Forums d'A TA TURQUIE

[bendeniz]

Çifte standartın bir başka belgesi: Doruk Dörücü gözaltında, TRT ise Salome'yi alkışlıyor


Boğaziçi Üniversitesi’nde, diplomasını yırtarak Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesini ve üniversitelere kayyum eliyle yapılan müdahaleleri protesto eden Doruk Dörücü, sabahın köründe evinden alınarak gözaltına alındı. Hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik”, “devlet kurumlarını aşağılama” gibi her zamanki muğlak suçlamalarla işlem yapıldı, yurt dışına çıkış yasağı kondu.

https://www.gercekhaberci.com/mezuniyet-toreninde-diplomasini-yirtmisti-doruk-dorucu-serbest-birakildi/234770/


Oysa aynı eylemi — mezuniyet töreninde diplomasını yırtmayı — Columbia Üniversitesi öğrencisi Tarsis Salome Gazze için yapınca TRT World bu görüntüleri günlerce döndürdü, övdü, alkışladı. Ve haklıydı. Ama mesele şu: Neden biri için hak olan, diğeri için suç? Neden Filistin için yapılan bir protesto TRT tarafından yüceltilirken, Türkiye'deki adaletsizliklere karşı yapılan aynı protesto cezalandırılıyor?

A brief history of Columbia University protests
https://www.youtube.com/watch?v=VG3qZ2rhHfk


Doruk’un eylemi, yalnızca bir belediye başkanına yapılan hukuksuzluğu değil, üniversitelerin düşünsel ve idari özerkliğinin sistematik biçimde yok edilmesini de hedef alıyordu. Boğaziçi’nde seçimle gelen rektörü değil, yukarıdan atanan “kayyum”u protesto ediyordu. Bu sistemin ona verdiği diploma, onun gözünde artık bir anlam taşımıyordu.

Tarsis Salome’ye hayranlıkla bakan TRT, Doruk Dörücü’ye neden düşman kesiliyor? Çünkü Doruk’un yaptığı şey yalnızca bir kâğıdı yırtmak değil, boyun eğmeyi reddetmekti. Ve iktidarın en tahammül edemediği şey de budur.






#freeekrem

[murat_erpuyan]

Bendeniz'in açtigi bu dosyayi doldurmak oylesine kolay ki...

En güncelden baslayayim ben.

İkiyüzlü Hukuka bir Örnek daha:

Mizaha Ters Kelepçe, Şeriat Çağrısına Sessizlik


Türkiye'de hukuk artık yalnızca neyin söylendiğine değil, kimin söylediğine göre işliyor. Iktidardan yana ya da iktidara karsi

Boğaziçi Üniversitesi mezuniyet töreninde diplomasını yırtarak iktidarı protesto eden bir öğrenci sabaha karsi evinden alinip hakkında, Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla soruşturma açıldı. Söz konusu protesto, barışçıl ve simgeseldi.

Aynı günlerde, Leman dergisinde yayımlanan bir karikatür nedeniyle dört çalışanı “dini değerleri aşağılama” suçlamasıyla gözaltına alındı. Ancak gözaltı, insan onurunu hiçe sayan bir şovla yapıldı: çalışanlar yere yatırılarak ters kelepçeyle sürüklendi. Bu uygulama, İçişleri Bakanı tarafından kişisel X hesabında gururla duyuruldu.

Tüm bunlar olurken, Leman dergisi önünde sokak röportajı veren bir kişi, kameralara açık açık “Şeriat istiyoruz, Kemalistleri yok edeceğiz, köpek Kemalistler” diyerek anayasal düzene karşı tehditler savurdu. Ancak ne bir gözaltı, ne bir açıklama, ne de en ufak bir işlem yapıldı. Zaten ortada Anayasa kalmamisti...

Bu örnekler, Türkiye’de hukukun artık evrensel ilkelere değil, siyasi sadakate göre uygulandığını gözler önüne seriyor. Mizahçılar ters kelepçeyle götürülürken, açık şiddet çağrıları görmezden geliniyor. Ülke insanin en az % 50'sine köpek denebiliyor. Bir ülkede mizah korku yaratıyor, ama şeriat çağrısı değilse, orada adalet çoktan yer değiştirmiş demektir.


Bakin bakalim burada "TCK 216/1 – Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılamaya teşvik" var mi yok mu?

https://www.instagram.com/reel/DLjPT69KLPK/?utm_source=ig_web_copy_link



<