: Paris
Posté le: 20 Sep 2019 17:26 Sujet du message:
Imamoglu'na 2 kez kirik sandalye vererek ayagini denk almazsan kafan kopar mesaji olan Sicilya mayfasinin uygulamasini hatirlatan Saray yonetimindeki ulkede "Yunan Kazansaydi" deyen adama resmi kiyafetiyle ziyaret gerçeklestiren Diyanet isleri baskani
"Hayatımızın her alanında tevazuyu kuşanalım. Hiç kimseyi incitmeyelim. Fani dünyanın geçici heveslerine aldanarak birbirimizi üzmeyelim. Dünyamızı zindana, ahiretimizi cehenneme çevirecek olan kibirden, gururdan ve riyadan sakınalım"
Vallah dogru AMA ya gerçek... Hadi kendisinin makam arabasindan vazgeçmeyelim, ya sarayin ismarladigi Mercedes Maybach S600'lere ne diyelim
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3005 Localisation: Paris
Posté le: 24 Sep 2019 18:14 Sujet du message:
Dedim ya Cumhuriyet, Sozcu gibi gazeteleri okumak insana kasvet veriyor... Ama okumadan da olmuyor, baska turlu gerçeklerden uzaklasmak da iyi degil.
Hadi ilk konu, para yok ama Saray harcamaya devam ediyor...
Citation:
Saray masraflarında büyük artış: Yüzde 160
Sayıştay verilerine göre Cumhurbaşkanlığı’nın giderleri 2018 yılında bir önceki yıla göre yüzde 160 artış gösterdi. Mutfak harcamaları ikiye katlanan Saray’ın mal ve hizmet alımları 156 milyon liradan 428 milyon liraya yükseldi...
Iyi de "saibeli" seçilen Istanbul Belediye Baskani ise :
"İstanbul’da toplanma alanı 1999 yılında 470 adet çok büyük çaplı toplanma alanı tanımlanmış, şimdi elimizde 77’si kalmış. Bugün sayılar şöyle; İstanbul genelinde 2864 park ve buna benzer alanların toplanma alanı şeklinde AFAD’a bildirildiği söyleniyor. Bu alanlar toplanma alanı şeklinde gerekli fiziksel şartlara sahip değil.
Toplanma alanı hususunda, 10 bin 22 adet olarak tanımlanıyor. Bu alanlara okul bahçeleri de konuyor. Acil toplanma alanlarıyla ilgili şehrimiz sıkıntıdadır. Çalışmalara bu şekilde bakmazsak eylemcilik yapmış oluruz."
Kime inanalim simdi ?
1999'dan ders çikarilip gerekenin yapilmadigina inanlardanim.
Korkma abi bi sey olmaz
matigi harika...
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 13633 Localisation: Paris
Posté le: 28 Sep 2019 1:56 Sujet du message:
Muhalefet, tipki butun dunya gibi, iktidarin basarilarini çekemiyor, kiskaniyor... Hele hele gelir gelmez Istanbul'a sel basmasini onleme beceriksizligi gosterip bir de tatil de olan Istanbul Belediye Baskani yok mu? Catliyor...
Bak Cumhurbaskani yardimcisi Oktay buyurmuslar :
"Türkiye'de olası bir depreme karşı yıllardır yaptığımız çalışmaların ne kadar sağlıklı olduğunu gördük. Bu sistem dünyaya örnek bir sistemdir".
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 13633 Localisation: Paris
Posté le: 07 Oct 2019 1:12 Sujet du message:
cengiz-han a écrit:
Muhalefet, tipki butun dunya gibi, iktidarin basarilarini çekemiyor, kiskaniyor... Hele hele gelir gelmez Istanbul'a sel basmasini onleme beceriksizligi gosterip bir de tatil de olan Istanbul Belediye Baskani yok mu? Catliyor...
Bak Cumhurbaskani yardimcisi Oktay buyurmuslar :
"Türkiye'de olası bir depreme karşı yıllardır yaptığımız çalışmaların ne kadar sağlıklı olduğunu gördük. Bu sistem dünyaya örnek bir sistemdir".
Koskoca Cumhurbaskani yardimcisinin "bu sistem dunyaya ornek bir sistemdir" demesine sasiran zibidiler ve onlari koselerine tasiyan ne idugu belirsiz gazeteciler var. Ah bu ileri demokrasi olmasa haliniz harap...
Bakin siz kara veren nasil da saçmalamislar :
Citation:
Büyük İstanbul Depremi konusunda, çok önemli bir mektup aldım.
İlk kez okuyacağınız çarpıcı bilgiler ve uyarılarla dolu mektubu aynen yayımlıyorum:
“Sevgili Uğur Ağabeyciğim,
Birkaç gündür yayımladığın deprem yazıları, sana bir mektup yazma ihtiyacını uyandırdı bende.
Malum, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay Bey geçenlerde İstanbul'un depreme ne kadar hazır olduğunu anlatmıştı. Dün de Habertürk'te Kübra Par'ın sorularını ‘cevaplayan' Tevfik Göksu Bey'in söylediklerini duyunca gerçekten hayretler içinde kaldım. Meselâ, Tevfik Bey, İstanbul'da 2000 küsur toplanma alanı olduğunu söyledi. Halbuki Sayın Cumhurbaşkanımız bu sayıyı 10.000 olarak vermişti! Onu acaba Tevfik Bey duymamış mıydı? Son depremden alnımızın akıyla çıktık derken, acaba, yıkılan binaları, taşınan fakülteleri, kesilen telefon muhaberesini Tevfik Bey hiçbir yerde okumamış, hiçbir televizyonda seyretmemiş miydi? Galiba bütün derdi Sayın Ekrem İmamoğlu'na yüklenmekti.
El insaf! 16 milyonun hayatı, milyarlarca dolar ve dünyanın en büyük kültür hazinelerinden biri tehdit altındayken, konuşacak şey mi bulamadılar?
★★★
Deprem geldiği zaman hiçbirimizi affetmeyecek! Verilen toplanma alanı sayıları gerçekçi değil. Gerçekçi olsa bile, insanlar oralara nasıl varacaklar?
Depremden sonra en büyük tehlike yangındır. İstanbul'un yıkılmış daracık sokaklarına itfaiye nasıl girecek? İtfaiyenin kendisi yıkılırsa ne olacak?
Acaba havadan yangın söndürme imkanları düşünülüp planlandı mı? Þehirde havadan söndürme ile ormanda havadan söndürme çok farklıdır. Gerekli uçan vasıtalar temin edilmiş, uçucu personele gerekli eğitim verilmiş midir?
★★★
Bu 16 milyonluk şehrin yiyeceği, içeceği nasıl temin edilecek? Sahra fırınları veya yüzen fırınlar düşünülmüş müdür? İstanbul'a depremden sonra büyük ölçekli yardımın en kolay yapılabileceği yol, deniz yoludur. Bunun için müteharrik (yer değiştiren, hareket eden) iskeleler planlanıp yapılmış mıdır? Yapılmışsa bunlar nerededir? Hastanelerimizin başına 5,8'le gelenleri gördük (Tevfik Bey galiba bunlardan haberdar değil); 7,6 gelirse, onların yerine sahra hastaneleri ve/veya yüzer hastaneler planlandı mı? Planlandı ise bunlar nerededir?
★★★
Emniyetten ne haber? Yağma olacağı kesin. Buna tedbir olarak neler düşünüldü? İstanbul'daki emniyet mensupları bir yandan olağanüstü özveriyle çalışırken, diğer yandan ve haklı olarak kendi çoluk çocuklarının derdine düşecekler. Onları takviye edecek kuvvet nereden gelecek? Bu kuvvet İstanbul için eğitilmiş midir?
★★★
Yıkılan kültürel varlıklarımızı kim, hangi parayla onaracak? Bunun bir planı var mı?
★★★
Bu mektubu daha uzatabilirim. Görebildiğim kadarıyla İstanbul'un sorunu, depremden ziyade didişen politikacılardır. Gerek Fuat Oktay Bey'in beyanı, gerekse de Tevfik Göksu Bey'in televizyonda söyledikleri, beni çok büyük bir karamsarlığa itti. Her ikisi de bilsinler ki, deprem onlardan oy falan istemeyecek! Onların fikrini de almayacak veya ne muhteşem tedbirler aldılar onu sormayacak. Deprem gelip vurduğu zaman, ne kadar hazır olduğumuz ortaya çıkacak. İnsanlar aldatılabilir, ama tabiat asla aldatılamaz. Bunu işletmeci Fuat Bey ne kadar bilebilir bilmiyorum, ama Tevfik Bey'in en azından lisansı harita mühendisliğidir. Tabiatı biraz olsun tanır diye düşünmüştüm. Sonraki sosyoloji merakı ve İslamcı politik yaşamı sanırım haritacıyı silmiş!..
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3005 Localisation: Paris
Posté le: 07 Oct 2019 15:40 Sujet du message:
Citation:
Tarih: 17 Haziran 2019... Yaklaşık 4 ay önce bu köşede “Kamu şirketleri iktidarın çiftliği ya da arka bahçesi mi?” başlığı altında yazımı şöyle bitirmişim:
“Türkiye’nin önemli markalarından Türk Hava Yolları (THY), 6 Eylül 2018 günü Cumhuriyet gazetesi alımını durdurdu. Bu tarihle ilgili soru işaretlerimiz bir başka yazının konusu olabilir. Biz gerekçeyi bilmiyoruz... Eğer gerekçe ‘iktidarı eleştirmek’ ise bu açıklanmalıdır. Bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti var oldukça, adını Atatürk’ün koyduğu Cumhuriyet gazetesi dimdik ayakta duracaktır. Ve okuru için, büyük bir sorumluluk taşıdığı Türk halkı için, ülkeyi yöneten iktidarları eleştirmeyi sürdürecektir...”
THY’nin Cumhuriyet gazetesi alımını durdurma kararının üzerinden bir yılı aşkın süre geçti. Cumhuriyet’le birlikte Sözcü, BirGün, Evrensel, Karar, Yeni Çağ gazeteleri de THY tarafından yolculara sunulmuyor.
Biz, “Artık Cumhuriyet’i almayacaksınız” emrinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan tarafından bizzat, Kartal İmam Hatip Lisesi’nden arkadaşı THY Yönetim Kurulu Başkanı M. İlker Aycı’ya verildiğini biliyoruz. Adını Atatürk’ün koyduğu, kuruluş parasını verdiği Cumhuriyet’e yönelik böylesi bir ambargoyu kabul etmiyoruz. THY’nin yüzde 50.88’i halka açık, yüzde 49.12’si Varlık Fonu’nda bulunuyor. Halkın haber alma ve bilgilenme hakkına saygı gösterilmesini istiyoruz. THY’nin diğer gazete okurlarına tanıdığı hakkı Cumhuriyet okurlarına tanımamasını adil bulmuyoruz. THY yönetimini bu büyük ayrımcılıktan, yanlıştan dönmeye davet ediyoruz. Bu çağrımıza kulak verilmezse THY yönetimine karşı tüm yasal haklarımızı kullanmaya, dava açmaya hazırlanıyoruz.
Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures Aller à la page Précédente1, 2, 3 ... 7, 8, 9 ... 59, 60, 61Suivante
Page 8 sur 61
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum