Les commentaires sont sous la responsabilité de ceux qui les ont postés dans le forum. Tout propos diffamatoires et injurieux ne sera toléré dans ces forums.
Forums d'A TA TURQUIE :: Voir le sujet - Turkiye Islam Cumhuriyeti'ne dogru
Forums d'A TA TURQUIE Pour un échange interculturel
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 12081 Localisation: Nancy / France
Posté le: 25 Jan 2022 2:13 Sujet du message:
2017'de yazilip soylenen sarkinin sozlerini 2021 de farkedip dinimize hakaret ediyor deyip din somurusu yaparak acizliklerini ortaya koyan dine kotuluk eden, insanlari dinden sogutan bir guruh var bunlara Bahceli denen ne soyledigi de pek belli olmayan bir iktidar payandasi var. Ama en acisi Cumhurbaskani olan kisinin de bu guruhu destekleyip cuma namazindan çiktiktan sonra "dillerini kopaririz" demesi var.
(Soylentilere gore iktidar gazetecilere "dil koparma" sozunun yazilmamasi istenmis. Ama gunumuzde hiç bir sey kolay kolay gizlemiyor.
Ve bugun Baris Terkoglu, Diyanet'i referans alarak Havva hakkinda dini yaklasimi yazmis.
“Bak sokaklar ne hale geldi! Kasap dükkanı gibi. Et görmekten içimiz dışımıza çıkıyor artık. 100 yıl önce dedelerimizin yatak odasında görmediği kıyafetleri biz çarşıda pazarda plajda görüyoruz. Bu kadınların başında yok mu adamları abileri babaları kocaları? Tamam ateistsin, imanın zayıf… Ya hiç kıskanmıyorsun lan?”
Bunu soyleyen Diyanet'in imami, oylesine yobazki dini kadinin çiplakligina indirgemis ama hak yemeyi, hirsizligi, iftirayi, Kuran kurslarinda irza geçmeleri, dolandiriciligi gormek bu konuda soz etmek istemiyor.
CHP sozcusu iyi demis "Git Afganistan'da hayallerinin ulkesinde yasa". Cumhuriyetin haberindeki videoya da bakin, kadin ve erkek esit degilmis...
Benim gibi dusunmeyene, yasamayana ortaligi dar ederiz. Festival milli manevi degerlere aykiri ama yalan soylemek, çalmak, hak yemek, iftira atmak; asagilamak... degerlere uygun...
<
Dernière édition par murat_erpuyan le 11 Juil 2023 15:43; édité 1 fois
Kadın-erkek eğlenceyi muhtar 'yasakladı', AKP'li belediye başkanı 'Saygı duyuyorum' dedi
Bursa'nın Büyükorhan ilçesine bağlı Karaağız Mahallesi’nde düğün, kına ve asker uğurlama eğlencelerinde kadın ve erkeklerin bir arada olması, “dinen uygun olmadığı” gerekçesiyle muhtarlık ve köy derneğinin imzasıyla engellendi. Muhtar kararı “Anayasada erkeklerin kadınların karışık oynaması yazıyor mu?" diyerek savunmaya çalıştı. AKP'li Büyükorhan Belediye Başkanı ise "Halk böyle bir karar almış ben de halkın kararına saygı duyuyorum" dedi.
Inscrit le: 12 Jan 2008 Messages: 14014 Localisation: Paris
Posté le: 13 Juil 2023 17:42 Sujet du message:
cengiz-han a écrit:
Atatürk :
"Ölülerden yardım istemek, uygar bir toplum için ayıptır. Var olan tarikatların amacı kendilerine bağlı olan kimseleri dünyevî ve manevî yaşamda mutluluğa eriştirmekten başka ne olabilir? Bugün bilimin, tekniğin, bütün kapsamıyla uygarlığın alevi karşısında filân veya falan şeyhin yol göstermesiyle maddî ve manevî mutluluk arayacak kadar ilkel insanların Türkiye topluluğunda varlığını asla kabul etmiyorum. Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en gerçek tarikat, uygarlık tarikatıdır."
1925 (Atatürk'ün S.D.II, S. 215)
https://www.ataturkinkilaplari.com/ao/60/ataturk%E2%80%99un-tekkeler-ve-tarikatlar-ile-ilgili-sozleri-%E2%80%93-gorusleri.html
demisti...
2023 de Erdogan iktidari karsi devrimde basarili oldu ve memleketi seyhler, dervisler ve müritler memleketi yapti. Hem de Feto örneginden ders çikarmasi gerekirken.
Menzil cemaatinin 'şeyh'i Abdülbaki Erol,öldü. Adıyaman'ın Kahta ilçesine bağlı Menzil köyünde toprağa verilen Erol’un cenazesine binlerce kişi katıldı. Türkiye’de cemaat ve tarikatların yükselişine ilişkin Cumhuriyet TV’ye konuşan akademisyen Fatih Yaşlı, “Türkiye’de rejim değişmiştir” açıklamasında bulundu.
Menzil cemaatinin merkezinin bulunduğu Kahta'daki köye giden bir yurttaş, müritlerin "şeyh"in tabağından kalan artıkları yemek için birbiriyle yarıştıklarını anlattı.
Inscrit le: 30 Aoû 2007 Messages: 3140 Localisation: Paris
Posté le: 15 Juil 2023 11:25 Sujet du message:
Simdi bir arkadasimdan geldi, ciddi bir taniklik) ozelden yazildigi için dili de o ortama uygun).
Citation:
Son günlerde gündemde Menzil tarikatı var; liderleri ölmüş, dev kalabalıklı bir cenaze töreni yapmışlar…( dev kalabalık olmasının nedenlerinden biri, cumhuriyetçi laik vatanseverlere gözdağı vermek içinmiş, yani bizim mamamızı kesmeye kalkarsanız, bizde sizin ümüğünüzü kesmeye geliriz mesajı vermek içinmiş)…(sağlık bakanlığı komple Menzil tarikatının kontrolunda)…
Vefat sonrası, yerine kim geçecek kavgası başlamış, şimdilik 3 oğlunun herbirine Adıyaman kahta köyünde birer cami vermişler, ve de tabii en önemli kısmı ise herbir oğula “tövbecilik yetkisi” vermişler!!!
Ulan nedir bu tövbecilik, niye bu kadar önemli diye merakımı celbetti, bende sorup soruşturdum…
Meğersem “tövbecilik” yetkisi, günahlardan temizleme yetkisi imiş!!! Yani sen her türlü suçu işliyorsun, devletin paralarını çalıyorsun, kul hakkı yiyorsun, belkim 9 yaşında kızlar ile nikaha giriyorsun filan vesaire; sonra menzil tarikat merkezi kahta ya gidiyorsun, orada tarikat liderinin “tövbeleme” ayinine katılıyorsun; ayin sonrası “temizlenmiş arınmış günahı kalmamış” bir birey olarak hem bu dünyada huzura kavuşuyorsun, hem de tabii öbür dünyada cennetin kapısını aralıyorsun!!! (Aynen ortaçağda rahiplerin günahtan arındırma belgesi satmasının, bir çeşit 21. Yüzyıl versiyonu)
Ama tabii bu işlem bedava değil; tarikat liderine (şimdi ise 3 oğlundan birine) kişi başı minimum 1000 dolar ödüyorsun (tabii işlediğin haltların büyüklüğüne göre fiyat artıyormuş)…
Menzilciler merkez köyü Kahta ya gidiyorsun, orada “tövbecilik” ayinine katılmak istersen paranı ödüyorsun… Sonra tövbe etme ayini ip çekme törenine katılıyorsun… Seyh’in elinde uzun bir ipin ucu var; upuzun ipler var; sağ elini sol omuzuna koyup sol elin ile ipi çekiyorsun… tabii bu törende senin gibi günah işlemiş ama temizletmeye gelmiş yüzlerce adam var… Şeyh ipin başından çekiyor dualar ediyor; sen ipin öbür ucunda bir çeşit ip iletişimi halindesin… Sonra hop tören bitiyor, senin bütün işlediğin haltların günahı uçup gidiyor, tertemiz günahsız oluveriyorsun!!!
Tabii sonra köye kadar gitmiş iken, şeyhi ziyaret ediyorsun, tanışmaları ile yemeğe gidip “sağlık bakanlığından hangi yeni ihaleleri kapabilirim” diye onlar ile hasbihal ediyorsun, onlara yakakalık yapıyorsun… Sonra ver elini Kahta köyündeki süper lüks otellerden birinin lüks havuzu veya lüks odası vesaire…
Yani özetle bu tövbecilik yetkisi süper para kazandırdığı için, şimdilik 3 oğul arasında ayrımcılık yapmamışlar, herbirine kendi camisini kendi tövbecilik yetkisini vermişler…
Sonra da bir süre sonra herhalde, büyük ağalar yani sağlık bakanlığından en büyük ihaleleri kapan dedeler ağalar, herhalde aralarında oturup, baş şeyh hangi çocuk olacak onu seçeceklerdir…
Türkiye'de ve bütün Diyanet'e bagli özellikle Avrupa'da camilerde okunan hutbede geçen cümle bu :
Dolayısıyla kişinin; kız çocuklarını mirastan mahrum bırakması, kız çocuklarının da Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır.
Bu ifade, İslâm hukukunda mirasın Allah tarafından belirlendiğini (mirâs kuralları) ve bu payların keyfî biçimde değiştirilmesinin kul hakkı ihlali olduğunu hatırlatır.
Burada, yasaklamanın iki yönünü vurgulaniyor :
- Anne-baba veya erkek mirasçılar kızların payını azaltamaz veya tamamen mahrum bırakamaz.
- Kız çocukları da kendilerine dini olarak belirlenmiş payı reddedemez, fazlasını talep edemez.
Bu cümle modern bir bağlamda birkaç sebeple şaşırtıcı olabilir:
İslâmî miras sistemine atıf
Fıkıhta miras payları Kur’an’da (özellikle Nisa suresinde) düzenlenmiştir. Çoğu durumda kız çocuğu, erkek kardeşinin aldığı payın yarısını alır.
Burada, bu payların ilâhî takdir olduğunu, değiştirilmemesi gerektiğini vurgulaniyor.
Dini bakış açısına göre, kendi payını reddetmek veya fazlasını istemek Allah’ın hükmüne karşı çıkmak demektir.
Eleştirinin çift yönlü olması
Söz yalnızca kızları mirastan mahrum edenlere değil, kız çocuklarına da yöneltiliyor: kendilerine ayrılan paydan fazlasını talep etmemeleri isteniyor.
Bu çift yönlü vurgu, günümüz eşitlik anlayışına sahip çevrelerde kabullenilemez
Modern hukuk sistemleriyle çatışma
Fransa veya Türkiye gibi laik hukuk düzenlerinde erkek-kız ayırımı olmaksızın miras eşittir.
Bu yüzden söz konusu cümle, modern hukukun eşitlikçi mantığına ters düşen bir hatırlatma gibi görünebilir.
Özetle, dini bağlamda cümle İslâm miras sistemiyle tutarlıdır, ancak modern bakış açısıyla hem kızların mahrum edilmesini hem de onların itirazını aynı anda engelleyen bir ikili uyarı olarak algılanabilir.
Ol nedenle Diyanet'in bu hutbesinde TC vatandaslarinin Medeni Kanun'a uymamalari isteniyor.
Erdogan iktidarinda, Anayasa Mahkemesi Kararlarina zaten uyulmuyordu, demek artik Medeni Hukuk da geçersiz.
Devlet kurumu olan Diyanet artik Türkiye'nin bir seriat kanunu ile yonetilmesini gerektigini vurguluyor.
Not :
- Türkiye’de miras hukuku, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK, 4721 sayılı kanun) üçüncü kitabında düzenlenmiştir. Bu kitap “Miras Hukuku” başlığını taşır ve madde 495–682 arasında yer alır.
Kanunda kimlerin yasal mirasçı olduğu, mirasın nasıl paylaşılacağı, vasiyet, mirastan çıkarma, mirasın reddi, terekenin tasfiyesi gibi hükümler ayrıntılı biçimde belirtilmiştir.
Burada esas olan eşitlik ilkesidir: kız ve erkek çocuklar arasında ayrım yapılmaz, hepsi eşit pay alır.
- İslâm hukukunda ise (klasik fıkıhta) miras payları Kur’an’daki ayetlere dayalıdır (özellikle Nisa suresi 11–12, 176). Orada bazı durumlarda erkek çocuk kızın iki katı alır.
Inscrit le: 30 Jan 2006 Messages: 12081 Localisation: Nancy / France
Posté le: 20 Aoû 2025 11:29 Sujet du message:
SelimIII a écrit:
Tayyipland'dan Afganistan'a geçise bir iki adim kaldi !
Citation:
“Çıplaklık ve teşhir, özgürlük ya da çağdaşlık kisvesi altında pazarlanmakta; özellikle kadın bedeni metalaştırılarak kapitalist piyasanın cazip bir ürünü haline getirilmektedir. Oysa bir toplumu ayakta tutan en önemli unsurlardan biri mahremiyet ve iffet bilincidir. Mahremiyetin yıkılması, iffet duygusunun tükenmesi, medeniyetin çöküşünü beraberinde getirir. İnsan bedenini örtmek, insanı diğer varlıklardan ayıran en temel değerlerden biri iken, teşhircilik toplumları içten çürütmeye yönelik planlı bir saldırı halini almıştır"
Yukaridaki mesajda içerigin güncel yasama yansimasi böyle oluyor iste !
duygu a écrit:
Doktor olabilmis igrenç bir yaratik :
Citation:
Geçmişte kadınlar ve çocuklar hakkındaki skandal açıklamalarıyla bilinen İHH Konya İl Başkanı ve doktor Hasan Hüseyin Uysal, bu kez bir hastaya "teşhirci" diyerek muayene etmeyi reddettiği videoyla gündeme geldi.
Sosyal medyada paylaşılan videoda, hasta ile Uysal arasındaki tartışma görülüyor. Uysal'a kendisini neden muayene etmediğini soran hasta "Çıplak geleni muayene etmem" dediği duyuluyor.
Hastanın "Siz bu hastanede kimin nasıl giyindiğine nasıl karışırsınız?" demesi üzerine "Hasta seçiyorum. Teşhircileri muayene etmiyorum. Çıkın sizi muayene etmiyorum" dediği duyuluyor.
"Ben giyime karismiyorum, hasta seçiyorum, hasta seçme hakkim var..." diyor.
Doktorun hasta seçme hakki yoktur (Hipokrat yemini, Islam Hukuku, evrensel gelenek). Hasta seçen doktor unvani tasiyamaz, suçtur, doktorluktan men edilmelidir.
Tabii ki bu kustahligi goze alan pislik daha evvel de yaptigi igrenç açiklamalardan yaptirim almadigi için ülkeyi Afganistan'a çevirmek isteyen bir iktidara sirtini dayamanin zirhiyla böyle davraniyor.
Toutes les heures sont au format GMT + 2 Heures Aller à la page Précédente1, 2, 3 ... 9, 10, 11
Page 11 sur 11
Vous ne pouvez pas poster de nouveaux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum Vous ne pouvez pas éditer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas supprimer vos messages dans ce forum Vous ne pouvez pas voter dans les sondages de ce forum