Forums d'A TA TURQUIE

[murat_erpuyan]

"Adil olun! Düşmanlarınıza bile adil olun!"
Maide 8

→ Kinle değil, hakla hükmetmek iman göstergesidir.

"Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur."
Hud 113

→ Susmak, desteklemek sayılır. Sessizlik de zulümdür.

"Ey iman edenler! Ana-babanız aleyhine bile olsa adaleti ayakta tutun."
Nisa 135

→ Dindarlık, adam kayırmak değil, hakkı savunmaktır.

"Allah adaleti emreder..."
Nahl 90

→ Adalet yoksa, din sadece şekildir.

"Allah insanlara zulmetmez. İnsanlar kendilerine zulmeder."
Yunus 44

→ "Kader" deyip geçme. Haksızlığı sen yapıyorsun.

"Zalim bir toplumu Rabbim nasıl helâk etmesin?"
Kasas 59’dan ilhamla

→ Zulümle ayakta duran hiçbir iktidar kalıcı değildir.

"Irkınız, cemaatiniz, partiniz sizi üstün yapmaz."
Hucurât 13
→ Allah katında üstünlük adalette, alçaklık zulümdedir.

"Adalet, ilim sahiplerinin görevidir."
Al-i İmran 18

→ Bilenin susması, zulmün sürmesine ortak olmaktır.

"Zulmedenler asla kurtuluşa eremez!"
En’am 21

→ Dindarlık görüntüsü, zalimliği örtmez.

"Allah yolunda savaşın, ama haksızlık etmeyin."
Bakara 190

→ Hak için mücadele, haksızlıkla yapılamaz.

ya IFTIRA

İftira, büyük bir günahtır
Nur Suresi, 15. Ayet:

→ "Hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyi dillerinizle birbirinize aktarıyor, onu basit bir şey sanıyorsunuz; oysa Allah katında çok büyük (bir günahtır)."

“Ne var canım, sadece söyledim” demek geçerli değil. Bilgiye dayanmayan her suçlama, Allah katında büyüktür.

İftira edenler lanetlenmiştir
Nur Suresi, 23. Ayet:

→ "İffetli, inanmış, hiçbir kötülükten habersiz kadınlara iftira atanlar, dünyada da ahirette de lanetlenmişlerdir. Onlar için büyük bir azap vardır."

Sadece kadınlara değil, herkes için geçerli: İftira atanlar Allah’ın rahmetinden dışlanır.

Açık bir yalan: İftira
Nur Suresi, 12-13. Ayetler:

→ "Mümin erkekler ve mümin kadınlar, o iftirayı işittiklerinde kendi vicdanlarıyla iyi zan besleselerdi ya! ... Madem ki (suçlamayı) ispat edecek dört şahit getiremediler, öyleyse onlar Allah katında yalancıların ta kendileridir."

Delil yoksa, sadece söylenti varsa: bu iftiradır. Dindarlık, zandan hüküm çıkarmayı reddeder.

Zanla hareket etmeyin
Hucurât Suresi, 12. Ayet:

→ "Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır..."

“Ben öyle duydum” diyerek zanla konuşmak, iftiraya giden yoldur. Mümin dikkatli olur.

"Delilsiz suçlama iftiradır. İftira, Allah katında büyük günahtır. Zanla konuşan dindar değil, yalancıdır."



#İftira #ZulmeKarşı #KuranaGoreDindarlik
#Adalet #KuranaGoreDindarlik #ZulmeKarşı #Hakikat #Kur’anınTarafı #ZulmeSessizlikZulümdür

<

[murat_erpuyan]

Kur’an’a göre:

Merhamet ve vicdan, sadece bireysel bir duygu değil, toplumları ayakta tutan bir temeldir.

Kalbi katılaşan, acıma duygusunu kaybeden bireyler ve iktidarlar, Kur’an’a göre sapkınlığa düşmüştür.

Gerçek dindarlık, acımayı bilen, vicdanını diri tutan, yumuşak kalpli olmaktır.


Örnek :

Âl-i İmran Suresi, 159. Ayet:

"Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, etrafından dağılıp giderlerdi..."

-> Toplumu bir arada tutan şey, liderlik değil; merhamet ve yumuşak kalpliliktir.


A’râf Suresi, 179. Ayet:

"Onların kalpleri vardır, ama onunla anlamazlar; gözleri vardır, ama onunla görmezler; kulakları vardır, ama onunla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da sapkındırlar."

-> Bu ayet, vicdanını, kalbini, aklını kullanmayanları anlatır. Merhametsizleşen toplumlar için güçlü bir mesajdır.




<

[murat_erpuyan]

Bir de HADIS !

"Merhamet etmeyene merhamet olunmaz."


Chatgp kaynakli olarak :

Buhari, Müslim, Tirmizi ve diğer kaynaklarda sahih olarak yer alır.

Anlamı nedir?

Bu hadis, çok katmanlı bir mesaj taşır:

İlahi düzeyde:
Allah’ın rahmeti, merhametli kulların üzerindedir. Kalbi taşlaşmış, başkasının acısına kayıtsız, zalimleşmiş biri, Allah’ın rahmetinden mahrum kalabilir.

Toplumsal düzeyde:
Merhamet göstermeyen kişi, toplumda da şefkat ve yardım görmez. İnsanlar ona yaklaşmaz, yalnızlaşır. Acımasız bir toplumda yaşam da acımasız olur.

Ahlaki düzeyde:
Bu cümle, ahlakı “karşılıklılık” üzerine değil, vicdan üzerine inşa eder:
→ Merhamet bir yükümlülüktür, karşılık beklenmeden gösterilmelidir.
Ama merhamet göstermeyen biri, hem Allah katında hem insanlar arasında rahmete layık olmaz.


Hadisin ima ettiği sorumluluk:

Çocuklara merhamet etmeyen bir toplum, ruhunu yitirir.

Yoksula, yaşlıya, hayvana, düşküne acımayan bireyler, kalpsizliğe sapar.

İktidar sahipleri, yargıçlar, öğretmenler, ebeveynler — güçlü olan herkes — merhameti ilke edinmek zorundadır.


Bazı önemli alimlerin yorumları:

İmam Nevevî:
"Merhamet etmeyen kişi, Allah’ın özel rahmetinden uzaklaşır. Bu hadis, hem dünya hem âhiret rahmetini kapsar."

İbn Hacer el-Askalânî:
"Bu hadis, adaletle birlikte merhametin de toplumsal düzenin temeli olduğunu gösterir."


Modern bağlamda mesajı:

Bugünün dünyasında bu hadisi şöyle de okuyabiliriz:

Zulmün, savaşın, ekonomik sömürünün, yoksulluğun yaygınlaştığı bir dünyada, Allah’ın rahmeti de çekilir. Çünkü insanlık merhameti terk etmiştir.





<

[SelimIII]

Murat Bey, bu postu neden açtiginizi anliyorum. Ama okumasi ve etkilenmesi gerekenler buraya zaten gelmez.

Ayrica Peygamber'le Erdogan'i es tutanlara zaten anlatacak bir sey kalmamis.

Bosuna mi ateistler dernegi iktidara tesekkurlerini açikliyor.

Siz yazdiniz galiba burada bu iktidarin en buyuk kotulugu dine diye, haa bir de iyilikleri var ATATÜRK'ün gerçek degerini anlamak için çok çabaladilar.

Olümünde seneler sonra insanlar "Atatürk'ün askerleriyiz" diye slogan atiyorlar...



vn